CİCİ KUŞ
Beyzanur’un Günlüğü Okullar açılıyor. Öğretmenlerimi ve arkadaşlarımı özledim ama tatilin bitmesini de istemiyorum. Günlerimi verimli geçiriyorum. Kitap okuyorum, resim yapıyorum. Kur’an’dan sureler ezberliyorum. Ablamla kek, börek tarifleri deniyoruz. Enes ile pek fazla zaman geçiremedim çünkü o daha çok arkadaşlarıyla parkta oynuyor. Arada tembellik yaptığımızda annem bizi uyarıyor. - Odanızı toplayın çocuklar! Bana yardım edin. Biriniz çöpleri atsın. Bütün anneler böyle galiba. Kendimi sorumluluklarını yerine getiren bir çocuk olarak görüyordum. Ta ki dedem, Enes ile beni yanına çağırana kadar. Dedem Cici Kuş’un kafesini göstererek, - Bu kuşa hanginiz bakıyor? - Bir gün Enes bir gün ben dedeciğim. - Peki, en son kim baktı? İkimiz de birbirimize baktık. Kocaman bir ''Şey!'' çıktı ağzımızdan. Sahi en son kim bakıp kuşun yemini vermiş, suyunu doldurmuştu? Ya kafesini kim temizlemişti? Dedem yine sordu: - Bu kuşun sorumluluğunu ikiniz almıştınız yanlış hatırlamıyorsam. Sizin ısrarlarınıza dayanamayarak bu kuşu satın aldık doğru mu torunlarım? - Evet! Başlarımız yavaş yavaş öne doğru eğilmeye başladı. Dedem devam etti: - Çocuklar! Eğer anneniz kuşun aç susuz kaldığını fark etmemiş olsaydı Cici Kuş şu an ölmüştü. İçim ürperdi. Cici Kuş az kalsın ölecek miydi? O tatlı, yaramaz, şakacı kuşum. Yan gözle kafese, ona baktım. Tüneğinde kımıldamadan duruyor, bizi dinliyordu sanki. - Sorumluluklarınızı yerine getirmeniz gerekiyor çocuklar. Siz artık küçük değilsiniz. Herkes sorumluluklarını yerine getirse ne güzel bir dünyamız olur. Ailemize, vatanımıza, milletimize karşı da sorumluluklarımız var. Sahibi olduğumuz hayvanlara, bitkilere karşı da sorumluluklarımız var. İhmal edemeyiz. Ya ona doğru dürüst bakın ya da ona daha iyi bakacak birine verelim. Ağlamaklı gözlerle dedeme baktım. Cici Kuş’u yavru iken almıştık. Bu evi yuvası biliyordu. İlk geldiğinde Cici Kuş bıcı bıcı sözlerini söylemiş o yüzden adını Cici Kuş koymuştuk. Bıcı bıcı ne demek hâlâ bilmiyoruz ama bildiğim onu çok sevdiğimizdi. Dedeme söz verdik. Asla bir daha onu ihmal etmeyecektik. O da bunu anlamış gibi ötmeye başladı. - Cirik cirik cik. Cici Kuş Cici Kuş, bıcı bıcı bıcı...
Nurçiçek YILMAZ
Yazar10 Eylül 622 Peygamberimiz’in Mekke’den Medine’ye Hicreti 11 Eylül Hicri Yılın Başlangıcı, Hicri Yılbaşı 17-23 Eylül İlköğretim Haftası 20 Eylül Aşure Günü 26 Eylül Türk Dil Bayramı
Yazar: Yusuf HALICI
Bugün kardeşim Enes ile biraz tartıştık. Tartışmamızın konusu ise günlüğümdü. Güya ben Enes’e bakıp bakıp bir şeyler yazıyormuşum, arada gülüyormuşum. Öyle değil, yanlış düşünüyorsun derken Enes, günl...
Yazar: Nurçiçek YILMAZ
Ablamla beraber kitap okurken Enes koşarak odamıza girdi ve coşkuyla; - Misafirlerimiz var! Aynı hızla diğer odaları dolaşarak yine; - Misafirlerimiz var, diye bağırdı. Kapı zilini de duymamıştık....
Yazar: Nurçiçek YILMAZ
Ayşenurların evlerinin bahçesinde bir ıhlamur ağacı vardı. Ihlamurlar açtığında çiçeğinin kokusuna doyum olmuyordu. Bir yaz günü küçük Ayşenur ıhlamur ağacının altındaki sandalyelerden birine oturmuş...
Yazar: Mustafa AKGÜN