İLETİŞİMDE ÇOCUKLARI “NE KADAR(INI) ANLADIK?
Derdini anlatamayan ve
anlaşılmadığını düşünen çocuklar, anne babalarıyla iletişim problemi yaşayacaklardır.
Çünkü iletişim, saygıya dayanmaktadır. Anne babalar, çocukların anlattıklarına
dinleme adına saygısı göstermezlerse iletişim problemi yaşamaya devam
edeceklerdir. Yemek yaparken, internete girerken ya da televizyon seyrederken
bir taraftan da çocuğu dinlemeye çalışmak çocuğun dinlenilmediğini gösterir.
Bir öğrencimiz babasıyla iletişimini şu şekilde anlatmaktadır:
Babamla bir konuda konuşmak
istediğimde; “Seni dinliyorum oğlum!” der. Bunun üzerine ben de başlarım
anlatmaya. Fakat babam bir taraftan beni dinlerken bir taraftan da elinde
televizyon kumandasıyla kanal kanal gezer. Konuşmamın sonunda baba bu konuda ne
diyorsun dediğimde; “Hangi konuda?” der. Ben de istemeyerek tepki verdiğimde
ise: “Öf ya, ağız tadıyla bir haber dahi seyrettirmiyorsunuz!” diyerek tepki
gösterir. Çocuklarla iletişim problemi yaşamayan anne baba yok gibidir. Çünkü
anlaşılamamaya bağlı olarak yaşanan sıkıntılar, çağlar öncesinde olduğu gibi
günümüzde de iletişim problemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İletişim; kişinin duygu, düşünce
ve bilgilerini sözlü ya da sözsüz olarak karşısındakilere aktarmasıdır.
İletişimde dil kadar beden dili, konuşma şekli, kullanılan sözcükler, ses tonu,
jest ve mimiklerde çok önemlidir. Yanlış ve yetersiz iletişim, aile ve çocuk
arasında sorunlara yol açmaktadır. İşlerin yoğunluğu ve işlerin vermiş olduğu
yorgunluk gibi nedenlerden dolayı bazı anne babalar, çocuklarına gereken zamanı
ayır(a)mamaktadırlar.
Anlaşılamamanın Nedenleri
Problemleri kapı aralıklarında
çözmeye çalışmak, söylenenleri dinlemek yerine verilecek cevabı düşünmek,
konuşurken suçlayıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanmak, geçmişte verip de
tutamadıkları sözleri sürekli gündemde tutmak, duygu ve düşünceleri dikkate
almamak, olumsuz olarak damgalamak, uzun uzun nasihat etmek ve nutuk çekmek,
sen dilini yerli yersiz kullanmak, çocukların ihtiyaçlarını ve gelişim
dönemlerini dikkate almamak gibilerini sayabiliriz.
Anlaşılmama Problemi Yaşamamak için
Çocuklara uygun şekilde model
olmalıdırlar. Çünkü iletişim kurarken dinleme becerilerine dikkat etmeyen anne
babaların çocukları da iletişim becerilerini kazanamayacaklardır. Çocuklarla
kurulacak iletişimde ben dilini kullanmak gerekir. Bu anlamda çocuğu suçlayıp
kendisini savunmaya geçecek şekilde değil, yapılanlar karşısında duygu ve hissettiklerini
çocuklara güzel bir şekilde ifade etmek gerekir. Sen dilini kullanarak
çocukları suçlamak yerine; duygu ve düşünceler ben dili kullanarak ifade
edilmelidir. “Şu şekilde davranınca kendimi kötü hissediyorum, ödevlerini
zamanında yapmadığın için endişeleniyorum, böyle söylemen beni üzüyor…” gibi
Çocuklarla iletişim kurarken ve onları
dinlerken aktif dinleme (zaman ayırmak, empati, geri bildirim, beden dili,
fikirlerine saygı duymak) becerilerinin kullanılması çocuğun okul başarısını
artıracaktır. Çocukları yargılamadan, eleştirmeden ve uzu uzun nasihat etmeden
bir yetişkin gibi konuşulması gerekir. Çocuklarla konuşurken: “Ben senin
yaşındayken, benim zamanımda, ben senin yerinde olsaydım…” gibi cümlelerden
kaçınmak gerekir.
Psikolojik halleri göz önünde
bulundurmalı. Çocuklar sıkıntılı ve üzgün oldukları zaman genelde konuşmak
istemezler. Bu durumda konuşması için çocukları zorlamak yerine; “Canın
herhalde konuşmak istemiyor; ama konuşmak istersen ben seni, her zaman
dinlemeye hazırım.” mesajı, iletişim adına çocukların sıkıntılarını anne
babalarıyla paylaşmalarına olanak sağlayacaktır.
Bunların yanında; çocukların
anlattıklarına yeni bir şeyler eklemek yerine anlattıklarını kısa özetler
şeklinde geribildirim olarak verilmeli. Öğüt vermek yerine, onun sıkıntılarına
benzer sıkıntılar yaşanmışsa bunu paylaşıp anlatmak daha faydalı olacaktır.
Yaşadığı sıkıntıların herkes tarafından yaşandığını yalnızca ona özgü
olmadığını bilmesi çocuğu rahatlatacağı bilinmeli. Özellikle çalışan anne
babalar, çocuklarla nitelikli zaman geçirmeli. Çocuklarla iletişim konusunda
hâlâ sıkıntılar devam ediyorsa özeleştiri yapılmalı. Sıkıntının kaynağı ilişki
biçimimi mi, olaylara bakış açısı mı, ruh hâli mi… düşünülmeli.
Sonuç olarak dinlenildiğini ve
anlaşıldığını düşünen çocuklar iletişim problemi yaşamayacaklarında okul
başarılarını da artacaktır. Onun için anne babalar, dünyanın en değerli
hazinesi olan kendi çocuklarıyla iletişim kurarken onları yargılamadan,
eleştirmeden, uzu uzun nasihat etmeden bir yetişkin gibi konuşmaları onların
okul ve toplumsal hayattaki başarılarını artıracaktır.
M. Emin KARABACAK
YazarHer eğitim öğretim yılında olduğu gibi okulların açıldığı şu günlerde de anne babaların tatlı telaşları çocukların eğitimlerinin ne kadar önemsendiğinin bir göstergesidir. Nasıl başlanırsa öyle gider,...
Yazar: M. Emin KARABACAK
6 Şubat sabahı Kahramanmaraş merkezli “Asrın Felaketi” olarak tarif edilen bir depremle uyanmıştık. Tarihinin en büyük depremiyle karşılaşan ülkemiz, yaraları yine devlet ve millet olarak el ele verer...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Ey Güzeller Güzeli! Bir ismine de “Ahsen/Güzel” denilmiş Senin, kâinattaki canlı cansız her ne varsa, Senin nurunla anlam bulmuş, bir güzelliğe sahip olmuş. Allah tarafından indirilen dört kitapta da ...
Yazar: Editör
Çocukluğumda, benden iki yaş büyük ablamla hemen her gün tartışırdık hatta bazen tartışmamız kavgaya kadar giderdi. Bazen bir de bakmışsınız, saç baş birbirimize girmişiz. En şiddetli kavgalarımızda b...
Yazar: M. Emin KARABACAK