YILBAŞINDA ÇOCUKLARI KİMİN KUŞU YAPIYORUZ?
Canımız ciğerimiz olarak gördüğümüz minik kuşlarımız olan çocuklarımızı nasıl yetiştiriyoruz? Minik kuşlarımıza dinin hangi emir ve yasaklarını uygulamada model olmaya çalışıyoruz? Toplum tarafından doğru gibi öğretilen yanlışlar konusunda çocuklarımızı ne kadar bilinçlendirebiliyoruz? Bu ve buna benzer soruları çoğaltabiliriz. En önemlisi, kendimizi ve çocuklarımızı dinin emir ve yasakları konusunda bilinçli bir Müslüman olarak yetiştirebiliyor muyuz? Her yıl aralık ayın da Hıristiyan Batı toplumunda olduğu gibi Müslüman olan bizim toplumda da ister istemez gündeme yılbaşı oturmaktadır. Müslümanlarla uzaktan yakından alakası olmayan yılbaşının, eskiye nazaran daha belirgin olarak kutlandığı gözlenmektedir. Çoğu Müslüman tarafından bilinçsizce yapılan bu kutlamalar, zamanla tahmin dahi edilemeyecek sonuçlar doğurmaktadır. Rasûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a kasem ederim ki, içinizde öyle adam bulunur ki, cennet ehlinin ameli ile amel eder ve kendisi ile cennet arasında bir zira’dan (Yaklaşık 50 cm) ziyade mesafe kalmaz. Derken (hükm-i) kitap (yani o yazının hükmü) ona galebe eder, cehennem ehlinin ameli ile amel eder de cehenneme girer. Keza içinizde öyle adam bulunur ki, cehennem ehlinin ameli ile amel eder, kendisi ile cehennem arasında bir zira’dan ziyade mesafe kalmaz. Derken (hükm-i) kitap ona galebe eder, cennet ehlinin ameli ile amel eder ve cennete girer.”1 Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Avrupa ile iç içe olan toplumumuz, son yüz yılda değerlerinden daha da uzak kalmaya başlamıştır. Eskiden televizyonlardaki yılbaşı programlarını seyretmeyi dahi uygun bulmayan toplumumuzda yılbaşılar artık vazgeçilmezler arasına girmeye başlamıştır. Eskiden bırakın kutlamayı televizyonda seyredeni dahi kınayan toplumumuz, son zamanlarda yılbaşını kutlamayacağını söyleyenleri yadırgamaktadır. Müslüman’ın Ramazan ve Kurban Bayramı’ndan başka bayramı yoktur, inanç ve düşüncesi içinde iken; bugün Hıristiyanlar tarafından bayram olarak kabul edilen yılbaşılar bizim toplumuzda da kabullenmeye ve benimsenmeye başlamaktadır. “Kim bir kavme benzerse, onlardandır.”2 buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.); bir Müslüman’ın hiç kimseye benzemeyeceği ve bir Müslüman’ın taklit eden olmayacağını bu hadisiyle çok güzel ifade etmektedir. İslâm toplumuyla uzaktan yakından ilişkisi olmayan yılbaşı ve yılbaşı kutlamaları, büyükleri olduğu kadar çocukları da ister istemez olumsuz etkilemektedir. Çocuklarına yılbaşını sadece tatil, eğlence veya yeni bir yılın kutlaması olarak gösterip kutlamaya çalışan, televizyondaki yılbaşı kutlamalarını seyretmekte sakınca görmeyen anne babalar, aslında kendilerinin olduğu kadar çocuklarının da maneviyatlarına zarar verdiklerinin farkında bile değillerdir. Yılbaşı kutlamaları büyüklerin olduğu kadar okuldaki çocukların da gündemini meşgul etmektedir. Eskiden çocuklar, yılbaşını sadece tatil olarak algılayıp konuşurlarken son zamanlarda kutlamalar şeklinde davranışlara dönüştüğü görülmektedir. “Biz bu yıl yılbaşını …… kutlayacağız. Biz yılbaşında …. gideceğiz. Biz yılbaşı için şunu aldık. Yılbaşında şunu yapacağız, bunu yapacağız….” diye başlayan cümleler, çocukların en çok kurdukları cümlelerin başında gelmektedir. Çocukların bu konuşmalarından anlaşılacağı üzere, yılbaşı kutlamaları aileler tarafından da normal karşılanmakta ve çocuklara o şekilde ifade edilmektedir. Bunun sonucunda da çocuk başkasına benzeme ve onların değerlerini benimseme adına yapılan yılbaşı kutlamalarını, Müslümanların da yapabileceği normal bir faaliyet olarak algılamaktadır. İleri yaşlarda çocukların bunu biraz daha abartarak dinin diğer değerlerine de genelleyerek farklı yaşam tarzlarına girmesine neden olacaktır. Bu da kişi için telafisi mümkün olmayan maneviyat tahriplerine sebep olmaktadır. Cenab-ı Hak, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.”3 buyuruyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, “Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.”4 buyuruyor.
M. Emin KARABACAK
YazarGünümüz anne babalarının çocuk eğitimi konusunda yeteri kadar akademik bilgi sahibi olmalarına rağmen hâl eğitiminde yetersiz oldukları görülmektedir. Çünkü aileler çekirdek olunca anne babalarda çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Toplumumuzda genel olarak çocuklar, sorumluluk duygusu gelişmiş bireyler olarak değil de bağımlı kişiler olarak yetiştirilmektedir. Bunun sonucunda çocuklar, bağımlı kişiliğe bağlı olarak, sorumluluk ...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet ise, nefsin istemediği şeylerle kuşatılmıştır.”1 Yüce Yaradan’...
Yazar: Sare ÇİZMECİOĞLU
Seminer sonrası soru cevap bölümünde bir öğrenci velisi, “Hocam, çocuklara harçlık konusundan bahsederken okul harçlığında amacımız ve önceliğimiz çocuklara ekonomiyi ve paylaşmayı öğretebilmek olmalı...
Yazar: M. Emin KARABACAK