KİTAPLARLA DOST OLMAK

Yüce dinimiz İslam okumaya büyük önem vermiştir.  Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetinin, ilk emrinin “Oku” olması bize bunu öğütlüyor. Sevgili Peygamberimiz, Bedir savaşında almış olduğu esirler içerisinden okuma-yazma bilenleri, on beş Müslüman çocuğa, onu öğretmeleri karşılığında serbest bırakmıştır. Okumanın önemini kavrayan ve kitap medeniyeti oluşturan şanlı ecdadımız, tarih sayfalarını bu güzel eserlerle donatmıştır. Tarihimize bakıldığında kitapların, kütüphanelerin, medreselerin çokluğu;  okumaya ve kitap kültürüne ne kadar değer verildiğini gösterir.

Vakfımızın kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.), bir ilim ve kitap meraklısı, kitap dostu olarak gençlik yıllarından itibaren kendi çabalarıyla bilgilerini tazelemiş, Arapça ve Farsça eserleri incelemiş, bilgilerini ilerletmiştir.

İlim öğrenme ve kitap okumaya ayrı bir önem vermiş, kitap alabilmek için evinde kıymetli eşyasını bile sattığı olmuştur. Ecdat yadigârı yazma kitapların sahaflara düştüğünü gördüğünde, evindeki binek hayvanını bile satarak aldığı kitaplardan, “Hacı Hulûsi Ateş, Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı”nı oluşturmuştur. Şahsi kütüphanesinde bulunan eserlere bakıldığında;  birçok el yazması, taş baskısı, çeşitli dil ve bu konularda birçok eserlerin mevcut olduğuna şehit olunur. On bini geçkin kitap sayısıyla  “Hacı Hulûsi Ateş, Şeyhzâdeoğlu Özel Kitaplığı” doğunun kültür hazinesi olarak tanınmaktadır.  Bu açıdan akademik çevreler tarafından sıkça ziyaret edilen mekânlardandır.  Yaşadığı ilçeyi her yönden imar ettiği gibi kitap ve kültür alanında da ihya eden Hulûsi Efendi (k.s)’nin ilçeye bir kütüphane kazandırma gayretini dönemin Belediye Başkanı Abdullah Karakurt şöyle naklediyor:

-''Hulûsi Efendi (k.s.), çeşitli zamanlarda Darende'nin meselelerini Ankara'da yetkililerle görüşmek üzere teşkil edilen heyetlere başkanlık ederdi. İşte bu ziyaretlerin birisinde, zamanın Kültür Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu'na Darende'ye İlçe Halk Kütüphanesi yapılması talebini iletti. Bakan Bey, Hulûsi Efendi'yi daha önceden tanıyordu. Kitaba ve kültüre verdiği değeri iyi biliyordu.

-Arsayı temin eder etmez emriniz başım üstüne hocam dedi. Heyetin Darende'ye dönüşünden sonra, Hulûsi Efendi, Başkanı bulunduğu Darende İmam-Hatip Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği adına satın aldığı arsanın tapusunu kütüphane yapılmak üzere Kültür Bakanlığı’na devretti. Benim de içinde bulunduğum bir heyetle 3 katlı bir kütüphane yapılma arzumuzu ilgili müsteşara ilettiğimizde müsteşar bey bize,

-''Sizin arzu ettiğiniz proje il merkezlerinde tatbik ettiğimiz bir projedir. Teklif edilse bile 10.000 nüfuslu bir ilçeye yapılması imkânsızdır. Devlet planlamadan yatırım teklifi çıkmaz'' dedi.

-Hulûsi Efendi, “siz teklif edin, ümitliyiz” deyince,

-“Ama bu proje çıkmaz” diye tekrarladı.

Daha sonra Devlet planlamadan yatırımı onaylanan 4 kütüphaneden birisi Darende Sadrazam Cebecizâde Mehmet Paşa İlçe Halk Kütüphanesiydi. Onaylanan diğer projeler ise değişik 3 il merkezi içindi.

-''Ben inanıyorum ki kütüphanemizin tahsisi ve yapımı Hulûsi Efendi’nin gayret ve himmetiyle olmuştur. Kütüphanenin Sadrazam Cebecizâde Mehmet Paşa külliyesinin arsası üzerinde yapılması da tesadüfi değildir.”

Hulûsi Efendi (k.s.)'nin kitaplara ve ilme verdiği önem bizler için de örnek olmalıdır. Çünkü eşsiz bir özel kütüphane oluştururken, evinin, odalarının duvarlarına en güzel bir biçimde el emeğiyle dolaplar imal etmiş olması, bu esnada kitapların bakım onarım ve ciltlerini de bizzat kendisi yapması iyi bir kitap dostu olduğunun timsalidir. Kitaplarla dost olunuz sevgili okurlarımız…