YİRMİALTINCI HUTBE
Cemâat-i Müslimîn! Cenâb-ı Hakk, Kur’ân-ı Kerîm’inde buyuruyor ki; “Allah’ın sana verdiği kuvvetlerle âhiretini ara, âhiret için çalış, üzerine farz olan ibâdeti hakkıyla îfâ et, vazîfe-i dîniyyeni güzelce yap, dünyâdan nasibini de unutma. Dünyâ için de çalış, sana vermiş olduğum kuvvetle; akıl, fikir, irâde ile ilim ve irfan ile mal ile dünyânı ma’mûr et. Allah’ın kullarına, din kardeşlerine, hısım ve akrabana iyilik et. Verdiğim ni’metlerin şükrünü böylece edâ et. Bir de, sakın yeryüzünde bi’z-zât veyahut bi’l-vâsıta fesâd çıkarmaya çalışma! Muhakkak bil ki; Allah müfsidleri sevmez.” (28/Kasas,77.) İnsanın hayırlısı; dünyâsı için âhiretini, âhireti için de dünyâsını terk etmeyip her ikisi için çalışan ve halkın başına yük olmayandır. İnsan hiç ölmeyecekmiş gibi dünyâya sarılmalı, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışmalıdır. Cemâat-ı Müslimîn! Âhiretiniz için çalışın, dünyânızı da unutmayın! Allah (c.c)’ın verdiği ni’metleri mahalline sarf edin. Hem dünyânızı, hem ahiretinizi ma’mûr etmeye bakın. Herkese iyilik edin, bir de sakın ha yeryüzünde fesâd çıkarmayın, fesada âlet olmayın. Allah (c.c)’ın emirlerine itaat ve nehy ettiklerinden hazer ediniz ki dünyâ ve âhirette felah bulaşınız. Cemâat-i Müslimîn! Cenâb-ı Allâh Kur’ân-ı Kerîm’inde buyuruyor ki; “Hem Allâhu Zü’l-celâl, hem onun peygamberine muti olunuz, birbirinizle uğraşmayınız. Korkaklaşır, kuvvetten düşer, şevketiniz de elinizden gider. Bir de hiçbir düşman, hiçbir tehlike karşısında metaneti elden bırakmayınız. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” (8/Enfâl, 25.) Ey Mü’minler, Ey Allah’ın Sevgili Kulları! Dünyâda sefil, ahirette rezîl olmayalım dersek, bu âyet-i kerîmenin gösterdiği yolu ta’kîb etmeliyiz. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar. “Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinize hased etmeyiniz. Birbirinize dargın durmayınız. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz! Bir Müslim için darılıp da din kardeşini üç günden ziyâde terk etmek, onunla görüşmemek helâl olmaz.” Cemâat-i Müslimîn! Allah (c.c.)’a ve Rasûlü’ne dâima itaat edelim, aramızda tefrika ve nifaka meydân vermeyelim. Her vakit sabır ve metaneti, hüsn-i muaşereti elden bırakmayalım. Sabit bir azîm ile dâima yükselmeye, dâima ileri gitmeye çalışalım.
Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Yazar1. Beni ta‘n etme ey dil yâr ile yârânlığım vardırSer-i kûyunda anın bir gece mihmânlığım vardır2. Muhâl sevdâya düşdüm sevdiğim sevdâ-yı zülfünleBeni ma‘zûr tut [kim] gör ne perîşânlığım vardır3. Gül...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
1. Beni ey servi mecnûn eyleyen vechin hayâlidirYazılmaz söz ile denmez bu ne aşkın melâlidir2. Girer meydân-ı aşka her taraf yâra sücûd eylerYine ol secdesi anın Hudâ-yı Zü’l-Celâlidir3. Gözün görmez...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
1. Seher vaktinde güller açılıp bülbül figân eylerBu hâli anlara bâd-ı sabâ-yı câvidân eyler2. Gözün görmez velî yoksa o vech-i bî-nihânın kimO mahbûbun cemâlin kangı şeydir ki nihân eyler3. Gönül mih...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
1. Bir gün gelir bu hayât-ı âlem hayâl olurDehrin nesi varsa cümle pây-mâl olur2. Her demi zevk ile geçen eyyâmınÂkıbet encâmı firkat u melâl olur3. Sermâyeni saâdet bilip saâdete erİkbâl ü idbâra dön...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi