V. MURAD’IN VELİAHT İKEN SEYAHATLERİ
Siyasî açıdan fayda sağlayacağı kanaatiyle Sultan Abdülaziz, 3 Nisan 1863 Cuma günü Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan uğurlama merasimi ile Mısır’a hareket eder. Yaklaşık bir ay sürecek olan Mısır seyahatinde Sultan Abdülaziz’in maiyetinde Murad Efendi’ye, Abdülhamid Efendi, Reşad Efendi ve Doktor Kapoleon da eşlik eder. Veliaht Murad Efendi başta olmak üzere kardeşleri Abdülhamid ve Reşad Efendilerinde bu gezide yer alması Sultan Abdülaziz’in saltanatının ilk yıllarında yeğenlerine sahip çıkma, kol ve kanat germe olarak değerlendirmek mümkündür. Bu seyahatten dört yıl sonra Abdülaziz’in Mısır gezisinde olduğu gibi Avrupa gezisinde de Veliaht Murad Efendi yine kendisine eşlik eder. Avrupa gezisine onun dâhil edilmesinde saltanatına alternatif olarak görülmeye başlanması dolayısıyla İstanbul’dan uzaklaştırma amaçlı düşünce etkili olmuştur. Sultan Abdülaziz’i Fransa İmparatoru III. Napoleon Uluslararası Paris Sergisi münasebetiyle Fransa’ya; İngiltere Kraliçesi Victoria da Londra’ya davetleri üzerine Avrupa seyahatine karar verilir. Padişah 21 Haziran 1867 tarihinde Avrupa seyahatine çıkar. Bu seyahatte yeğeni Veliaht Murad Efendi’nin yanı sıra şehzadeler Yusuf İzzeddin ve Abdülhamid Efendiler de yer alır. Abdülaziz yeğenlerini gönül hoşnutluğu ile Avrupa seyahatine götürmüş değildir. Seyahate karar verildikten sonra Veliaht Murad’ın durumu Abdülaziz’i çok düşündürür. Avrupalı bir zihniyete sahip veliaht, devleti idare etme yetkinliğine sahip olup taraftarları da azımsanmayacak ölçüdedir. Gıyabında tahta geçmesi içten bile değildir. Bu sebeple yeğenlerini (Murad, Abdülhamid) başkentte bırakarak yurt dışına çıkmaya çekinir padişahın Murad Efendi’yi Avrupa seyahatine götürmesindeki asıl maksat kendi saltanatını teminat altına almak ve tahtına karşı Murad Efendi etrafında kümelenen bir hareketi önlemektir. Padişah, Veliaht Murad Efendi ve Şehzadeler Abdülhamid Efendi ve Yusuf İzzeddin Efendilerin Paris’e gelişleri gazetelere haber konusu olmuştur. Burada Murad Efendi’ye gösterilen özel alaka, duyulan saygının bir şehzade ve veliahda gösterilenden öte olduğu anlaşılmaktadır. Bunda Murad Efendi’nin Avrupa kamuoyunda liberal fikirleri ile tanınmasının yanında veliahdın Avrupaî kültüre vâkıf olmasının da etkisi olduğu söylenebilir. Napoleon, seyahatten sonra Veliaht Murad Efendi’nin ayrıca Fransa’ya gönderilmesini ve bir müddet Fransa devlet idaresini yakından incelemesine imkân verilmesini istediği fakat bu teklifin gayet kuru ve kısa bir cevapla reddedildiği söylenir. Bu girişim doğruysa Fransa’nın bununla Batılı tarzda kurumsallaşma ve idare yöntemleri deneyen Osmanlı Devleti üzerinde daha etkili olmayı düşündüğü söylenebilir. Murad Efendi Fransa’da olduğu gibi İngiltere’de olumlu etki uyandırmış, sevilmiş ve takdir edilmiştir. İngiltere, kendi kültürlerine hayran olan Veliaht Murad’a taht yolunu açmaya karar verir. Victoria’nın beş kızından dördüncüsü ile evlendirilmesi düşünülür. Sultan Abdülaziz karşı çıkar. Bu girişim evlilik marifetiyle Osmanlı Devleti üzerinde İngiltere’nin uzun vadede planları bulunduğunun göstergesidir. Seyahat sırasında Veliaht Murad, İngiltere kraliçesi Victoria’nın oğlu Prens Edward (ki sonradan VII. Edward unvanı ile kral olur) ile samimi arkadaş olmuş, Paris ve Londra'da birlikte gezmişlerdir. Veliaht Muradın ziyarette gördüğü hüsn-i kabul, münasebette bulunduğu hükümdar ve ricale telkin ettiği dostluk amcasını kıskandırır. Dolayısıyla Avrupa gezisinin Veliaht Murad için başarılı bir şekilde geçtiğini söylemek mümkündür. Çünkü Avrupa basını bu geziden sonra Murad Efendi lehinde yayınları ile onun Avrupaî tarzını beğenerek, Osmanlıya “yeni bir soluk getirebilecek ve devleti canlandırabilecek yegâne figür” olarak nitelemişlerdir.
Bekir AYDOĞAN
YazarSözlüklerde bir sanat dalı olarak tezhip; “altınlamak” olarak geçmektedir. Bu sanatla iştigal edenlere müzehhib/müzehhibe adı verilmektedir. Bu tezyinî sanatımız icra edilirken, desenler ve motiflerle...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Aziz milletimiz, millî bir topluluk hüviyetinde dünyanın çeşitli bölgelerinde varlıklarını sürdürmüş, devletler kurmuştur. Büyük, kadim ve zengin bir kültüre sahip olan Türk milleti, fetihlerle elde e...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Kültür dünyamızda dergilerimiz, milletimizin öz mayasını teşkil eden dinî ve millî düşüncenin kalesi olarak hür fikirlerin merkezi olmuştur. Dergiler, insanımızın ruh dünyasına hitap eden, itikattan i...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Yüce Rabb’imizin bizlere manevî imkânlar sunduğu, iyiliklerin katlandığı ve günahların bağışlandığı faziletli Ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah. Bu mübarek mevsimi, bizleri Allah'a yaklaştıracak ve...
Yazar: Bekir AYDOĞAN