MÎRÂCİYE

Evvel ve Âhir Zaman Peygamberi Allah katında en yüksekte yeri Gece Mescîd-i Haram'dan Aksâ'ya Oradan da Sidret'ül-Müntehâ'ya Bedenen¸ rûhen yolculuğa çıktı Bütün gök katları O'na açıktı Bindiği binitin adı Burak'tı Melek O'nu son durakta bıraktı “İleri varırsam yanarım” dedi “Ancak buraya kadar varım” dedi Ötesine aşkla gidilecekti Allah¸ Habîbini katına çekti Göremez dünyâda Hakk'ı hiçbir göz “Cennette görmüştür”¸ işte doğru söz Böyle buyurmuş İmâm-ı Rabbânî Mektup'ta Müceddid-i Elf-i Sânî Harfsiz¸ kelimesiz mülâkî oldu Orada neler neler vâkî oldu Beş vakit namaz¸ o geceden beri var Kullarına Hak katından yâdigâr Namaz müminin mîrâcı denilmiş Nefsimiz namazla rûha yenilmiş İnanmalı O'na Ebû Bekir'ce Sıddıyk olmak işte budur¸ şiirce Neye muhtaçsak istemeli Hak'tan Rezzâk-ı Âlem'den¸ O Tek Mutlak'tan Namazına hâlisâne niyyet et Mâsivâdan mâverâya hicret et Yâ Rab Sen'de¸ derdimizin dermânı Habîbindir gönlümüzün sultânı