Kitap: Sarayda Bir Yıl
Kitabın adı: Sarayda Bir Yıl, Yazar: Rana Demiriz
Yayınevi: Genç Timaş, Yayın yeri ve yılı: İstanbul / 2020
Sayfa sayısı: 253, Yaş aralığı: 14+
İşlenilen konular: Dilferib adlı bir ressamın gizemli hayatı ve onun peşindeki bir üniversite öğrencisinin yaşadıkları.
Rana Demiriz (D:1995) genç yazarlarımızdan. On yedi yaşına kadar dört roman yazarak Türkiye’nin en genç yazarı olmuş. Sanat Tarihi bölümünü bitirmiş ve Tarih alanında yüksek lisans yapmış. Sarayda Bir Yıl adını taşıyan romanı 2020 yılında yayınlanmış. Sarayda Bir Yıl macera türünde kaleme alınmış sürükleyici bir roman. Romanda kısaca şunlar anlatılıyor:
Mehlika, Ziraat Fakültesi 3. sınıf öğrencisidir. Birgi’de ailesiyle yaşamaktadır. Kız kardeşi Elif’in düğünü olacaktır. Düğünden bir gün önce evlerinde su patlar. Tamirci patlayan borunun bahçede olduğunu orayı kazarak tamir etmesi gerektiğini söyler ve patlak borunun olduğu yeri kazar. Kazılan yerden kumaşa sarılı üç boya kavanozu ile üzerinde yazı bulunan bir spatula çıkar. Mehlika bunları alır. İzmir’de satabileceği düşüncesiyle bir sahafa götürür ancak sahaf bu eşyaların bir değerinin olmadığı söyler.
Düğüne gelenlerden biri de Mehlika’nın uzaktan akrabaları Ahmet amca –daha doğrusu babasının amcasının oğlu-, kızı Işıl ve Ahmet’in evlatlık aldığı Behzat’tır. Işıl ve Behzat, Mehlika’ya İstanbul’a gelmesi halinde üzerinde yazı bulunan spatulayı satabileceğini söylerler. Böylece Mehlika İstanbul’a gider.
Behzat aynı zamanda eski eser koleksiyoncusudur. İstanbul’a dönmeden İzmir’den Osmanlıca bazı belgeler almıştır. Mehlika bir gün Behzat’ın odasına girer ve masasının üzerindeki resimlerle Birgi’deki evlerindeki resimlerin benzer olduğunu fark eder. Böylece Behzat ve Mehlika’nın Osmanlıca belgelerde anlatılan ressamın hayat macerasını takipleri başlar.
Osmanlıca Belgeleri Behzat’ın arkadaşı Halil okur ve onları yönlendirir. Mehlika ve Behzat adım adım önce Ressam Ferit olarak tanıdıkları ve erkek olduğunu düşündükleri ressamın aslında Dilferib adında bir kadın ressam olduğunu bu ressamın saraydan resim yapması nedeniyle sürgün edildiğini, Dilferib’in pek çok konağa duvar resimleri yaptığını, en son da Sultan II. Mahmut’un askerler için hazırlattığı üniformalara farklı bir renk bulmak için çalıştığını ancak sultana hazırladığı rengi ulaştıramadan vefat ettiğini öğrenirler.
Tabii bütün bu maceralı arayışlar beraberinde birtakım sıkıntıları da getirir. Işıl, onları TEKT yani Tarihi Eser Koruma Timi adı verilen ve devlete bağlı çalışan bir birime ihbar etmiştir. Onlar da Behzat ve Mehlika’yı adım adım takip etmişler hatta boyaların Dilferib’in kim olduğu ve neler yaptığını Mehlika ve Behzat bu ekiple birlikte ortaya çıkarmıştır.
Romanı yönlendiren Behzat’ın İzmir’den aldığı ve Dilferib’e ait olan 14 adet vesikası olmuştur. Bu vesikalar Dilferib’in hayatı ve yaptıkları hakkında ipuçları verir.
Romanda yazarın genç yazarların pek okunmamasına yönelik tespitlerini de görmek mümkün. Mesela Mehlika, Behzat’ın odasına girince onun kitaplığında Türk ve dünya klasiklerinden eserler görür ve bu konudaki düşüncelerini Mehlika’nın ağzından aktarır (s.84).
Yine kadın yazarlara ait görüşlerini de romanın satır aralarında okuyoruz.
Son olarak küçük bir eleştiriyle yazımızı sonlandıralım. Behzat eski eserlere karşı ilgilidir ancak Osmanlıca bilmemektedir. Mehlika bunun sebebini sorduğunda Behzat dil konusunda çok beceriksiz olduğunu söyler. Yazar burada –elbette böyle değil- Osmanlıcayı farklı bir dil gibi gösteriyor (100).
Sait ÖZER
YazarTelevizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde ...
Yazar: Sema KORKMAZ
İnsan, doğar, yaşar ve ölür. Her can ölümü tadacaktır. Önemli olan kulluk görevimizi en iyi şekilde yaparak fâni hayattan bâki hayata gitmektir. İnsanın yaşamında başına her türlü olaylar gelmemektedi...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Kitabın adı: Kızıl Aslan ve Kırk KurtYazar: Tuna DuranYayınevi: Hâkim YayınlarıYayın yeri: AnkaraSayfa sayısı: 60Yaş aralığı: 8+İşlenen konular: Tabiatın kirletilmesi, hayvanların yardımlaşması…Bu dün...
Yazar: Sait ÖZER
Neydi o ilk buluşma anı? O çipil çipil bakan üzüm gözler, o minicik ağız, yumuk yumuk eller. Çiz yüzünü deseler asla çizemeyeceğin kadar muntazam o güzellikle ilk kez bakışmak, ilk kez koklaşmak. Doku...
Yazar: Esra GÖKTEPE