Çocuklara Tüketirken Şükretmesini Öğretebilmek
Musa (a.s.) Turi Sina Dağı’na çıktığı zaman Cenab-ı Hakk’a: “Ya Rabbi, namaz kılıyorum senin yardımınla, oruç tutuyorum senin yardımınla, peygamberlik görevimi yapıyorum senin yardımınla ve bütün işlerimi hep senin yardımınla yapıyorum. Ey Rabb’im, peki ben sana nasıl şükredebilirim?” der. Cenab-ı Hakk da “Ey Musa, şu anda şükretmiş oldun.” buyurur.
Şükür; insanların, Cenab-ı Hak tarafından kendilerine bahşedilen nimetlerin farkına varmaları ve kulluk vazifelerini yerine getirebilmeleridir. Şükür, bütün nimetlerin Allah’tan geldiğini bilip O’na hamdederek emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmaktır.
Şükrü Seviyelerine Göre Anlatmak
Şükrü, çocukların seviyelerine göre anlatmalıdır. Özellikle küçük yaşlarda çocukların soyut zekâsı gelişmediği için şükretmeyi algılamakta sıkıntı çekebilirler. Soyut zekâsı gelişmemiş çocuklarda, şükür konusu somutlaştırılarak ve oyunla verilmelidir. Yoksa anlatılanlar havada kalacaktır. Bu, çocuklar için teşekkür etmekle özdeştirilerek verilmelidir. Hediye veren ya da iyilik yapan kişiye teşekkür etmesi öğretilmeyen çocuğa şükrün öğretilmesi zor olacaktır
Peygamber Efendimiz (s.a.v): “İnsanlara teşekkür etmeyen kimse, Allahu Teâlâ’ya şükretmez. Aza şükretmeyen de, çoğa şükretmez. Allahu Teâlâ’nın nimetini söylemek şükürdür, hiç bahsetmemek ise nankörlüktür.” buyurur. (Tirmizi, Birr, 31)
Sözde Değil Özde Model Olmak
“Elhamdülillah, sıhhatim-sağlığım ve durumum yerinde.” deyip bunu davranışa dönüştüremeyen anne babaların, şükür konusunda çocuklarına model olacağını düşünmüyorum. Çocuklar her konuda olduğu gibi şükür konusunda da anne babalarını model almaktadırlar. Şükrü sadece yemekten önce “Bismillah” yemekten sonra da “Elhamdülillah”tan öteye götüremeyen anne babaların çocukları da büyüdükleri zaman şükrü sözden öze götüremeyeceklerdir.
Ne Cimri Ne de Savurgan Olmak
Şükür, cimriliğin ve savurganlığın önüne geçtiği gibi, kişiye öz güven de kazandırmaktadır. Yerinde ve zamanında ihtiyacı kadar alışveriş yapıp ardından da şükür adına, aldığı şeylerden küçük de olsa konu komşusuna ikram eden aileler, kendilerine olduğu kadar çocuklarına da şükür konusunda öz güven kazandıracaklardır.
Ancak bulduğunu harcayan, önünü arkasını düşünmeyen, limit tanımayan, en küçük stres ve tartışmalarda sinirinin geçmesi için kendini alışverişe veren ailelerin çocukları da kontrolsüzlüğü öğreneceklerdir. Anne babalar, en küçük stres ve sinirlilik hallerinde kendilerine alışverişe vermek yerine, sakin olmalı, stresli ortamlarından uzak durarak hem kendilerine hem de aile ekonomilerine zarar vermeden çocuklarına da uygun şekilde model olmalıdırlar. “Onlar harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (25/Furkan, 67)
Yok Yoklarla Büyütmemek
Küçüklüğünden bu yana yok yoklarla büyüyen çocuklar, çocukluğunda olduğu gibi yetişkinlikte de ne kadar zengin de olsalar psikolojik olarak kendilerini fakir olarak algılayacaklardır. Buna bağlı olarak kendilerini yeterli hissetmediklerinden şükür onların ne dillerinde ne de davranışlarında olacaktır.
Minnettarlık Beklentisi içinde Olmamak
Üzerlerinde Allah’ın onca nimeti olmasına rağmen şükrü dilden davranışa dönüştüremeyen anne babalar, çocuklarından şükür adına bir beklenti içinde olmamalıdırlar. Çünkü çocuklar, sözlerden daha çok davranışlara bakmaktadırlar. Anne babalar, çocuklar için yaptıkları fedakârlıkları, teşekkür bekleme adına sürekli gündemde tutmamalıdırlar. “Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim...” diye başlayan cümleler kurarak, çocuklardan minnettarlık beklememek gerekir. Çocuklardan minnettarlık beklemek yerine, Yaratan’a şükür konusunda farkındalığı artırmalıdırlar.
“Otur, haline şükret! Neyin eksik. Yediğin önünde yemediğin arkanda, biz öyle miydik? Bizim doğru dürüst çantamız bile yoktu.” diye devam eden cümlelerle çocuklardan sürekli minnettarlık beklenmemelidir. Çünkü o kadar nimet içinde olup da şükür adına alnını secdeye koyamayan ya da bir fakire küçücük de olsa yardım etmeyen insanların çocukları da gereken minnettarlığı göstermeyeceklerdir. Nimetler içinde olup da şükrü hal ile yaşamayan anne babaların çocukları da, bütün imkânlara sahip olmalarına rağmen, şükür adına oturup ders çalışmayacaklardır.
Sonuç olarak, şükür sadece maddî durumu iyi olanların yapacağı bir davranış gibi gösterilmemelidir. Çocuklar da ileride maddî imkânları iyi olmadığı zaman şükredilmemesi gibi bir duyguya kapılabilirler.
Çocuklara sadece sıhhat ve sağlığı yerinde olanların şükretmesi gerektiği gibi bir izlenim de verilmemelidir. Çünkü çocuklar, çocuklukta olduğu gibi, ileri yaşlarda da en küçük olumsuzluklarda farklı duygular içine girebilirler. Çocuklar cimrilik yapmayı, israf etmeyi anne babasından öğrendiği gibi, yardım etmeyi ve şükretmeyi de anne babasından öğrenecektir.
M. Emin KARABACAK
YazarEcdadımız Osmanlı, alışveriş kültüründe helal kazancı ve helal vergi anlayışını benimseyerek adaleti tesis etmiştir. Satış yapanlar kazançlarının bir kısmını vergi olarak versin; fakat kazanamayan esn...
Yazar: Editör
Büyükanneler ve büyükbabalar, torunları tarafından sürekli sevilmek ve onların ilgisini çekmek için aşırı kollayıcı bir tutum içine girerler. Büyükanne ve büyükbabanın torunlarına karşı bu kadar hoşgö...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Bir gün, padişah vezire sorar: “Vezirim, İstanbul’da evliya var mıdır?” Vezir de; “Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir. Evliya olmaz mı hiç?” der. Padişah; “Öyleyse birkaçını ziyaret...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Günümüz anne babalarının çocuk eğitimi konusunda yeteri kadar akademik bilgi sahibi olmalarına rağmen hâl eğitiminde yetersiz oldukları görülmektedir. Çünkü aileler çekirdek olunca anne babalarda çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK