Bir Kitap: Korkusuz Kahramanlar
I. Dünya Savaşı (1914-1918)’nın İtilaf Devletlerince galibiyetle sonuçlanması ve ardından 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması topraklarımızdaki zulmü daha da artırmıştır. İtilaf Devletleri Çanakkale’de uğradıkları hezimeti unutmamışlar daha da öncesinde Türklere karşı yüzyılların getirdiği kinle Anadolu topraklarını kendi aralarında paylaşmışlardır.
İşte işgal kararı alınan şehirlerimizden biri de Maraş’tır. Korkusuz Kahramanlar’da yazar, 22 Şubat 1919’da başlayan Maraş’ın işgal günlerini ve Maraş halkının işgalcilere karşı nasıl yiğitçe mücadele verdiğini anlatıyor. Eserin asıl kahramanları Maraş halkıdır.
Korkusuz Kahramanlar roman türünde bir eser olduğu için aynı zamanda kurgusal bir eserdir bu yüzden de romanlarda kişi unsuru yer alır. Kişi unsurunda da romanın etrafında şekillendiği ana karakter ve yardımcı karakterler vardır. İşte Korkusuz Kahramanlar’ın ana karakteri de Yılankıran Mehmet’tir.
Mehmet henüz 15 yaşında bir gençtir. Yüreği vatan sevdasıyla atmakta ayrıca o günlerde yaşananları da çok iyi anlamak ve endişe duymaktadır. Mehmet, Maraş’ı bekleyen tehlikeyi arkadaşı Ömer’le paylaşır. Ömer de Mehmet gibi vatansever bir gençtir. Her ne olursa olsun Maraş’ı düşmana vermeyeceklerine, sonuna kadar mücadele edeceklerine gerekirse bu uğurda şehit olacaklarına dair sözleşirler ki romanın sonunda Ömer şehadet mertebesine ulaşacaktır.
Maraş’ta Türklerle Ermeniler birlikte yaşamaktadır. Rusların da kışkırtmasıyla Ermeniler Türklere karşı harekete geçer. Bu Ermenilerden biri de Mehmetlerin yıllarca her şeylerini paylaştıkları Seferyan’dır. Seferyan, yapılan bütün iyilikleri unutur ve Türkleri öldürmek için çalışır. Seferyan’ın kızı Serem ile Mehmet birbirlerini severler. Serem Türklerden yanadır ancak aynı mahallede büyüyen Ohannes tıpkı Seferyan gibi Türk düşmanıdır ve İngilizlerin gelmesine çok sevinmektedir.
Maraş’ta herkes diken üstündedir. Her an savaş başlamak üzeredir. Derken düşman askerlerinin hamamdan çıkan kadınlara sarkıntılık etmesi üzerine Sütçü İmam’ın bir kartal gibi onların üzerlerine inmesi ve ilk kurşunu atmasıyla Maraş’ta savaş başlar. Fransız komutan GvernörAndre’nin Maraş Kalesi’ne astırdığı bayrak indirilir.
Maraş’ın manevî önderlerinden Şeyh Ali Sezai Efendi’nin teşkilatlandırmasıyla Maraş halkı kanıyla, canıyla topraklarını savunmaya başlar. Bu mücadelede nice kahramanlıkların yanında nice acılar da yaşanır. Ermeniler ellerindeki bütün imkânlara ve özellikle de İngiliz ve Fransız desteğine rağmen emellerine ulaşamazlar.
12 Şubat 1920 Maraş için yeni bir gün doğar. “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz.” diyenlerin kutlu mücadelesi galibiyetle sonuçlanır. Ermeniler ve Fransızlar kaybettikleri savaşın ardından Maraş’ı terk eder. Savaşta Seferyan da ölmüştür. Serem Mehmet’in ailesine sığınmıştır.
Romanın başlarında Ermenilerin kendi saflarına çekmek istedikleri ancak isteklerini tokat gibi yüzlerine vuran davulcu Abdal Halil, bu kez davulunun tokmağını Maraş’ın zaferi için vurur. Maraş’ta bu mücadeleye destek vermeyen bir tek Türk yoktur. 5 Nisan 1925’te kırmızı şeritli madalya bütün şehre verilir. 7 Şubat 1973’te de Maraş’ın adı Kahramanmaraş olur.
Sait ÖZER
YazarSevgili çocuk dostlarım;Bugün çiftliğe veteriner geldi. Keçilerden iki tanesinin yavrusu olacakmış. Çocuklar çok heyecanlı. Özellikle Zeliş çok sabırsız. Yavruları biran önce kucağına almak istiyor. K...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Kitabın adı: Düşler AtlasıYazar: Özgür BalpınarYayınevi: Genç TimaşYayın yeri ve yılı: İstanbul/2022Sayfa sayısı: 160Yaş aralığı: 10+İşlenen konular: dostluk, sevgi, yardımlaşma, iyilik…Dost, dostluk ...
Yazar: Sait ÖZER
Kitabın adı: Edebiyat Yazıları 3 (Eğik Ehramlar)Yazar: Sezai KarakoçYayınevi: Diriliş YayınlarıYayın yeri ve yılı: İstanbul / 2015Sayfa sayısı: 78Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: Yahya Kemal, Mehmet A...
Yazar: Sait ÖZER
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.): “Ben öğretmen olarak gönderildim.” buyurarak, öğretmenlik mesleğini kutsallaştırmıştır. Bu yüzden ilmi öğreten öğretmenler çok kutsal bir görevdedirler. Eğitim ve öğret...
Yazar: Naciye BEYZA