EY HİRA DAĞI !

Senden bahtiyar dağ var mı acunda? İnsan başka yâr arar mı acunda? Bir sevda ki eser gönül burcunda¸ O gül tene değen taşı¸ toprağı. Öpsün gözyaşlarım ey Hira Dağı. Yeryüzü sancılı sararıp solmuş¸ Yollarda telaş var¸ zaman lal olmuş¸ Sana böyle ne güzel bir hal olmuş¸ Sevgilerin yeşerdiği mekansın. Boynu bükük ötelere bakansın. Pervaneler gibi renkler¸ kokular¸ Ufuklarda yankı bulurken 'Hû'lar¸ Ikra' dendi bitti bütün korkular¸ Sende esrar sende kanat sesleri. Sende gizli aşkın nur akisleri… Her gece kırkları alıp gidersin¸ O günlere dalıp¸ dalıp gidersin¸ Bizi hasretlere salıp gidersin¸ Dosta sinesini açan dağ sensin. Rüyalarımızda uçan dağ sensin. Mekke kalbte sızı¸ Medine hicret¸ Gözler ki içinde herşeyi seyret¸ Şefkâti¸ edebi¸ çileyi…seyret¸ Ne gördünse anlat ey Hira Dağı. Olmaz O'nsuz hayat ey Hira Dağı