PANDEMİ DÖNEMİ VE SONRASINDA ÇOCUKLAR İÇİN PSİKOLOJİK PLANLAMALAR
Pandemi dönemi ve sonrasında ortaya çıkabilecek olası olumsuz psikolojik etkileri en aza indirebilmek için yapmamız gereken ön önemli husus, çocuklarımıza yeni şartlara uygun rutinler oluşturmamız. Rutin, belirsizliğin ortadan kalkması ve güven hissi demektir. Aynı zamanda rutinler, alışkanlıkların gelişmesini kolaylaştırırlar. Zamanı öncelikli amaçlar doğrultusunda planlı bir şekilde bir çizelgeye oturtmak, onlara sınır çizmek ve rutin oluşturmakta yardımcı olacaktır. Ders çalışma, kitap okuma, uyku, oyun, yemek saati gibi faaliyetlerine belirli bir süre ayırmak ve bu etkinliklerini de genelde aynı saatlere koymak rutin oluşturmayı kolaylaştıracaktır. Yine onları yapılandırılmış basit ev uğraşlarına yönlendirmek de faydalı olacaktır. Özellikle bağışıklık sistemini koruyan ve güçlendiren beslenme ve uyku düzenlerine dikkat etmemiz önemli duruyor. Çocukların eve kapandıkları bu dönemde, hareketlilikleri de kısıtlandı. Hareket etmek, çocuklarda biz yetişkinlere oranla daha etkin bir yer tutar. Hareket demek oyun demektir. Oyunsa onları geliştiren, rahatlatan bir şey. Bu noktada, ev ortamında fiziksel gelişimlerini destekleyecek egzersiz hareketlerini yapmalarına ortam hazırlayabiliriz. Kültürfizik hareketleri, endorfin hormonunu salgılatarak çocukların ruhsal yönden güçlenmelerini sağlayacaktır. Kriz durumlarında sosyal destek, insanların normal yaşama dönmelerini ya da yeni duruma uyum sağlamalarını kolaylaştırır. Belki fiziksel olarak insanların arasına mesafe girdi ama duygusal mesafeyi daraltmamız gerekir. Onun için çocukların öğretmenleri, arkadaşları ve akrabaları ile sesli veya görüntülü konuşabilecekleri iletişim kanallarını kullanmalarına yardımcı olmak, onları bu dönemde rahatlatacaktır. Bu durum, alışkın oldukları günlük pratiklerini devam ettirmek adına önemli duruyor. Belki online hayat daha fazla olacak ama toplumsal rehabilitasyonun hızlandırılması adına şimdilerde gerekli görünüyor. Çocuklarımızın sevdikleri ile iletişim kurmaları veya uzaktan eğitim çalışmalarını takip etmeleri, onları normal zamanlardakinden daha fazla ekranla muhatap hale getirmiştir. Bununla ilgili olarak evlatlarımızın zorunlu ihtiyaçları haricinde ekran karşısında geçirdikleri süreyi tekrar gözden geçirerek sınır getirilmesi, süreç bitiminde olası bağımlılıkların önüne geçecektir. Hayatlarına yeni giren uzaktan eğitim derslerini dinlemeleri için mutlaka ortam hazırlamalıyız. Yine ders takip ve kontrollerini yapmada onlara kılavuzluk etmeliyiz. Bu, dakika dakika çocuklarımızın günlerini planlamak ya da onlara öğretmenlik yapmak anlamına gelmiyor. Onların kendileri ile baş başa kalabilecekleri ve kendilerine mahremiyet alanı oluşturabilecekleri zaman ve zeminlere de ihtiyaçları vardır. Bütün bunları yaparken sürecin bugününe ve yarına bakmak gerekir. Bu süreçte veya bitiminde çocuklarımızı gözlemleyerek davranışlarının işlevselliğinde bir bozulma varsa profesyonel kişilerden yardım alabiliriz. Takatimizin yetmediği şeylerin geçme vaktini teenni ile beklediğimiz şu günler, belki birçok fırsatı içinde barındırıyordur. Belki de bu süreç, birçoğumuz için bir sıçrama tahtası hükmünde olacaktır. Yeter ki bizler itidal ve aklıselimi elden bırakmadan tedbire sarılalım. Müspet, enerjik, hedefli ve iyimser bir sabır, içinde her zaman umudu barındırır. Zorlu günler, bizlerin ve çocuklarımızın inkişafı için bir mayalanma dönemi olabilir. Çocuklarımızın zor günlerle baş etme becerilerini geliştirerek, onların sabrı ve metaneti deneyimlemelerine imkân hazırlayabilir. Bugünler bittiğinde kendi kişisel inşamıza, ailemize ve çocuklarımıza yaptığımız yatırımlar bizlere kendimizi iyi hissettirecektir. Güzel günlerde buluşmak duasıyla...
Asuman DÜZGÜN
YazarHep söylediğimiz bir söz vardır; “Bugünün çocukları, yarının büyükleridir.” diye. Peki, geleceği şekillendireceğini düşündüğümüz çocuklarımızı yetiştirirken biz anne babalar onlara nasıl bir nefes üfl...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
Millet; Türkçede, ulus, topluluk, halk, İslâm’da ise din, ümmet cemaat vb. anlamlara gelir. Millet, devleti oluşturan üç temel yapı (vatan, millet, otorite)’dan biridir. Sıradan halk yığınları, ortak ...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
İçine girdiği zemini kayganlaştıran ve samimi ilişkileri ortadan kaldıran rekabet kavramı, insanoğlundaki hırs duygusunu besliyor. Hırs duygusunun lügatinde ise hep en fazlası, en iyisi, en başarılısı...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
Çocukluk yıllarımıza doğru zihinsel bir seyahate çıktığımızda ilk hatırımıza gelen, o dönemde oynadığımız oyunlar ve oyun arkadaşlarımız olur. Ve yine çocukluğunu doyasıya yaşayanlar dediğimizde ise, ...
Yazar: Asuman DÜZGÜN