Ahilerin Yardım Sandıkları
<span style="font-family:" sitka="" heading";="" color:red"=""> <span style="font-family:" sitka="" heading";color:#4f6228;mso-themecolor:accent3;="" mso-themeshade:128"="">Selçuklu’dan Osmanlı’ya intikal eden, hem ticarî-iktisadî hem de dinî-içtimaî nitelikleri olan Ahilik Teşkilatı’nın üstlendiği mühim fonksiyonlardan biri de, başta kendi mensupları olmak üzere insanlar arasında yardımlaşma ve dayanışmaya hatırı sayılır ölçüde katkıda bulunmasıdır.
<span style="font-family:" cambria",serif;mso-ascii-theme-font:="" major-latin;mso-hansi-theme-font:major-latin"="">
Ahilik Teşkilatı, cemiyet içerisinde devletin sahip çıkamadığı ya da sahip çıkmada yetersiz kaldığı fertlere ve toplum kesimlerine kol-kanat germiş, “hiç kimsesizin kimsesi olma” anlayışını ve İslâm kardeşliğini hâkim kılmıştır. Ahilerin adap ve erkân kitabı olarak vasıflandırılan fütüvvetnâme türü eserlerde sosyal yardımlaşma ve dayanışma bahsi üzerinde ehemmiyetle durulmuş ve geniş yer verilmiştir.
<span style="font-family:" cambria",serif;color:#92d050;background:black;mso-highlight:="" black"="">
İslâm Kardeşliği Ve Fütüvvetnameler
<span style="font-family:" cambria",serif;mso-bidi-font-style:="" italic"="">Nakkaş Ahmed bin İlyas Fütüvvetnâmesi ve Semnânî Fütüvetnâmesi’nde, muhtaçlara yardımda bulunmanın ve onlara alçakgönüllülükle muamele etmenin fütüvvetin ve fütüvvet kardeşliğinin temel esaslarından olduğu ifade edilmiştir. Buna; “O mala kendileri muhtaç olsalar bile ihtiyaçta olanları kendilerinden üstün tutar, onlara bağışlarlar.” (59/Haşr, 9) ayeti delil olarak gösterilmiştir.
Bundan dolayı Ahiler, fütüvvetnâmelerde belirlenen kaideler çerçevesinde toplumda yardımlaşma ve dayanışma anlayışını canlı tutmaya ve yaygınlaştırmaya çaba sarf etmişlerdir. Bu sayede toplumda kardeşlik duygusu en üst seviyeye çıkarılmaya gayret edilmiş; hem toplumun maddî ve manevî yönden gelişmesine hem de devletin bir müdahalesi olmadan cemiyet hayatında huzur, barış ve güven ortamının tesis edilmesine ciddi anlamda katkı sağlanmıştır.
Güçlü Dayanışma Ruhu
Ahiliğin sosyal yardımlaşma ve dayanışma noktasında tatbik ettiği hayati hizmetlerden biri de, her teşkilat bünyesinde teşkil edilen (önceleri “Esnaf Vakfı” , “Esnaf Sandığı” ve “Esnaf Kesesi” denilen) “Orta Sandığı” adı verilen yardımlaşma sandıklarıdır. Bu uygulamayla, evvela Ahiler arasında sosyal dayanışma ruhu güçlendirilmeye, sonra da aynı ruh, cemiyetin geneline yansıtılmaya ve yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır.
Orta Sandıklar, mütevelli veya sandık vakfı yöneticileri tarafından idare edilir ve faaliyetleri yürütülürdü. Sandıkların başlıca gelir kaynakları; esnaf teberruları, çıraklıktan kalfalığa ve kalfalıktan ustalığa yükselirken ustanın çırağı ve kalfası için verdiği teberrular, haftalık veya aylık olarak esnaftan toplanan paralar, nemalardan ve toplanan paranın işletilmesinden elde edilen gelirlerden meydana gelirdi.
Sosyal Sigorta Sandıkları
Her sandıkta atlas kese, yeşil kese, örme kese, kırmızı kese, beyaz ve siyah kese olmak üzere toplam altı kese yer alırdı.
Atlas kesede, esnaf vakfına ait her türlü ferman, senet, vesika ve yazışma evrakı; yeşil kesede, esnafa ait mülkün ve vakfın tapu senetleri; örme kesede, belirli bir miktar para, yedek akçe; kırmızı kesede, nemaya, işletilmeye verilen paranın senetleri; beyaz kesede, her türlü masraf faturaları ile cari yıl hesaplarının tutulduğu muhasebe defterleri; siyah kesede ise, vadesinde tahsil edilemeyen alacaklar, tahsili imkânsız hale gelmiş senetler ile bunlara ait evraklar bulunurdu.
Sandığa ait gelirler, yiğitbaşı ve kethüda tarafından toplanır ve gerekli harcamalar heyet kararıyla yapılırdı. Gelirler ise, ticaret veya işlerini genişletmek isteyen, hali vakti yerinde olmayan, vefat eden, felakete uğrayan, fakir olup hasta olan esnaflara, evlenecek olan fakir ve kimsesiz gençlere, Ramazan aylarında fakir ve yoksullara, dullara ve buna benzer durumlardaki insanlar ve toplum kesimlerine harcanırdı. Adeta bir “sosyal sigorta” vazifesi görürdü.
Yanı sıra bu gelirler, tekke, zaviye, han, hamam, yol ve köprü gibi çeşitli yapıların onarımları için harcandığı gibi âlimlere, din adamlarına, muallim, talebe ve mekteplere yardım şeklinde de kullanılırdı.
Hallaçlar Örneğinde Orta Sandıklar
Orta Sandıkların gelir ve giderlerine misal olması bakımından İstanbul hallaçlarının (pamuk/yün atıcıların) hicri 1289 Kasım’ından hicri 1290 Kasım’ına kadarki bir yıllık bütçelerini incelemek bir fikir verecektir.
Gelir kalemleri ve miktarları şöyleydi: İcar Bedellerinden 7650, Para Çalıştırmaktan 7900, Nema 110, Evkaf Hisse Bedelleri 550, Vasiyetlerden 500, Yedirme Bedelleri 900, Giriş Bedelleri 275, Teberrular 1250 ve Ağaçlardan 75. Gider kalemleri ve miktarları ise şöyleydi: Tamir için 800, Alınan Dükkân Bedeli 2050, Mevlit Okutma Ücreti 600, Üç Günler Masrafı 15500, Fakirlere Kömür Ücreti 680, Ramazanda Fukaraya Ekmek 1200, Yetim ve Dullara Basma (Kumaş) 600, Fukaraya Tedavi Ücreti 350, Ölülere Kefen 170, Misafirlere 1100, Taş Köprü Tamiri 380, Muallim Ücreti 1500, Mekteplere Kömür 500 ve Sokakları Tamir 150.
Kooperatifçilik Ve Sendikacılığın Temeli
Orta Sandık uygulaması, üretim, tüketim, tasarruf ve yatırım gibi iktisadî hayatın temel unsurlarının düzenlenmesinde çok önemli bir vasıta olarak kullanılmış; müteşebbislere teşebbüs cesareti verirken, tüccarların hırs ve nefsanî davranışlarını da dizginleyerek, kendilerini kanaatkârlığa yöneltmiştir.
Orta Sandıklar, ihtiva ettiği prensipler ve emsal uygulama açısından modern kooperatifçiliğin temellerini oluşturmuştur. Dünya kooperatifçiliğinin teşekkülünde, hem bu sandıklar hem de Ahilerin tespit ve tatbik ettiği iktisadî esaslar mühim rol oynamıştır.
Ayrıca günümüzdeki modern sendikacılığın doğuşunda da tesirleri görülmüştür. Hatta Alman sendikacılık felsefesi ve yönetim şeklinin, Ahiliğin kriterleri ışığında geliştiği belirtilmiştir.
Kaynakça: Nakkâş Ahmed b. İlyas, “Tuhfetu’l-Vasâyâ”, Semnânî, “Fütüvvet Hakkında Risâle”, İslâm ve Türk İllerinde Fütüvvet Teşkilatı (İçinde), Hazırlayan: Abdülbâki Gölpınarlı, İstanbul, 1950; Yusuf Ekinci, Ahilik ve Meslek Eğitimi, İstanbul, 1990; Sabahattin Güllülü, Ahi Birlikleri, İstanbul, 1977; Abdülkadir Kıyak, “İslâm’ın Yardımlaşma ve Dayanışma Prensibinin Sosyal Hayata Aksettirilmesinde Ahiliğin Rolü: Fütüvvetnâmeler Ekseninde”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Sayı: 5, 2017; Abdullah Turan, Kudret Safa Gümüş, “Türk Dünyasında Kültür, Sosyal Dayanışma ve Birlik Köprüsü Olarak Ahilik Teşkilatı ve Bu Bağlamda Türk Devletlerine Öneriler”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı: 41, Aralık 2015; Selami Şimşek, “Bir Sosyal Yardımlaşma Kurumu Olarak Ahilik”, Yenidünya dergisi, Şubat 2019; Tayyib Duman, “Osmanlılarda Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma”, Milli Eğitim Dergisi, Sayı: 143, Temmuz-Ağustos-Eylül 1999; Ahmet Yaşar Ocak, “Fütüvvetnâme”, DİA, c.13.
İsmail ÇOLAK
YazarMaraşlı Müderris Mehmed Alparslan Efendi, halk arasında “Vezir Hoca” ya da “Vezir Fakı” olarak bilinirdi. O belki de, hocaların ve sarıklı mücahitlerin “veziri” idi.1883’de Maraş’ta doğdu. Aslen Cerit...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Köyde, erkeklerin bile kalmadığı zor ve kara günler yaşanıyordu.Bir gün Balıkesir’in İvrindi Köyü’ne bir grup subay ve asker, cepheye yine asker toplamaya gelmişti.Köylüleri, muhtar kanalıyla meydana ...
Yazar: İsmail ÇOLAK
1909 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası bir subaydı; hem Osmanlı Ordusu’nda hem de TBMM’nin kurduğu Düzenli Ordu’da önemli görevlerde bulundu, birçok savaşa katıldı.Nezahat, çocukluk çağını hiç...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Allah bize sunmuş kurtulun diyeAlıp da duvara asma, gardaşım.Rasûle göndermiş kutlu hediyeN’olur bana kızıp küsme gardaşım. Bu kitap, bu mesaj, ayet ve sureÖmür gelip geçer bakma kusuraHer ...
Şair: Ramazan PAMUK