Sözümüzün Gücü
Söz, insanın beş duyu organıyla aldığı bilgiyi harfler dizininde ifade etmesidir. İnsan hayatı bir söz dünyasıdır. Hayatımız sözlerle anlam bulur ve sözlerle yaşar. Sözleri hayatınızdan çıkarırsanız hayatın bir anlamı kalmaz. İnsan duygularını, hissettiklerini sözlere taşır ve anlam bulur. Sözle düşünür, karar verir ve iletişim kurarız.
Sözlerin de insan gibi bir ömrü vardır. Bazı sözler insan gibi yeni doğar ve yeni anlam getirir. Bazıları ise insan gibi hayatını kaybeder, taşıdığı anlamın artık bir manası kalmaz. Ama bazı sözler vardır ki söyleyeni ölse bile kendisi ölümsüzdür. Ölümsüz sözler tarihe damga vurur ve gelecek beyinlerde yaşar. Bu sözler, altından daha değerli söz hazinesini oluşturur. Bu söz hazinesini okumak ve düşünmekle keşfederiz. Sözün kaynağı beyindir. Sözler, dilimizle var olur ve yaşar. Sözler de insan gibi farklıdır. Bazı sözler birden fazla anlam taşır. Bazıları ise farklı dillerde olsa bile aynı anlamı ifade eder. Söz olmazsa insan olmaz, insan olmazsa söz olmaz. Sözler bazen huzur verir, bazen acı. Bazen mutlu eder, bazense mutsuz. Söz, insanın sahip olduğu en büyük güçtür. Ama zamanında söylenmeyen söz kendi gücünü kaybeder.
Neleri söylediğimizden daha çok nasıl söylediğimiz önemlidir. Söylerken ses tonumuzla birlikte yüz ifademiz önem taşıyor. Bir değerli eğitimci, "Ağzımdan çıkanlara ve ağzıma koyduklarıma sürekli dikkat ederim." diyor. Konuşmadan önce sözlerimizi aklımızdan geçirerek, ölçüp biçerek tartmalıyız. Sözlerim karşımdaki kişileri kırar, üzer, incitir, aşağılar, yaralar mı diye düşündükten sonra konuşmalıyız.
"Sözler vardır, mermi gibidir. Ağızdan çıktı mı bir daha geri dönmez. Sözler vardır, ebediyen sönmez; sözler vardır, bir saat sürmez. Sözler vardır, yüz güldürür; sözler vardır, nur söndürür. Sözler vardır, gönül okşar; sözler vardır, dağlar aşar. Sözler vardır, gelir geçer; sözler vardır, deler geçer. Sözler vardır, inci saçar; sözler vardır, zehir saçar. Sözler vardır, kanatlanıp uçar; sözler vardır, sırlı kapılar açar. Sözler vardır, sevgi kurar; sözler vardır, öfke kusar. Sözler vardır, tek bir ağızdan çıkar; sözler vardır, ocak yıkar; sözler vardır canlar yakar. Sözler vardır, namus gibi biliriz; sözler vardır, sinemize çekeriz; sözler vardır, başımızı eğeriz. Sözler vardır, duyguları yok eder; sözler vardır, insanları hapseder; sözler vardır, zehirleri bal eder. Sözler vardır, nice başlar kestirir; sözler vardır, insanları küstürür; sözler vardır, fırtınalar estirir; sözler vardır, âşıkları söyletir. Sözler vardır, söyleyeni daraltır; sözler vardır, söyleyeni sarartır; sözler vardır, söyleyeni karartır."
Atalarımız: "Bin düşün, bir söyle." "Ağzınla söylediğini kulağın duysun." "Söz, insanı yerine göre rezil eder, yerine göre de vezir eder." demişlerdir. Yunus Emre: "Söz ola, kese savaşı / Söz ola, kestire başı / Söz ola ağulu aşı / Bal ile yağ ede bir söz." diyerek sözün önemini belirtmiştir.
İstemeyerek de olsa ağzımızdan bir kötü söz çıkmışsa yapacağımız ilk iş hemen özür dilemektir. Üç söz vardır ki bu sözlerin kullanıldığında hemen olmasa da ileride çok büyük işler başardığını göreceksiniz. Hata yaptığımızda “Özür dilerim.”, bir iyilikle karşılaşınca “Teşekkür ederim.”, yapılan güzel bir işi gördüğümüzde de “Tebrik ederim.” diyebilme erdemini gösterebiliyor muyuz?
Kullandığımız bu üç ifade insanları mutlu eder, kavgaları bitirir; sevgi, saygı, huzur ve güven kazandırır. İnsanların birçoğunun söylemekten çekindiği ve cimrilik ettiği önemli sözcüklerdir. Başka insanları eleştirmeden önce kendimize bakalım. Başkalarında kusur aramak yerine kendi kusurlarımıza bakalım. Eleştirmemiz gerekiyorsa kişileri değil, davranışları eleştirelim.
Sümeyye Büşra YILDIZ
YazarAbdullah bin Câfer (r.a.), sıcak bir günde, Medine dışında bir hurmalığın gölgesinde dinlenirken karşı hurmalıkta çalışan bir köleye üç adet ekmek geldiğini görür. Köle kendisine getirilen ekmeği tam ...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Bu yazımda da Göteborg’la ilgili izlenimlerimi paylaşmaya devam ediyorum. Farklı ülkeleri görmek, insanın kendi ülkesini ve halkını daha iyi tanımasını sağlıyor. İnsan beyni zaten gördüğünü hep bir di...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Tüm kafesleri kırar sevgi… Tüm parmaklıkları...Sevgiden büyüyen denizlerim, denizleri hür kılan kıyılarım vardı.Sordu: “İnsan yıllar geçse de güzelleşir mi? Sevdikçe güzelleşir.”Sordu: “İnsan yaş alsa...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Ahlâk; kişinin nefsinde yerleşmiş, onun karakterini şekillendiren bir yetenek, bir kabiliyettir. Ahlâk, kişinin ayrılmaz bir parçasıdır ve davranışlarını etkiler. Kişinin yapmış olduğu davranışlar, iş...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ