Namazlarımızı Bilinçaltında Kılabilmek
Eğitimci-Yazar M. Emin Karabacak’ın yeni kitabı “Namazlarımız Bilinçaltında Kılabilmek” siz değerli okurlarla buluştu. Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek, Tabakları Ayırdık Çocuklar Söz Dinlemez Oldu, Sinirli Anne Babaların Akıllı Telefonla İmtihanı, Bilinçaltı Şakadan Anlamaz, Sınavlarda Başarının Sırları ve Bayramlık İstemeyen Çocuklar kitapları bulunan yazar, bu kitabıyla da namazı farklı bir açıdan ele almış.
Kitabı yazma amacını yazar; “Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek” kitabımı okuyan anne-babaların, ‘Hocam çocuklara namazı bilinçaltında sevdirebilmek için önce bizim bilinçaltımızda namaz olması gerekmez mi? Rol model olabilmek için nasıl namaz kılmalıyız?’ soru ve beklentileri; öğrencilerimizin de, ‘Hocam, biz de namaz kılıyoruz fakat Hz. Ali’deki (r.a.) namaz şuuru, neden bizde yok?’ soru ve talepleri, elinizdeki kitabı yazmamıza vesile olmuştur. İşte, namazı huşû içinde tam manasıyla kılmayı bilinçaltımıza yerleştirmenin yollarını göstermek üzere bu kitabı kaleme aldık.” olarak açıklamış.
Yine yazar; “Zihnimizin %90’ını oluşturan bilinçaltımızda huşû içinde ve tam manasıyla namaz kılabilmek için namazı bütün kural ve yönleriyle bilinçaltımıza yerleştirmemiz çok önemli. Eğer bilinçaltımıza namazı hakkıyla kavratamazsak, namazı mükemmel bir şekilde kılamayız ve namazı kılma esnasında bilincimiz (düşünce) farklı şeylerle meşgul olmaya başlar. İnsanı tanımak ve namazda huşûyu yakalayabilmek için bilinçaltında kayıtlı bilgilerin önemi yadsınamaz. Bu yüzden kitabımızı, bilinçaltını dikkate alarak hazırlamaya çalıştık. Kitapta yer verdiğimiz örneklerin de güncel ve yaşanmış hikâyeler olmasına dikkat etmeye çalıştık. Yine konumuzla alâkalı ayet ve hadislere yer verdiğimiz gibi hadislerin de sahih hadislerden olmasına özen gösterdik. Bir Müslüman kardeşimizin bilinçaltında namazın huşû ve farkındalığını sağlamak amacıyla ele aldığımız bu eserimizi istifadenize sunuyoruz.” ifadelerinde bulunmuş ve şu iki olayı okurlarına aktarmış:
“Bir gün Mecnun, çölde Leyla’yı düşünerek gezerken namaz kılan birinin önünden yanlışlıkla geçer. Namazı bitiren adam: “Ey Mecnun! Beni görmüyor musun da namaz kılarken önümden geçiyorsun?” der.
Mecnun: “Be adam! Ben Leyla'yı düşünürken seni görmedim. Peki, sen Mevla’nın huzurunda Mevla'yı düşünürken beni nasıl gördün?” der.
Adamın biri bir gün İmam-ı Âzam’a gelerek şöyle der: “Ey imam, ben namazlarımı huşû içinde kılamıyorum. Namazda iken ya develerimi otlatıyor ya da onlarla ilgileniyorum. Oysa siz benden daha zenginsiniz. Siz ibadet zevkine nasıl erişiyor, ibadetlerinizi huşû içerisinde nasıl yapıyorsunuz?” diye sorar.
İmam-ı Âzam da adama şu ibret dolu ve bir o kadarda düşündürücü cevabı verir: “Ben develerimi kalbime bağlamam ki ahıra bağlarım…”
“Bunun en güzel örneğini de Uhud Savaşı’nda şehit olduktan sonra meleklerin yıkadığı Hz. Hanzala’nın (r.a.) hayatında görüyoruz. Doğru cevaba ulaşmak için kaliteli sorulara verilecek kaliteli cevaplar, kaliteli bir İslâmî yaşam getirecektir.” diyen yazar bunun en güzel örneğinin Uhud Savaşı şehidlerinen Hz. Hanzala (r.a.) olduğunu vurgulayarak şunları belirtmiş: “Hz. Hanzala (r.a.); soru sormuş, cevabını kendinde aramış, bulmuş ve reaksiyonel tepkilerden kaçınmıştır. Hz. Hanzala (r.a.), bizim günümüzde çok sık yaptığımız bir şeyi yapmamıştır.
Nedir bu? Bir ortamda bulunduğunda gözüne, kulağına, aklına, mantığına, fıtratına ters bir şey olduğunu fark ettiğinde, ‘Benim aklım, mantığım doğudur.’ dememiş; sorgulamış, dertlenmiş, derdini anlattığında en iyi anlayacak bir tek Allahu Teâlâ olduğunu kabul etmiş ve Allahu Teâlâ’ya itaat etmiştir.”
Yazar sonuç olarak sunduğu bölümde okurlarına her şeyde olduğu gibi namazda da rol modelimizin Peygamberimiz (s.a.v.)’in olması gerektiğini ifade ederek; “Her konuda olduğu gibi Hz. Ali (r.a.) gibi bizim de namaz konusunda rol modelimiz Peygamber Efendimiz (s.a.v.) olmalıdır. Onun için Allah Rasûlü’nün (s.a.v.): “Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız öyle namaz kılınız!” (Buharî, Ezân, 18) buyurduğu gibi kılmaya çalışmalıyız.
Rasûlullah Efendimiz, namazlarını ağır ağır, büyük bir huşû ile ve tâdil-i erkâna riâyet ederek kılardı. Kendini tamamen namaza verirdi. O’nu görenler, namazlarının güzelliğini târif etmenin mümkün olmadığını ifade ederlerdi.” diyerek bizlere bazı ipuçları da vermektedir.
152 sayfadan oluşan yazarın bu kitabı da diğerleri gibi kitap Ensar Neşriyat tarafından yayınlanmıştır.
Ensar Neşriyat Tel: (0212) 491 19 03-04
Yusuf HALICI
Yazar“Evlerimizde kütüphane olmalı bizi kurtaracaksa okumak kurtarır çünkü insan robot değil, duygusu düşüncesi olan bir varlık. Bu duygu ve düşünceyi anlamı hale getirecek olan da beynimizin düşünmesini s...
Yazar: Erol AFŞİN
Ayancık, Boyabat, Dikmen, Durağan, Erfelek, Gerze, Saraydüzü ve Türkeli olmak üzere Sinop ilimizin ilçe sayısı 8’dir.6000 yıllık geçmişe sahip olan Sinop, Karadeniz bölgesinin en güzel kentleri arasın...
Yazar: Yusuf HALICI
Din insanlarda vicdani ve ahlaki gelişimi sağlayan, insanların kendilerini kontrol etmelerine katkı yapan bir değerler sistemidir. İnsanın yaşamına anlam katan, anlamsızlığa düşmesini engelleyen, umut...
Yazar: Yusuf HALICI
Turhallı Şeyh Mustafa Efendi, XVIII. yüzyılda ilmî ve irfanî kişiliği ile etkili olmuş isimlerdendir. Babasının adı Mahmûd olan Mustafa Efendi’nin fakir bir ailenin çocuğu olduğu nakledilmiştir. Musta...
Yazar: Fatih ÇINAR