VELİ VE ÖĞRENCİ İLETİŞİMİNDE ÖNEMLİ NOKTALAR
İletişimin temeli dildir. Kullandığımız cümleler, konuşma şeklimiz ve vücut dilinin çok iyi bir şekilde kullanılmasıyla en etkili iletişimi sağlayabiliriz. Atalarımız "İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır." demişler. Problemlerin çözümünde en etkili çözüm, karşılıklı görüşme ve konuşma ile olmaktadır. Öğrencilerin başarılı olmasında veli ile yapılacak görüşmelerin faydası olduğu muhakkaktır. Bunu da en güzel şekilde yapmamız gerekiyor. Atalarımız; "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." demişler. O zaman velilerle görüşürken nelere dikkat etmeliyiz? Öğretmen; velilerle kuracağı sıkı, samimi, etkin bir işbirliği sayesinde istediği sonuca ulaşabilir. Öğrencilerde görülen başarısızlık ve davranış bozukluklarının sebeplerinden en önemlisi aile içi sorunlardan kaynaklanmaktadır. Okulda öğrencilere kazandırmak istediğiniz olumlu davranışlar aile tarafından desteklenmiyorsa istediğiniz sonuca ulaşmanız mümkün olmayacaktır. Öncelikle kılık kıyafetimiz düzgün olmalı, saygı ve nezaketle selamlaşma, güler yüzle karışılama, yer gösterip ikramda bulunma, saygı ile hitap etme önemlidir. Konuşurken sağa sola bakmak, başka şeyle uğraşmak karşımızdakine saygısızlık sayılabilir. Veliye güven verebilme, konuşmaları dikkatle dinleme, gerektiğinde kısa ve akıllıca cevaplar verip dinlediğimizi söz ve davranışlarımızla belli etme, söylenenleri onaylama da önemlidir. Söyleyeceğimizi kısa ve öz olarak söylememiz gerekir. Gerekli durumlarda izin alarak görüşmeyi not almamız, sorularını cevaplamamız, istek ve görüşlerini almamız da önemlidir. Velilerin sorularına cevap verirken söz ve davranışlarımız ölçülü ve doğal olmalı, sorulan soruya cevap verilmeli, cevaplar kısa ve tutarlı olmalıdır. Cevabını bilmediğinizi belirtmeli, biliyormuş gibi yapmamalı, görüşmeyi nezaketle bitirirken görüşmeden duyduğunuz memnuniyeti belirtmeli, teşekkür ederek her zaman görüşmeye hazır olduğunuzu iletmelisiniz. Öğretmen-öğrenci iletişiminde dikkat edilecek noktaları sıralayacak olursak şunları söylemek mümkündür: Öğrencilerinize sevdiğinizi söyleyin, öğrenciler sizi memnun etmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Yeter ki sizi sevsinler. Bu durumda aranızdaki ilişkilerde problem yaşanmaz, anlayış ve yardımlaşma artar, iletişim zirveye çıkar. Sevimliliğinizi artırmak, gönüllere girmek mi istiyorsunuz? O halde yapacağınız tek şey; yüzünüze koyacağınız içten bir gülücük, dilinizden akan bal gibi sözcüktür. Bu da sizin başarınızı artıracaktır. Sevilen, neşeli, dürüst, adaletli, başarılı bir öğretmen olarak tanınmaya ve anılmaya çalışın. Öğrenciler sizin onlara değer verdiğinizi bilirlerse kendi davranışlarını kontrol etmeye çalışırlar. Öğrencilerinizi sabırla dinleyin. Sabır becerileri geliştirir. Sabrın en önemli kısmı dinlemektir. Öğrencinizi dinlerken ilgiyle, kulağınızla, hatta daha da önemlisi kalbinizle dinleyin. Gülümsemeyi unutmayın. Zamanınız kısıtlı da olsa dinlemeye zaman ayırın, göreceksiniz, dinlediğiniz kişinin hayatında özel bir yerinizin olduğunu göreceksiniz. Etkili bir öğretmen olmak ve dersi anlamlı kılmak istiyorsanız öğrenciyi ikna etmek, bilgilendirmek ve dersi eğlenceli, zevkli bir hale getirmek zorundasınız. İkna etmenin en iyi yolu hikâyelerle konuyu kavratmaktır. Bilgilendirmede dikkat edeceğimiz husus dersi anlaşılır hale getirmektir. Zevkli hale getirmek, dersi eğlenceli yapmak için mizah, şaka ve esprilerle süslemektir. Öğretmen mesleğini severek yapmalıdır. Başkalarına yardım etmenin zevkini yaşamalıdır. "En hayırlınız insanlara en yararlı olanınızdır." Hadis-i Şerifi ne kadar anlamlıdır. İnsanlara yardımcı olmak bize zor gelebilir. Fakat unutulmamalıdır ki bir işi başarmanın en zor yanı ilk adımı atmaktır. İçimizdekileri değiştirmeden dışımızdakileri değiştiremeyiz. Bildiklerimizi uygulamazsak bu bilginin ne anlamı kalır? Uygulamadığımız bilgi, açılmayan paraşüt, binmediğimiz otomobil gibidir. Bilgimizi verirken yapacağımız bir gülümseme karşımızdakine ilaç gibi tesir eder. Hem de bu ilaç sermayesizdir. Unutmayalım gülümsemek için on iki kasa, surat asmak için yüz üç kasa ihtiyaç olduğunu uzmanlar söylemektedir. Bilgimizi kullanıp, hayatımıza uygulayıp davranışa dönüştürdüğümüzde bir anlam kazanır.
Ali ÖZKANLI
YazarRamazan-ı Şerif bilindiği üzere Kur’ân ayıdır. Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in bin aydan (83 küsur yıl) hayırlı olan Kadir Gecesi’nde indirildiğini biliyoruz. Ramazan sabır ayı olmakla beraber, aynı ...
Yazar: Ali ÖZKANLI
Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) sahâbe-i kirâmla birlikte Mescid-i Nebî’de otururken, Esedoğullarından bir grup çıka geldi. Onların içinden bir sözcü O’na şöyle seslendi: “Ey Allah’ın Elçisi! Bizler...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
İmâm Rabbânî Ahmed Sirhindî’nin (ö. 1034/1624) yaşadığı dönem olan 16. yüzyılın sonu ile 17. yüzyılın başlarında Hindistan’da Bâbürlüler Devleti hüküm sürüyordu. Bu dönemde devletin başında Ekber Şah ...
Yazar: Necdet TOSUN
Sevgi insanı olmak, sevgi medeniyetine ulaşmak, sevgiyle yaşamak… “Sevgi tüm varlığın yaratılış sebebidir. Kâinattaki her şeyi yaratan Allah insanı sevgiyle yaratmış, sevmiş ve sevilmeyi istemiştir.”İ...
Yazar: Ali ÖZKANLI