İyi ki Varsın Öğretmenim
Allahu Teâlâ kâinatı yaratırken ağaçları toprağa, balıkları denize, yıldızları ve gezegenleri güneşin etrafına yerleştirmiş ve onlara emanet etmiştir. Bütün nimetleri emrine verdiği insanı da bu dünyada önce anne babasına ve sonra bir rehbere, bir öğretmene emanet etmiştir. İnsanlar dünyaya gelişinden ta ki ölümüne kadar ve hatta ahiret yurdunda kendisine fayda sağlayacak bilgileri öğretmenlerinden alırlar. Onlar karanlıkları aydınlatan birer meşale gibidir.
İnsanoğlu hayatı boyunca Allah'ın verdiği bu nimetleri kullanır ve sonunda yine O'nun huzuruna varır. Bu dünyadan ayrılırken bu nimetlerden hiçbirini yanına alıp götüremez. Dünyaya da dünya malından başka bir şey bırakamaz. İnsanın geride bırakacağı en güzel miras ilimdir. Sevgili Peygamberimiz, insanın öldükten sonra amel defterinin açık kalmasına sebep olan şeylerden birisinin de ilim olduğunu buyurmuştur.
Esra için çarşamba günleri çok özeldi. Çünkü her çarşamba annesi ona en sevdiği kurabiyelerden yapması için bazı görevler veriyordu. Esra'nın bu haftaki görevi kıyafetlerini yerleştirip odasını temiz ve düzenli tutmaktı. Sabah arkadaşlarıyla muhabbet ederek okula giderken çoktan sınıfa girmiş ama muhabbetten farkına dahi varmamıştı. İlk derste öğretmenleri içeri girer girmez sınıf kendine çeki düzen verdi ve güzel bir selam ile öğretmenlerini karşıladılar.
Öğretmen derse başlamasına rağmen Harun ısrarla konuşmaya devam ediyor, etrafını da konuşmaya teşvik ediyordu. Esra ve arkadaşları bu durumdan ne kadar rahatsız olsalar da gözlerini ve kulaklarını öğretmenlerine vermiş dersi dinlemeye devam ediyorlardı. Fakat sınıftaki gürültü öğretmenin uyarmasına ve ısrarlarına rağmen devam ediyordu. Sonunda ders bitmişti fakat öğretmen üzgün bir şekilde sınıftan ayrılmış, Esra'nın bu duruma çok canı sıkılmıştı.
Esra, akşam eve geldiğinde babasından, sınıf arkadaşı Harun'un babasının geleceğini öğrendi. Bu durum çok hoşuna gitmese de annesini üzmemek için sınıftaki olaydan hiç bahsetmeden odasına çıktı ve misafirleri beklemeye başladı. Harun ve ailesi eve gelmişti, küçük bir selamlamadan sonra herkes yerini aldı.Esra'nın babası:
- Yarın öğretmenler günü olduğu için bugün çok özel sürpriz bir misafirimiz daha var.
Herkesi bir merak sardı. Annesi hemen sofraya bir tabak daha koydu. Esra ise aklından babasının tüm arkadaşlarını geçiriyor ama bir türlü öğretmenler günüyle arkadaşları arasında bağ kuramıyordu. Derken kapı çaldı. Gelen 70 yaşlarından gözlüklü gri çizgili takım elbisesi olan şirin bir amcaydı. Babası kapıyı açtığında
"Öğretmenim, hoş geldiniz."
diyerek karşılayınca herkes çok şaşırdı. Tatlı bir şaşkınlıktı bu, en çok da Harun'un babası için... Mehmet Öğretmen masaya oturmadan kimse oturmamış, herkes saygıyla onun yerleşmesini beklemişti. O konuşurken kimse sözünü kesmiyor, eski hatıraları anlattıkça saygıyla pür dikkat dinliyorlardı. Harun bunları gördükçe bugün öğretmenine yaşattığı olaydan ötürü büyük utanç duyuyor, ne kadar belli etmese de kızaran yüzünü saklayamıyordu.
Harun, o akşam evdeki herkesin Mehmet Öğretmen’e duyduğu saygıdan, yıllardır kopmayan bağlarından o kadar etkilenmiş ki bir ara uzaklara dalıp kendi öğretmeniyle yıllar sonra böyle bir masada yemek yemeyi hayal ediyordu. Bir anda Esra'nın "Yarın için öğretmenimize hediyeyi birlikte alalım mı?" sorusu üzerine hayalinden uyanmıştı. Harun, Esra'nın teklifini kabul etti çünkü tek başına hediye vermek ve öğretmeninden özür dilemek için çekiniyordu.
Sabah okula gitmeden Esra ile birlikte evlerinin yakınındaki kırtasiyeden öğretmenleri için çok güzel hediyeler aldılar. Okula vardıklarında birlikte öğretmenler odasının önünde hediyeyi vermek için bekliyorlardı ki çok geçmeden öğretmenleri kapıda belirdi. Harun biraz yüzü kızarmış ellerini nereye koyacağını şaşırmış halde öğretmenine yaklaştı. Esra, öğretmeninin öğretmenler gününü kutladıktan sonra ona her şey için teşekkür etti. Sıra Harun'a gelmişti. Harun, yavaşça hediye paketini öğretmenine uzatırken öğretmeni Harun'a gülümsüyordu. Harun özür dileyerek bu hatasını bir daha tekrarlamamak için gayret göstereceğini, yıllar geçse de öğretmeniyle hep görüşmek istediğini ve onu çok seveceğini söylerken gözleri dolmuştu. Öğretmeni de her zamanki gibi sevgi ve şefkatle onları kucakladı. Harun özür dilemiş, öğretmeni de onu affetmişti. Herkes çok mutluydu.
Üzerimizde emeği ve hakkı olan tüm vefakâr öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz.
Esra Elif ŞAHİN
Yazarİnsan özel bir varlıktır. Özel ve güzel olarak yaratılmıştır. Evet, insan güzeldir, çünkü Yaratan en güzeldir.Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabb’imiz; "Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık." buyurm...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
İnsan, yaratılmışların içinde en mükemmel olanıdır. Bir nevi küçük bir âlemdir insan...Allah (C.C) insan vücudunun merkezine öyle bir mekân yerleştirmiştir ki insanı insan yapan, diğer canlılardan ayı...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Aylardan mayıstı. Bence yılın en güzel ayı. Tabiat yeniden canlanmıştı sanki. Ağaçlar yeşermiş, rengârenk çiçekler gözümüzü okşuyordu. Kış uykusundan uyanan hayvanlar hayata merhaba deyip rızıklarının...
Yazar: Sırrı ER
Şairlere ilham olan, her karışı tarih kokan boynunda gerdanlığıyla şehirleri kıskandıran güzel İstanbul... Peygamberimiz’in övgüsüne mazhar olan Sultan Fatih'in bize emaneti İstanbul'un tarihî d...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN