El-Hafîz: Her şeyi ilminde tutan, hiçbir şeyi unutmayan
Yüce Allah'ın en güzel isimlerinden birisi olan el-Hafîz, kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, kullarının bütün yaptıklarını saklayan, kudretiyle yeri ve göğü, belirlenmiş süreye kadar yok olmaktan muhâfaza eden mânâlarını taşır. O'nun kâinatı dengede tutması da bir koruma biçimidir.
Yüce Allah kullarına ait; hayır ve şer, gizli ve açık, büyük ve küçük bütün fiilleri saklar. Her şey ilâhî yazılımda kayıtlıdır. O'ndan hiçbir şey kaybolmaz. Herkesin yaptığı korunur, kaydedilir. Kıyâmet günü, herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir, ödenir. O gün, bütün depolanan bilgiler açılır. Herkes günah ve sevap, iyi ve kötü ne yaptıysa hepsini karşısında bulur.
Yüce Allah’ın koruması iki türlüdür:
1. Umumi Koruma: Bütün yaratılmışlar üzerinde hıfız ve ilim sahibi olan Allah'ın koruması geneldir. Onların yapısını, gidecekleri istikameti ve kendileri için yararlı olan şeylerin tümünü korur.
2. Özel Koruma: Allah, kendisine hakkıyla itaat ve kulluk eden veli ve sâlih kullarını muhâfaza eder. Onların dünya menfaatlerini koruduğu gibi, bedenini, ehlini, çocuklarını ve malını da korur.
Öte yandan, insanın yapıp-ettiklerini koruma altına alan meleklerden ayrı olarak, bizzat mü'minleri koruma işini üstlenen koruyucu ‘Hafaza' melekleri de vardır. Bu melekler, sürekli insana iyiliği telkin ederler, onu gelebilecek her türlü helâk ve kötü tuzaklardan korumak için büyük çaba sarf ederler. İnsanı korumakla görevlendirilmiş olan melekler, sadece can, mal güvenliğini ilgilendiren dünyevî konularda değil, aynı zamanda kişinin din ve imanını inkâra götürebilecek mânevî konularda da aktif görev üstlenirler. Özellikle, insan ve cin şeytanlarının telkin ve yönlendirmelerinden kaynaklanan şek, şüphe, fitne, şehvet gibi kötülüklerden korurlar.
Bakmasını ve görmesini bilenler için Allah'ın el-Hafîz isminin tecellîsi her yerdedir. Kaldı ki, Allah'ın el-Hafîz isminin tecellîgâhı sadece insan değildir; bitkilerden hayvanlara varıncaya kadar bütün yaratıklardır. Meselâ, Allah bir bitkinin ya da meyvenin özünü korumak için dış kabuğu, tazeliğini korumak için rutûbeti yaratmıştır. Sadece kabukla korunması mümkün olamayan meyveler için, silâh olarak, dikenlerini yaratmıştır. Düşmanlarına karşı yılanın kendisini koruması için zehrini, aslanın kendisini koruması için pençesini yaratması gibi...
Özetle, Yüce Allah'ın el-Hafîz ism-i şerîfinden hissesini alan her mü'min, Allah'ın bakışına mahal olan kalbini, O'nu anmaktan alıkoyacak her türlü kötülükten ve mânevî hastalıklardan korur. İnsan, el-Hafîz ismiyle Rabb’ini tanıyabilir; Allah'ın çizdiği hudutları çiğnemez, korur; hem Allah'ın ve hem de mahlûkatın hak ve hukukunu muhâfaza eder. Rabb’inin emrettiklerini hayata geçirir, yasaklarından da şiddetle kaçınır. Böylece hem dinini, hem insanlığını, hem ırzını, hem şerefini ve hem de haysiyetini korur.
Editör
YazarKitabın adı: Kurtuba’nın Altın Çağı Yazar: Nurettin Taşkesen Yayınevi: Mihrabad Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2020 Sayfa sayısı: 234 Yaş aralığı: 14+ İşlenen konular: Endülüs kültür ve medeniye...
Yazar: Sait ÖZER
Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun icraatları ve askerî dehasıyla öne çıkan padişahlarından biridir. 1432'de Edirne'de doğan Fatih Sultan Mehmed, hem Batı hem de Doğu kültürü eğitimi alara...
Yazar: Editör
Şanı Şerefi Yüce, Yüceltilmiş (s.a.v)Peygamberimiz’in müberk isimlerinden bire de “Mükerrem” “Şanı şerefi yüce, yüceltilmiş”dir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), İslâm’ı yaymak için davetini...
Yazar: Editör
Sonbahar üzerine neler yazılmadı ki... Herkes gönlüne düşeni ya bir deneme ya da bir şiirle dile getirdi. Kimi zaman sevinç, kimi zaman heyecan kimi zaman da bir hüzün, sadırdan satırlara yansıdı. O...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ