Editörden: Doğal Afetler
Sevgili arkadaşlar!
Yaşadığımız çağdabütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de afetlerin oluşum sıklığının giderek arttığı görülmektedir. Ülkemizin coğrafî yapısı deprem başta olmak üzere heyelan, sel, erozyon gibi doğal afetler ile karşı karşıya gelmeye müsaittir. Onun için küçük yaşlardan itibaren hepimizin afet eğitimi almamız bir ihtiyaçtır. Bu eğitim, afetlere karşı hazırlıklı olmak için verilen eğitimdir. Böylece güvenli bir yaşam, her türlü tehlikenin getireceği zararlardan korunarak yaşamaya çalışmamızı sağlayacaktır.
1999 ve sonrasında yaşanan depremler ülkemizde afete yönelik yaklaşımlarda bir dönüm noktası olmuştur. Bir acil durum süresince eğitim, yüksek önceliğe sahiptir çünkü başta çocuklar olmak üzere bireyler ve gelecekleri risk altındadır. Çocukların eğitime yönelik temel hakkı vardır. Acil durumlardaki eğitim programlarının, afet durumunda bile bu önemli hakkı koruması ve yerine getirmesi gerekir. Afet eğitimi çocukların sosyal ve zihinsel gelişimlerini desteklemektedir. Aynı zamanda bu eğitim çocukları afet ortamının tehlikelerinden korumakta, afetin psiko-sosyal etkilerini hafifletmeye yardımcı olmaktadır.
Eğitim yuvası olan okullar toplumun bir araya getirilmesine ve topluluk bağlarının yeniden kurulmasına yardım eden önemli bir kurumdur. Yapılacak eğitimlerle bu risklerin azaltılması ve eğitimin sürdürülebilir olması sağlanır. Afetlerin oluşumunu engellemek mümkün olmasa da afetlerin neden olabileceği zararları en aza indirmek ve hatta bazılarını ortadan kaldırmak eğitimle mümkündür.
Ülkemizde zaman zaman yaşanan depremler, yağmurun yağması ve rüzgârın esmesi gibi bizim kontrolümüzde olmayan doğal bir olaydır. Yerleşim yerleri dışında olduğu zaman bir afet değil ancak yerleşim yerleri içerisinde olduğu zaman insanların ihmalleri ve kalitesiz yapılar nedeniyle bir afete dönüşebilmektedir. Ülkemizde yine en sık görülen ve en tahrip edici tehlikelerden biri olan sel; suların, bulunduğu yerden yükselerek veya başka bir yerden gelip genellikle kuru olan yüzeyleri kaplamasıyla oluşur.
Seller, can kayıplarının yanı sıra kara yolu, demir yolu, hava alanı, elektrik hatları, suyolları ve kanalizasyon sistemi gibi altyapı zararlarına da neden olup ekonomiyi olumsuz yönde etkiler. Özellikle sel ihtimali dikkate alınmadan oluşturulan yapılar ve altyapılar, bu doğa olayının bir faciaya dönüşmesine neden olabilmektedir.
Çığ, genellikle bitki örtüsü olmayan, dağlık ve eğimli arazi üzerindeki birikmiş büyük kar örtüsünün yer çekimi etkisiyle kayması sonucu oluşan doğal bir tehlikedir. Genelde bir çığın oluşması için yeterli eğim 28 derecedir. Ayrıca gölgede kalan yamaçlardaki çığ tehlikesi, güneş gören yerlere göre daha fazladır.
Doğal afetlerden daha az zararla çıkabilmek için afetler karşısında neler yapmamız gerektiğini küçük yaşlardan itibaren öğrenmemiz gerekmektedir. Rabb’im ülkemizi ve kardeşlimizi afetlerden korusun.
Editör: Musa TEKTAŞ
Editör
YazarMübarek: Uğurlu, Hayırlı, Bereketli (s.a.v.)Peygamberimiz’in bir ismi de “Mübarek”ti. Yani; uğurlu, hayırlı, bereketli idi. Gerek peygamberlikten önce gerek sonra bereketini bütün âlem görmüştür.Hz. H...
Yazar: Editör
El-Âhir: Sonu OlmayanYüce Allah'ın en güzel isimlerinden olan el-Âhir, el-Evvel'in mukabili olup, varlığı nihâyetsiz olan, sonu olmayan anlamına gelir.Bütün varlıkları yaratmada öncelik Yüce Allah'a a...
Yazar: Editör
Farz nedir?Allahu Teâlâ’nın Kur'an-ı Kerim’de yapılmasını açıkça bildirdiği emirlerdir. Müslümanın geçerli bir özrü olmadıkça kesinlikle yapması gereken, yapmaması halinde günah sayılan buyruklardır. ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Aile gibi yakın ilişkilerin olduğu topluluklarda sevgi kadar saygı da vazgeçilmez bir değerdir. Eşler, ebeveynler ve çocuklar arasındaki karşılıklı saygı, bireylerin kendilerini değerli ve mutlu hisse...
Yazar: Editör