Aileyi Korumak Fetihtir
Hayatta insanı yokluğu ile en çok yaralayacak ve varlığı ile en çok mutlu edecek şeylerin başında şüphesiz aile gelir. Çünkü insanoğlu, ailenin varlığı ile dünyaya geldiği için yokluğunda çok kişiyi üzebilir. Hatta hayatında travmalara yol açabilir. Bu sebeplerden dolayı aile, insan hayatında tahmin edildiğinden çok daha fazla önemlidir.
Bir aileden bahsetmek belki de en derin kuyulara inmek ile eş değerdir. Çünkü aile içinde çok fazla şey barındırır. Anne şefkati, baba güveni, ağabey desteği ve bir abla dostluğu. Fakat tüm bunlar aileyi anlatmak için çok ufak şeylerdir. Aile, insanın en büyük sırrı ve dünyaya karşı en büyük korunağıdır. Pek çok insan, hayatta en çok ailesini kaybetmekten korkar, korkmalıdır da. Çünkü insan ailesini kaybedince kendini de kaybetmiş olur. Kendini, hayatını, geçmişini ve geleceğini. Yani aile insanın pek çok şeyi değil her şeyidir diyebiliriz.
Ailesini kaybetmiş insanları gözümüzün önüne getirince, insanın aklına hiç açıcı durumlar gelmiyor. Yanlış yollara sapmış çocuklar, sevgisiz kalmış kötü durumlara düşmüş kızlar, başı bin bir türlü beladan kurtulamayan delikanlılar ve ailesiz kalmış insanlar... Aslında bunu genellemek doğru olmayabilir fakat çoğu toplumda maalesef buna çok benzer durumlar yaşanmaktadır.
Kişi ailesinden öğrenemediği için bazı şeyler karşısında, çok zor ve sıkıntılı durumlarla karşılaşabilmektedir. İnsanın bir aileye sahip olması ve dahası ona sahip çıkması bu yüzden çok hayati bir şeydir. Birçok şeyin kıymetini ancak kaybedince biliriz fakat bir aileyi kaybetmenin faturası çok kabarık olacağından kıymetini çok iyi bilmek zorundayız.
Aile olmadan bir insan bu dünyada her zaman eksik kalacaktır. Çünkü insan ancak ailesinin yanında ya da kendisine aile olarak gördüğü insanların arasında kendini güvende hissedebilir. Bazen bir anne şefkati, bazen bir baba koruyuculuğu kimi zaman ise bir kardeşin dostluğunu arar. Bunlardan yoksun kalmak ona belki de en büyük eksiklik olarak geri döner. Ailenin toplumda olmazsa olmaz en önemli kurum olduğunu herkes bilir. Önemli olan bilmek değil bunu uygulamaktır. Ailenin oluşmasında akrabalık kuracak yine iki ailenin bir araya gelerek bir yakınlık tesis etmesi gerekir. Yakınlık ise ancak kalplerin birbiriyle yakınlaşması sonucunda oluşmaktadır. Aile, sıcaklığı gönülden gelen bir şeydir.
Aile sevgisi, babanın reis, ananın kucaklayıcı olmasından kaynaklanır. Baba koruyucu, anne kucaklayıcıdır. Böylece aile değerleri oluşmaktadır. Aile değerleri de toplum değerleri oluşturmaktadır. Böylece toplumun değişmesi mümkün kılınmaktadır. Aile sevgisi her şeyden önce gelmektedir. Aile kökleri toprakta olan bir çınardır. Bu çınarı yeşertmek ve onun köklerinden beslenme bizim elimizdedir. Bu sebeple ailemizin kıymetini bilelim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” buyurmaktadır. (Tirmizî, Menâkıb, 63)
Ailelerimizin kıymetini bilelim. Acısıyla, tatlısıyla ömür yolculuğunu birlikte geçirdiğimiz ailemizin değerini bir kere daha hissedelim. Eşlerimize ve evlatlarımıza karşı şefkatli ve nazik olalım. Öfkeyle kalkıp zararla oturmayalım. İncitmeyelim, incinmeyelim. Aksine her hal ve şartta, herkese karşı merhameti ve fazileti kendimize şiar edinelim. Aile, huzursuzluğun sebebi değil, mutluluğun ve güvenin teminatıdır. Rabb’imizin bize öğrettiği Furkan Sûresi’nin 74. ayetinde geçen şu duayı dilimizden düşürmeyelim: “Rabb’imiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a (cc) karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”
Ali ÖZKANLI
Yazar35.Hadis"Cenâb-ı Hak, ‘Ben, kalpleri kırılmışların ve kabirleri belirsiz olanların yanındayım.’ buyurmuşlardır." [1]Somuncu Baba Diyor ki:"Dünyada kalbin kırık olması âhirette sarılması, hayata ve ölü...
Yazar: Enbiya YILDIRIM
Yaşadığımız hayat içinde zaman, yenilenerek ve tazelenerek geçiyor. Ömrümüz içinde birçok değişikliği görüyor ve şaşırıveriyoruz. Elbette bunların büyük kısmı kaçınılmazdır ve insanoğlu, mecburen yeni...
Yazar: Mehmet Nuri YARDIM
Mevlâna’nın Hocası, Seyyid Burhaneddin-i Tirmizî, 1165 tarihinde Özbekistan’ın Tirmiz şehrinde doğdu. Hz. Ali’nin soyundan geldiği rivayet edilir. İlme duyduğu ilgi yüzünden, Tirmiz’den Belh’e geçti. ...
Yazar: Muhsin İlyas SUBAŞI
6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17 de Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde ve saat 13.26 da Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde iki depremi yaşadık. Depremlerin ardından iki bine yakın a...
Yazar: Ali ÖZKANLI