Somuncu Baba Ahfâdından Hüseyin B. Muhammed Ve “Amme Cüzü” Tefsîri
Kur’ân-ı Kerim, insanlara yol gösterici olarak Hz. Peygamber (s.a.v.)’e indirilmiş son ilâhî kitaptır.[1] Allahu Teâlâ, kelâmını “takva sahiplerine” yol gösterici olarak tavsif etmiştir.[2] Mü’minler, Kur’ân-ı Kerim’i anlamak ve onun ilkeleriyle hayatlarını tezyin edebilmek adına Hz. Peygamber (s.a.v.) ve sahabe-i kirâmın yolunu takip ederek onu başucu kitabı yapmışlar, okumak, anlamak ve yaşamak adımlarıyla Kur’ân-ı Kerim’inden istifade yoluna gitmişlerdir.[3]
Literatürde, Kur’ân-ı Kerim’i okuma, düşünme, doğru anlama ve hayata tatbik etmek çabalarına genel anlamda “Tefsîr” denilmiştir.[4] Hz. Peygamber (s.a.v.) Dönemi’nden günümüze birçok tefsir çalışması yapılmış, Kur’ân-ı Kerim’in dil, edebiyat, sanat, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, kültür, bireysel ve devlet işleyişine dair ilkeleri titizlikle ele alınmış ve hassas değerlendirmelerle büyük bir tefsir birikimi ortaya çıkmıştır.[5] Bu çalışmamızda bu büyük tefsir birikiminin bir parçası olan Muhammed b. Hüseyin tarafından kaleme alınan “Amme Cüzü” adlı bir yazma eseri tanıtmak istiyoruz.
Somuncu Baba’nın Torunlarından Muhammed b. Hüseyin’in Amme Cüzü Tefsiri
“Somuncu Baba” olarak tanınan Şeyh Hamîd-i Velî (ö.814/1412) (k.s), Hacı Bayrâm-ı Velî (ö.832/1430) (k.s.) başta olmak üzere birçok gönül insanı yetiştirmiş, kişisel ve toplumsal hizmetleriyle Anadolu irfanında özel bir yer edinmiş seçkin şahsiyetlerdendir. Seyyah sûfîlerden biri olan Somuncu Baba Hazretleri, kaleme aldığı eserleri ve döneminde yaşanan olaylara Hak rızası penceresinden tavrı ile gönüllerde silinmez bir konumun sahibi olmuştur.[6] Maddî/Zâhir ve manevî/bâtın ilimleri mezceden Somuncu Baba Hazretleri’nin talebelerinden ve neslinden birçok seçkin isim onun bu kutlu yolunu ve hizmetlerini devam ettirmiştir. Bu yolun önemli temsilcilerinden biri de Muhammed b. Hüseyin’dir.
Tanıtımını yapacağımız “Amme Cüzü” adlı eserinin sonunda verdiği bilgilerden tam adının “Seyyidî Muhammed b. Şeyh el-Hâc Hüseyin Efendi” olduğunu öğrendiğimiz bu zât, kendisini “Evlâd-ı Şeyh Hâmid-i Velî” olarak tanıtmıştır. Aynı yerde ceddinin isimlerini “Babam el-Hâc Hüseyin, annem Âişe binti Süleymân, dedelerim Seyyidî Muhammed, Pîr Muhammed Efendi, el-Hâc Muhammed Efendi, Halîl Çelebî ve Şeyh Hâmid-i Velî” şeklinde sıralamıştır. Kardeşlerini ise “Hasan, Osman, Abdülkâdir, Seyyidî Muhammed ve diğer Osman, Hatice, Âişe ve Fatma” olarak zikretmiştir. Muhammed b. Hüseyin Efendi, eserin sonunda Fâtiha Sûresi’nin kısa bir tefsirine yer vermiş, eseri Cemâzi’l-âhir ayının dördüncü günü öğle vakti kış ayını berd-i acûz günü tamamladığını söylemiş ve yıl olarak 1135/1722-1723 rakamını düşmüştür.
Eserin son cümlesi olarak “Okuyanı, yazanı, dinleyeni rahmetinle yarlığa, kabul et ya Bâkî” ifadelerine yer vermiştir. Bu sayfadaki ifadelerinden Muhammed b. Hüseyin Efendi’nin Kur’ân-ı Kerim’in tamamını tefsir ettiğini anlamaktaysak da elimizdeki “Amme Cüzü” tefsirinin dışında hazretin tefsirinin geriye kalan kısmına ulaşılamamıştır.[7] Baş sayfaları eksik olduğundan, seksen üç varaktan oluşan eserin adının ne olduğu da tespit edilememiştir.
Eser, Darende Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı’nda 297 tasnif numarası ve 308 kitap numarası ile kayıt altında alınmıştır. Yazma eser Nebe Sûresi’nin on birinci âyet-i kerimesinden itibaren bize ulaşmıştır. İlk on âyet-i kerime ve eserin adının bulunduğu kısım yazma eserde yer almamaktadır. Genel ilke olarak müellif, âyet-i kerimelerin üstlerini çizmiş, kısa açıklamalara yer vermiş ve sûreleri kırmızı başlıkla birbirinden ayırmıştır. Sûreleri ayırmasına örnek olması bakımından şu ifadeyi nakletmek isteriz: “Nâziât Sûresi, Mekkî’dir ve kırk âyet-i kerimeden oluşmaktadır.”[8]
Eserin bazı sayfalarının baş kısmında yıpranmadan dolayı bazı eksiklikler bulunmaktadır. Müellif, tefsirini yaptığı âyet-i kerimelerle ilgili hadîs-i şerif nakledeceği zaman, hadis-i şerifi metin içerisinde değil kenarında قال صلى الله عليه و سلم ve وروى عنه şeklindeki ifadelerin ardından nakletmiştir.[9] Âyet-i kerimeleri âyet-i kerimelerle, bazı hadis-i şeriflerle ve çeşitli kaynaklarda nakledilen bazı olaylar etrafında tefsir eden müellif, zaman zaman bazı fıkhî verilere de yer vermiştir.[10]
Sonuç Yerine
Elimizdeki kısıtlı verilerden anladığımız kadarıyla, kendisini ve eserini tanıtmaya çalıştığımız Muhammed b. Hüseyin Efendi, Somuncu Baba Hazretleri’nin ilmî ve manevî mirasını sürdüren seçkin şahsiyetlerden biridir. Temennimiz, tanıtımını yapmaya çalıştığımız bu tefsir çalışmasının tamamına ulaşılması ve Somuncu Baba’nın torunların olan Seyyidî Muhammed b. Hüseyin’in Kur’ân-ı Kerim’i anlama ve yaşama adımlarının bütüncül bir bakış açısı ile ele alınmasıdır. Bu temenni gerçekleşebilirse Somuncu Baba’nın neslinden, onun vefatının ardından yaklaşık üç asır sonra kaleme alınan bu tefsir çalışması ile Somuncu Baba’nın misyonunda sürdürülen ve geliştirilen birçok konu daha net bir şekilde tespit edilmiş olacaktır.
[1] Muhammed Abdulazîz, ez-Zerkânî, Menâhilü'l-irfân fî ulûmi'l-Kur'an, Dâru'l-kitâbi'l-arabî, Beyrut 1995, s.10-11; Durmuş Ali Kayapınar, Tefsir Usul ve Tarihi, Olgunçelik Matbaa, Konya, 2001, s.31-33; Abdulhamit Birışık, “Kur’an”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2002, c.XXII, s.383.
[2] Bakara 2/2.
[3] Ahmet Nedim Serinsu, Kur’ân Nedir?, Şule Yayınları, İstanbul 2020, s.8-25.
[4] Mehmet Demirci, “Tefsir İlminin Mahiyeti”, Tefsir Araştırmaları Dergisi, c.I, Sayı: I, (Nisan 2017), s.31-33.
[5] M. Suat Mertoğlu, “Tefsir”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2011, c.XL, s.290-294.
[6] Mefail Hızlı, “Somuncu Baba”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c.II, Sayı: II, (Bursa 1987), s.263-271.
[7] Muhammed b. Hüseyin, Amme Cüzü Tefsiri, Darende Hacı Hulûsî Ateş Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı, Tasnif Nu: 297, Kitap Nu: 308, vr.83a-83b.
[8] Muhammed b. Hüseyin, Amme Cüzü Tefsiri, vr.6a.
[9] Muhammed b. Hüseyin, Amme Cüzü Tefsiri, vr. 20b, 45b, 46b, 73 b.
[10] Muhammed b. Hüseyin, Amme Cüzü Tefsiri, vr.61a-61b, 72b-73a.
Fatih ÇINAR
YazarDarendeli Osman Hulûsi Efendi’nin Ağabeyi Ahmet Nûri Efendi’nin Kültürel MuhîtiAnadolu’nun yakın tarihinde ilmî gayretleri, vakıf hizmetleri ve gönüller ihyâ eden adımları ile derin izler bırakan isim...
Yazar: Fatih ÇINAR
Yâ Rab nice günahım isyanım var bilirimAmmâ beni affeden Rahmân'ım var bilirim Kendime varmak için nefsimden kaçmaktayımYaşadıkça hep tövbe imkânım var bilirim Öyle bir çağa geldik arzın gün...
Şair: Ekrem KAFTAN
Gülşeniyye Tarikatı’nın Hâletî kolu şeyhlerinden olan Mahvî (ö.1150/1737), XVIII. yüzyılda Hayrabolu’da faaliyet yürüten, dilindeki zenginlik, edebî zevki ve içeriği ile dikkat çeken Dîvânçe’si ile ta...
Yazar: Fatih ÇINAR
Bayrâmî-Melâmî geleneğinin önde gelen isimlerinden olan Hâşimî Emîr Osman, XVI. yüzyılda faaliyet yürütmüş sûfîlerdendir. Hâşimî, döneminin şartları içerisinde görüşlerini bir usûl dâiresince serdetme...
Yazar: Fatih ÇINAR