Bekâî’nin Kitâb-ı Kerbelâ’sı ‘Nazm-ı Bekâî’
Hz. Hüseyin (r.a.) ve ehl-i beytten yetmiş kişinin Kerbela’da şehit edilmesi, mü’minlerin gönüllerinde onarılması mümkün olmayan derin izler bırakmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in “cennet’in delikanlıları”[1] olarak tavsif ettikleri iki torunundan biri olan Hz. Hüseyin (r.a.) ve beraberinde bulunanların, hak ve adalet uğrunda hunharca şehit edilmeleri, mü’minlerin gönüllerini müteessir etmiştir. Kerbela hâdisesinin siyasi ve tarihi yönü bir tarafa, insani açıdan bu acı hâdiseye bakan inananlar, bu meşum olayın üzüntüsünü günümüze kadar yüreklerinde hissetmişler, kıyamete kadar da bu acı hâdiseyi unutmayacaklardır.
Kerbela hâdisesi edebiyatımızda, olayın hüznünü ve gönüllerde hissedilen acıyı yansıtan metinlere dönüşmüştür. Manzum ve mensur birçok metinde Kerbela, Hz. Hüseyin (r.a.), ehl-i beyt, hak ve adalet için mücadele merkezli anlatımlar söz konusu olmuştur. Hz. Hüseyin (r.a.) ve ehl-i beyt mensuplarına bu zulmü reva gören kişilere ve zihniyete tenkitler yöneltilen bu metinlerde mü’minlerin gönüllerini inciten üzücü hâdisenin kâğıda yansımış nazım ve mensur şekillerini gözlemlemek mümkündür.[2] Kerbela olayını konu edinen isimlerden biri de Darendeli Bekâî’dir. Bekâî’nin “Kitâb-ı Kerbelâ” adlı çalışması üzerinde akademik anlamda doyurucu çalışmalar yapılmıştır.[3] Biz bu makalede Bekâî’nin bahsi geçen eserinin Darende Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı’nda bulunan bir nüshasının tanıtımını yapmak istiyoruz.
Kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Bekâî, Darendelidir ve doğum tarihi bilinmemektedir. Bekâî’nin asıl adı Hasan’dır, Darendeli Mehmet Hayret Efendi ve Süleyman Penahî’nin büyük kardeşidir. Soyu, Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’ne kadar uzanan Zaimoğulları ailesinden, Zaim Mustafa Ağa’nın oğludur. Kâtiplik yapan Bekâî, kendi kumandasındaki kuvvetlerle birçok savaşa katılmıştır. Rumeli’de vuku bulan bir savaşta şehit düşen Bekâî, buraya defnedilmiş ve kabri üzerine I. Abdülhamid tarafından bir türbe yaptırılmıştır.[4]
“Battalnâme”[5] ve “Mevlîd”[6] adlı eserleri ile bilinen Bekâî’nin, şöhreti en yaygın eseri “Kitâb-ı Kerbelâ”dır. “Maktel-i Hüseyin”[7] olarak da kayıt altına alınan eserin yazma nüshaları şu şekilde tespit edilmiştir: Millî Kütüphane 06 Hk 494, Millî Kütüphane 06 Mil Yz A 3547, Millî Kütüphane Mil Yz A 3117, Millî Kütüphane 06 Mil Yz A 3891, Millî Kütüphane Mil Yz A 8382, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi 297.9, Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi Y-0772/033548,[8] Hacı Bektaş Velî Araştırma Uygulama Merkezi Kütüphanesi, Kahire Milli Kütüphanesi, Arşiv No: Ez-Zekiye-Mahtûtâtu Fârisiye ve Türkiye 12,[9] Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu Nr. 06 Mil Yz. A 8382.[10]
Yapılan çalışmalarda Darende’de bulunan iki nüshasından bahsedilen Kitâb-ı Kerbelâ’nın bu nüshaları üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamıştır.[11] Kültür Bakanlığı yayınları arasında kitaplaşan “Kitâb-ı Kerbelâ” adlı eserde, çalışmayı yayına hazırlayan müellif, bu nüshaları zikretmiş ve “Olumlu-olumsuz bir katkı sağlayacağını düşünmediğimiz bu iki nüshayı çalışmamıza dâhil etmedik. D1 ve D2 olarak adlandırdığımız nüshaların kaydına herhangi bir katalogda rastlayamadık.” şeklinde bir ifade kullanmıştır.[12]
Kanaatimizce, bu ifade ve kitapta bu iki yazmayı görmezden gelerek takip edilen usûl yanlıştır. Ayrıca yüksek lisans ve doktora düzeyinde “Kitâb-ı Kerbelâ” ile ilgili yapılan çalışmalarda Darende nüshalarının çalışmalara yansıtılmamaları da büyük bir eksikliktir. Çünkü eserin müellifi Darendelidir ve bu yönüyle bahsi geçen nüshaların kitap, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki çalışmalara olumlu ya da olumsuz katkısının olacağı muhakkaktır. Yazma eser üzerinde beş nüshayı karşılaştırarak bir doktora tezi hazırlanmasına ve üzerinde çalışılan bu nüshalara nazaran eksik durumda olan Mısır nüshasının tespiti üzerine yazma eserle ilgili bir yüksek lisans tezi hazırlanmış, bu yüksek lisans tezi ile doktora çalışmasında bulunmayan bazı şiirler gün yüzüne çıkmıştır.[13] Darende nüshalarının da “Kitâb-ı Kerbelâ” çalışmalarına bu ve buna benzer katkılarının olacağı kanaatindeyiz.
Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, Kitap No: 31, Tasnif No: 811’de kayıtlı olan nüshanın giriş sayfasında “Hâzâ Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî rahmetullahi teâlâ aleyh” ifadesi yer almaktadır. Sonraki sayfada kırmızı renkle “Hâzâ Kitâb-ı Kerbelâ ve Şehâdet-i İmâm-ı Hasan ve İmâm-ı Hüseyin radıyallâhu anhümâ” başlığı göze çarpmaktadır. Devamında “Esmâü’l-hüsnâ”, “Rasûlüllâh (s.a.v.)” başlıklarını gördüğümüz nüshada,[14] “Dünyâ”, “Bahrî”, “Mesnevî”[15], “Murabba”, “Latîf”,[16] “Fasıl”[17], “Bahr-i Hezec”,[18] “Hazret-i İmâm Hüseyn’in Mekke’den Medine-i Münevere’ye Teveccühleri”,[19] “Hazret-i İmâm Hüseyn’in Medine’den Mekke’ye Geldiği Beyân”[20] ve “Ehl-i Mekke’nin İltifâtı”[21] şeklindeki başlıklar yer almaktadır. Eserin sonunda H.1309 senesi Ramazan ayının üçüncü günü eserin tamamlandığına dair bir not bulunmaktadır.
Somuncu Baba neslinden olduğu anlaşılan Bekâî’nin Kerbela’da ehl-i beyte reva görülen zulmü dile getirmek, ehl-i beytin hak ve adalet mücadelesine işaret etmek ve ehl-i beyte olan sevgisini gözler önüne sermek için kaleme aldığı “Kitâb-ı Kerbelâ” veya diğer adıyla “Nazm-ı Bekâî”, Kerbela hâdisesi etrafında şekillenen eserler içerisinde içeriği, tesir halkası ve edebî yönü ile dikkat çeken bir çalışma olmuştur. Son dönemde bu eser üzerinde yoğunlaşan akademik çalışmalar (doktora, yüksek lisans, makale vb.) eserin içeriği, tesir alanı ve verdiği mesajlar itibariyle eserin önemini dile getirmeye yönelik önemli adımlar mesabesindedir.
Önümüzdeki süreçte, yapılan bu çalışmalara ek olarak, eserin Darende’de bulunan iki nüshası, yine çalışmanın fizikî özellikleri ve mesajları üzerinden başka çalışmaların da söz konusu olabileceğini bize göstermektedir. Bu noktada tanıtımını yaptığımız nüshanın, yapılan çalışmalara katkı sağlayacağını ve bu nüsha ile eldeki çalışmaların kıyaslanarak Bekâî’nin bu önemli eserine dair daha derinlikli çalışmaların yapılmasının gerektiği kanaatimizi paylaşmak isteriz.
Dipnot:
[1] Tirmizî, Menâkıb 31.
[2] Abdülkadir Karahan, Anadolu Türk Edebiyatında Maktel-i Hüseyinler, (Yayımlanmamış Bitirme Tezi), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İstanbul 1938, s.13.
[3] Kitâb-ı Kerbelâ ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bkz., Serkan Türkoğlu, “Türk Edebiyatında Maktel-i Hüseyinler ve Bekâî’nin Kitâb-ı Kerbelâ Mesnevisi”, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [Taed], Sayı: LVIII, (Erzurum 2017), s.107-128.
[4] Ahmet Şentürk, Mehmet Gülseren, Malatyalı Şairler Antolojisi, Yeni Malatya Gazetesi Ofset Tesisleri, Malatya, 1990, s.16; Cemil Gülseren, “Hasan Bakai”, Somuncu Baba Kültür Edebiyat ve Araştırma Dergisi, Yıl: II, Sayı: VIII, (Mart 1996), s.18. Ârif Hikmet Bey, Bekâî’nin Darende’de vefat ettiğini söylemiştir. M. Nuri Çınarcı, Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey’in Tezkiretü’ş-Şuarâsı ve Transkripsiyonlu Metni, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep 2007, s.33.
[5] Milli Kütüphane- Ankara, Arşiv No: 06 Mil Yz A 4683 İstinsah Tarihi: 1855.
[6] Kaynaklarda zikredilen bu esere ulaşılamamıştır. Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, Hazırlayanlar: Cemal Kurnaz, Mustafa Tatcı, Bizim Büro Yayınları, Ankara 2003, c.II, s.59; Ahmed Akgündüz, Arşiv Belgeleri Işığında Somuncu Baba ve Neseb-i Alisi, Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı Yayınları, İstanbul 1992, s.63-65.
[7] Milli Kütüphane- Ankara, Arşiv No: 06 Hk 494.
[8] Darendeli Kâtipzâde Bekâyî, Maktel-i Hüseyn (Kitab-ı Kerbelâ), Hazırlayan: Hulusi Eren, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007, s.38-42.
[9] Hulusi Gürbüz, Kitab-ı Kerbela, Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2014, s.15.
[10] Serkan Türkoğlu, Bekâî Kitâb-ı Kerbelâ, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum 2012, s.169-172.
[11] Bu nüshalar şu şekilde kayıt altına alınmıştır: Dârende Es-Seyyid Osman Hulûsî Efendi Özel Kütüphanesi 811.1 ve Dârende Es-Seyyid Osman Hulûsî Efendi Özel Kütüphanesi 811.7.
[12] Bu ifade Hulusi Eren’e aittir. Bekâyî, Maktel-i Hüseyn (Kitab-ı Kerbelâ), s.42-43.
[13] Hulusi Gürbüz, Emin Oba, “Bekâî’nin Kitâb- Kerbelâ’sında Hz. Hüseyin Etrafında Şekillenen Alkışlar ve Keramet İşlevindeki Kargışlar”, Türk Kültürü ve Hac-ı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Dergisi, Sayı: 99, (Güz 2021), s.421-424.
[14] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, Kitap No: 31, Tasnif No: 811, vr. 1a-1b.
[15] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.2a-2b.
[16] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.3a-3b.
[17] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.4a.
[18] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.5b.
[19] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.6a.
[20] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.10a.
[21] Bekâî, Kitâb-ı Kerbelâ ve Nazm-i Bekâî, Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, vr.12b.
Fatih ÇINAR
YazarSevmek, kızgın çölde yayan yapıldak,Gizli bir menzili bulmaya denir.Sevmek su gibidir, serin ve berrak,Sevmek, gölgeleri silmeye denir.Gönül bahçesine sevda cemresi,Düşünce yürekler yelpazelenir.Kapal...
Şair: Yusuf DURSUN
İnsan bir umutla yaratıldı ve bir umutla da yanıltıldı ancak yenilgilerinden de yine umutla kurtarıldı. Umudun, uzun bir hikâyesi vardır. Fakat onun hikâyesini, felsefesini ve psikolojisini bilmeyenle...
Yazar: Yusuf HALICI
Ahmed Efendi, ismi Yozgatla özdeşleşmiş gönül erlerindendir. Yozgat ve çevresinde vesîle olduğu hizmetleri, yetiştirdiği talebeleri ve irşâd faaliyetleriyle gönüller fetheden Ahmed Efendi, Nakşbendî T...
Yazar: Fatih ÇINAR
İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak (k.s.), Anadolu’nun yakın tarihinde ilmî, mânevî ve hizmet endeksli kişiliği ile derin izler bırakan nice büyük isimlerden biridir.[2] Zâhir ve bâtın sahalardaki hizmet...
Yazar: Fatih ÇINAR