KUSUR ÖRTEN OLMAK
Taşları örtmeye çalışır bazı kır çiçekleri... Kusurları örtmek erdemdir yavrucuğum. Aramızdaki taşları, kusurları örtmeye namzet kır çiçekleri ararım. Ninem korkut; Doğayı tefekkür ederken taşların üzerini örten kır çiçeklerinin o mazbut duruşu beni çok etkilemişti. Taşların sertliğini, dikliğini, toprağı acıtan yanını örtmeye çalışması birebir örneklikti bizim için. Elbette hatalarımızın çokluğu ile bozulmalar suçlar işlenmektedir. Bir Müslüman olarak önce kendi hatalarımızı düzeltmeye çaba vermekle başlayıp, tövbe ile devam ettirmek ve toplumda da kişileri yerden yere vurmak yerine ayıpları günahları hastalık bilip tedavi etmeye çalışmaktır amaç olan… Duydun mu, gördün mü soruları nefsimize sorulması gereken sorular olmalıyken biz bunu başkalarının yaşantılarına yönelttik hep. Aralanan Her Ayıp, İçinde Dedikodu ve Zan Barındırır! Sürekli kişilerin açıklarını konuşmak insanın ruhunu incitir, icraat yerine sürekli eleştirel düşünüp bakan bir kesim olmak bizi düşürür toplumun gözünden. Oysa bizim kişileri konuşup, kusurları açmaktan daha önemli işlerimiz var. Rabbimize kulluğumuzu insanlarla olan iletişimimiz ele verir. “Büyük kafalar fikirleri, orta kafalar olayları, küçük kafalar kişileri konuşur.” (Çin atasözü) “Müslümanların ayıplarını (ve gizli şeylerini) araştırmayın...” (49/Hucurât, 12) diyen Rabb’im aile ve toplum huzuru için özen göstermemizi istemiştir. Rasûlullah (s.a.v.) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allahu Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse; Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir. “1 Öz olan hayata aktarmaktır doğru olan, Rabb’in bize bildirdiğini. Gözümüzle görsek dahi, kendimizden bile gizlediğimiz olsun Müslümanların ayıpları. Şekille uğraşan, açık arayan biri olmak bizi takvalı yapmaz. Birbirimizi koruyup hatalıkları kusurları tedavi ettiğimiz sürece kardeş oluruz… Birbirimizi severek kat edeceğimiz mesafe hem kolay hem muhabbetli olacaktır… Sevgi selam ve dua ile… Dipnot 1 Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Tirmizî, Birr ve Sıla, 85.
Nilüfer Z. AKTAŞ
Yazar“Filistin‘de çocuklar, analar bir katliama maruz kalırken kalemim yazmaya utanıyor. Gözyaşlarım kan rengi, yüreğim acıdan bir yumak…”Şiirler yazdım sana, aydınlık resmine bakıp ve içinde göveren çocuk...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Gönlümün kırgın tarafını ağırlar seher vakti. Çağlayan sesi susar, kuşları dinler.Dinlemek ne güzel erdemdir, bilir misin? İnleyen dallarına kuşlar konar kalkar.Yorgun nefesine soluk yüklenir. Ya hay ...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Hoşgörülü olmak; başkalarının düşüncelerine, inançlarına ve davranışlarına saygı göstermek, farklılıklara karşı anlayışlı ve kabul edici bir tutum sergilemektir.Hoşgörülü insanlar; bakışları, duruşlar...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Yıllar öncesi…Darende…Ve sonbahar gelirdi en zarif haliyle. Yeşile hissettirmeden, sarıya boyayarak. Teneke sobalar kurulurdu. Şimdiki sobalar gibi ısısı kalıcı olmasa da...Minik bebeler, çocuklar ve ...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ