TOPLUMUN KALKINMASI İÇİN EĞİTİM
Osman Hulûsi Efendi (k.s.)'nin irtihâlinin 25. yıldönümü olması sebebiyle dergimizin bu sayısında onun bilgiye verdiği öneme ve bilginin doğru kullanımıyla ilgili görüşlerine yer vermeyi uygun gördüm. Çok Değerli Gençler; "Yaşadığımız çağ¸ bilgi çağıdır
Yaşadığımız çağ¸ bilgiyi kullanıp yükselme çağıdır
Yaşadığımız çağ¸ geceyi gündüze katıp dur durak bilmeden çalışma çağıdır. Yaşadığımız çağ¸ gücün bilgiyle ölçüldüğü¸ büyüklüğün elde edilenlerle kıyas edildiği çağdır
" diyerek taa geçmişten günümüze mesaj göndermeyi ihmal etmeyen Osman Hulûsi Efendi'yi saygıyla anıyoruz. İmamlığını yaptığı Şeyh Hamid-i Velî (Somuncu Baba) Camii minberinden halka okuduğu bir hutbesinde¸ bilgiye verdiği önemi adeta haykırmış¸ bilgisiz toplumların yeryüzünde varlıklarını sürdürmelerinin mümkün olamayacağını ifade etmiştir. Bilginin çocuk yaşlarda temellendirilmesi gerektiğini iddia ederken¸ bir eğitim uzmanı hassasiyetinde eğitimin topluma kazandırdıklarını sıralamıştır: "Bilginin temelleri¸ ancak ve ancak bilgiyle tanışılan ilköğretim çağlarında atılır. Bilgiyle tanışmanın ve buna bağlı olarak çalışıp başarmanın hazzını yaşamak için küçük yaşlarda eğitime başlamak gerekir ki¸ millet olarak çalışmaya¸ çok daha fazla çalışmaya mecburuz. Dünya milletleri göklerin sırlı kapısını çalıp aralamaya başlamışken¸ fezalarda yol alıp derin araştırmalar içine girmişken bizlerin hiçbir şey yokmuş gibi yerinde durması¸ milletimize yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri değil midir? O dünya milletleri ki¸ çalışıp üretmeyi teşvik eden İslâm dini gibi bir dinleri de yok. Öyle olduğu hâlde büyük bir gayretle her an biraz daha ileriye gidiyor¸ biraz daha yukarılara çıkıyorlar. Devletimiz kısa zamanda¸ kız olsun erkek olsun¸ mecburi öğretim yaşındaki bütün çocuklarımızı okur-yazar ve çevresine ışık tutar hâle getirmek azmindedir ki¸ bizlerin görevi de böylesine güzel bir hizmete katkıda bulunmaktır." diyen Osman Hulûsi Efendi¸ eğitimde ne kadar ileri görüşlü¸ geniş ufuklu¸ yeni deyimle¸ ne kadar vizyon sahibi olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Eğitimin toplumlar için ne kadar önemli olduğunun farkında olan Osman Hulûsi Efendi¸ toplumu bu hususta aydınlatıp bilgilendirmeyi de asla ihmal etmemiş¸ hutbesinde: "Ey Müslümanlar
Eğitim¸ bir toplumun doğrulup ayağa kalkması için olmazsa olmazlardan en önemli olanıdır. Çok büyük fedakârlıklar pahasına da olsa bu işi mutlaka başarmak mecburiyetindeyiz. Bu eğitim ve kalkınma yarışına kadını ile erkeği ile köylüsü ile şehirlisi ile candan destek vermek en önemli görevlerimiz arasındadır. Bilgiyi baş tacı edip dünyaya hükmetmiş; bir zaman sonra bilgisizliği¸ bilgiye karşı ilgisizliğin acısını tatmış bir millet olarak¸ üstümüze çöken tozları artık silkip atmalıyız. Okuma-yazmaya; bilgiye-aydınlanmaya göstereceğimiz ilgi¸ hepimiz için millî bir vazife olduğu kadar¸ aynı zamanda¸ dinî bir vecibedir de... Mensubu bulunduğumuz İslâm dini¸ bilgiye sonsuz değer veren ve bilgiyi her şeyden üstün gören bir dindir. Kitabımız Kur'an'ın birçok ayeti¸ Peygamberimizin sayısız öğütleri¸ İslâm büyüklerinin nice sözleri¸ dinimizin bilgiye verdiği önemi¸ bilgiye ayırdığı müstesna bakışı gözler önüne sermiştir. Yüce Allah'ın sevgili Rasûlü'ne ilk emri ve Kur'an'da ilk vahiy¸ "Oku
" diye başlar ve: "Oku! Yaratan Rabb'inin adı ile oku. O¸ insanı bir pıhtıdan yarattı. Oku! Rabb'in sonsuz kerem sahibidir ki¸ kalemle öğreten O'dur. İnsana bilmediğini öğretti
" diyerek devam eder. Başka bir ayette de: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu hiç?" der Yüce Allah. Kur'an böyle derken¸ Allah Rasûlü'ne biri sorar: "İşlerin en üstünü nedir Ya Rasûlallah?" Verilen cevap üç kere üst üste "Bilgi" olmuştur
Hz. Ömer¸ "Çocuklarınızı sizden sonraki zaman için hazırlayın
"¸ Hz. Ali de "Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum
" derken İslâm dininin eğitime¸ bilgiye ve aydınlanmaya ne kadar önem verdiği ortaya çıkıyor
" diyerek hutbeleriyle insanları eğitimin gerekliliğine inandırmaya çalıştı ömrü boyunca. Osman Hulûsi Efendi (k.s.) sadece hutbeleriyle değil¸ şiirleriyle de destekledi eğitimi¸ gayreti¸ çalışmayı¸ üretmeyi: Çalış tefeyyüz eyle¸ yücel temeyyüz eyle¸ Doğruluk kârın olsun¸ vefâ şiârın olsun¸ Şol müselsel turrene bend eylemiştâ ezel¸ Neylesün yok kurtuluş¸ gönlüm dîvâne olmuş¸ İhlâs ile amel kıl¸ hâlini mükemmel kıl¸ Allah'a itaat kıl¸ her veçhile tâat kıl¸ Âhirete irtihalinin 25. yıldönümünde ebedî istirahatgâhında huzur içinde ol Osman Hulûsi Efendi Hazretleri
Fazilette¸ sehâda örnek insan ol örnek.
Sadâkatte¸ vefâda örnek insan ol örnek.
Tarîk-i Mustafâ'da örnek insan ol örnek.
Hakk'a hamd ü senâda örnek insan ol örnek.
Keremde ve atâda örnek insan ol örnek.
Tevekkülde rızada örnek insan ol örnek
İlhan AKIN
YazarKanûnî’nin küçük oğlu Selim, 28 Mayıs 1524’te İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Hürrem Sultan, saray içinde sözü geçen, etkili bir kadındı. Saray kadınlarına ve hizmetkârlara, Şehzade Selim’in terbiye...
Yazar: İsmail ÇOLAK
1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor
Yavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Son hatırladığı şey zıplarken bir tele takıldığı ve karnının çok acıdığı idi. Ne kadar çabalasa da o telden kurtulamamış bitap düşmüştü. ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sevgili çocuklar; “Bizim en vefalı dostlarımız kitaplardır.” desem abartmış olur muyum acaba? Beni bu yargıya götüren etkenlere bir göz atalım isterseniz. Hiç unutmam; orta ikinci sınıfa gidiyordum....
Yazar: Sırrı ER