Üç Nesil Hattat: Şekerzâde Ailesi
Manisa’da, şeker esnafı Abdurrahman Efendi’nin oğlu olarak dünyaya gelen Seyyid Mehmed Efendi, ilim tahsili için İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’da klasik eğitim aldığı sıralarda hat sanatına merak duymuştur. Evvela İbrahim Kırımî’den hat meşk eden Mehmed Efendi, Yedikuleli Seyyid Abdulllah Efendi’ye devam ile ondan sülüs-nesih icazeti almıştır. Babasının şekerci olması sebebiyle Şekercizâde ismiyle anılmış, eserlerinde “Şekerzâde” ismini kullanarak imza atmıştır. Şehzâdeliği sırasında Sultan III. Mustafa’ya hat hocalığı yapan ve Sultan I. Mahmud tarafından da lütuflara mazhar olan Şekerzâde’ye, İstanbul Rüûs-ı Hümâyunluğu ve Topkapı Sarayı’nda Bostaniyân-ı Hâssa’da hat hocalığı vazifesi verilmiştir. Ayasofya civarındaki evinde dersler vererek talebe yetiştiren hattatımız, kendisi de hattat ve Hafız Osman’ın talebesi olan Sultan III. Ahmed’in emri ile Hafız Osman’ın bir mushafını takliden yazmıştır. Hac vazifesi için gittiği Hicaz’da, Sultan III. Ahmed’in teşviki ile Ravza-i Mutahhara’ya vakfedilmiş olan Şeyh Hamdullah mushafını takliden yazmıştır. Hac vazifesinin ardından yazdığı mushaf ve Delâilü’l-Hayrât ile İstanbul’a dönen Şekerzâde, eserlerinin tezhip ve cildini yaptırarak tahta yeni geçen I. Mahmud’a takdim etmiştir. Mushafı çok beğenen I. Mahmud bir nüsha daha yazmasını istemiştir. Şekerzâde Efendi bu nüshayı da yazarak padişaha takdim etmiş ve pek çok ihsanlara nail olmuştur. Osmanlı’da Matbu Basılan İlk Mushafın Hattatı Osmanlı’da III. Ahmet devrinde ilk matbaa kurulmuş, çeşitli kitaplar basılmıştı fakat matbaada mushaf basımı yapılmıyordu. Sultan Abdulaziz devrinde ilk defa Osmanlı’da resmî olarak mushaf basılmış, bu baskıda tercih edilen mushaf da Şekerzâde Mehmed Efendi’nin yazmış olduğu mushaf olmuştur. Pek çok kaynakta matbu baskıda tercih edilen mushafın Şekerzâde’nin hac vazifesi esnasında yazdığı mushaf olduğu söylenmişse de matbu mushafın ketebe kaydından anlaşıldığı üzere bu mushaf Şekerzâde’nin hac dönüşü İstanbul’da yazdığı mushaftır. Hat sanatında Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman üslupları ile fevkalade eserler veren Şekerzâde Mehmed Efendi; mushaflar, kıt’alar, murakka’lar, En’am-ı şerîf ve Delâilü’l-hayrât'lar yazmış, birçok talebe yetiştirmiş, sanatımıza büyük hizmetler etmiştir. 1753 senesinde vefat eden Şekerzâde, Karacaahmet mezarlığında Şeyh Hamdullah’ın mezarı yakınına defnedilmiştir. Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi’nin oğlu olan Feyzullah Sermed Efendi İstanbul'da doğmuştur. Temel eğitimini babasından almış, ondan hüsn-i hat da meşk etmiştir. Şair ve musikişinas olduğu bilinen Feyzullah Efendi, iyi bir matematikçidir. Osmanlı’da logaritma alanında ilk müstakil kitabı kaleme alan Şekerzâde çalışmalarında bir yandan klasik matematik geleneğini sürdürürken bir yandan da hocası Mustafa Sıdkı ile başlayan modern matematiğin ikinci temsilcisi olarak tanınmaktadır. Astronomi ve matematiğin yanı sıra diğer aklî ve naklî ilimlerle de ilgilenmiştir. Feyzullah Efendi, babasından aldığı hat eğitimi bitmeden Mehmed Efendi vefat etmiştir. Babasının vefatından sonra Eğrikapılı Mehmed Efendi’den icazetini almış ve babasının vefatından önce vazifeye devam ettiği Bostâniyân Ocağı hüsn-i hat muallimliğine tayin edilmiştir. Babasına hayırlı bir evlat olan Feyzullah Efendi, ömrünü ilme ve hat sanatına hizmet ile geçirmiştir. 1787 yılında vefat eden hattatımız, Karacaahmet Mezarlığı’nda babasının yanına defnedilmiştir. Feyzullah Sermed Efendi’nin oğlu olan Şekerzâde Seyyid Abdülvehhâb Efendi, babası ve dedesi gibi hattattır. Sülüs, nesih ve ta’lik hatlarını babasından meşk eden Abdülvehhab Efendi, ayrıca Şeyhülislâm Zeynelâbidîn ve Seyyid Mehmed Sıddık Efendilerden de ta’lik dersleri almıştır. Sultan 4. Mustafa’nın cülusunda hatt-ı ta’lik ta’limine memur edilmiştir. Sultanın tahttan inmesinin ardından mekteb muallimliği ile meşgul olmuştur. Vefat tarihi ve defnedildiği yer bilinmeyen Abdülvehhâb Efendi, ömrünü babası ve dedesi gibi sanat ve ilimle geçirmiştir. Kaynakça Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, Yapı Kredi Yay., İstanbul 1999. Müstakimzâde Süleyman Sadeddin, Tuhfe-i Hattatîn, Devlet Matbaası, İstanbul 1928. Shady Eid, Şekerzâde Mehmed Efendi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2015. Uğur Derman, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonundan Seçmeler, Aksoy Matbaacılık, İstanbul 2002.
Şerif Hamideddin TEKTAŞ
YazarÇok insan anlayamaz eski mûsıkîmizden Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden Kökü mâzînin derinliklerinde olan milletler çeşitli bakımlardan kendine has hususiyetl...
Yazar: Vedat Ali TOK
İslâm’ın Kadına Bakışı Üzerine Prof. Dr. Ramazan Altıntaş ile Bir Mülâkat- Değerli Hocam, İslâm gelişiyle birlikte kadınlara ne gibi haklar vermiştir, örnekler vererek açıklayabilir misiniz?Teşe...
Yazar: Şerif Hamideddin TEKTAŞ
- “Balkan” kelimesi nereden geliyor, “Balkanlar” deyince aklımıza hangi coğrafya gelir? “Balkan” kelimesi bu coğrafyaya uzun bir tarihî zaman aralığında göç eden Türklerin armağanıdır. “Balkanlar...
Yazar: Şerif Hamideddin TEKTAŞ
İstanbul’un Fethi dünyanın en büyük hadiselerinden birisi. Fatih Sultan Mehmed bu fetihle hem Hazret-i Peygamberin müjdesine mazhar olmuş hem de Osmanlı’nın cihanşümul olmasına öncülük etmiştir. Ve Fa...
Yazar: Şerif Hamideddin TEKTAŞ