Tomurcuk
Esen ılık rüzgâr kendini saran dış yapraklarına değiyor açması için onu teşvik ediyordu.
- Aç küçük tomurcuk, korkma!
Yapraklarını sıkı sıkı kapatmış rüzgârı dinliyordu. İçinde ki korkuyu atamıyor, bir türlü açamıyordu.
- Aç güzel tomurcuk. Bak erik ağaçları çiçek açtılar.
Demek ki kendinden önce de tomurcuklanan ve açan çiçeklerde vardı. Kanat sesleri duyunca pür dikkat kesildi. İki kuş ağacının dallarına kondular. Yeni bir yuva arayışı içinde oldukları konuşmalarından belli oluyordu. Şen sesleri ile ötüp durdular. İçlerinden biri açmaya hazırlanan tomurcuğu fark etti.
- Cik! Pembe beyaz çiçekleri olan bu elma ağacı da çiçek açıyor bak Nazlı! Çok sevinçliyim. Doğa renk renk süsleniyor, ilkbahar geldi. Çok mutluyum.
- Cik cik.
Bir müddet dalına konup tomurcuğun başında öttüler. Tomurcuk açmak için iyice cesaretlenmişti. Yine de içinde minicik bir korku vardı. O sırada bir arı oradan geçerken tomurcuğa gülümseyerek seslendi.
- Hey açmaya korkuyor musun?
- Evet!
- Erik ağaçlarının ve kır çiçeklerinin şen seslerini duymuyor musun? Hepsi çok mutlu bak!
Tomurcuk yavaş yavaş açtı. Etrafına bakındı. Elma ağacının dallarında ki diğer kardeşleri de açmaya hazırlanıyorlardı. Pembe yaprakları rüzgâr ile sallanıyor, çayırlıkta ki tüm canlıların ilgisini çekiyordu.
Yaşlı bir adam meyve bahçesinde içinde geziniyordu. Açan tomurcuğu gördü. Allaha şükrederek ağaca yaklaştı.
- Erik ağaçlarından sonra sende açmaya başlamışsın elma ağacım. Çiçek buketi gibi ağaçlarımı ve doğadaki bu canlılığı gördükçe benimde gönlüme bahar gelmekte. İçim yaşama sevinci ile dolmakta. Ah güzel arkadaşlarım benim, çiçek çiçek sevginizi belli edersiniz, zamanı gelince de Allah’ın izni ile en güzel meyveleri bizlere sunarsınız. Her tarafta renk renk çiçekler, böcekler. Tabiat uyanmış, yeşil çiçekli fistanını giymiş yine üstüne. Ne güzelde yakışmış…
Yaşlı adam konuştu, tomurcuk dinledi. Artık korkmuyordu. En yakın zamanda diğer kardeşleri de açacaklar, bir müddet sonrada meyveye duracaklardı.
Yaşlı adam Elma ağacına arkadaşım demişti, bu onu çok mutlu etmişti. Tüm güzelliği ile yaşlı adama gülümsedi.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarBeyaz Balina yavrusuyla beraber gün boyu yüzmüştü. Yavrusunun yorulduğunu hissediyordu. Dinlenecekleri adayı görünce yavrusuna;-Geldik işte bak İnci! Sana dediğim güvenli sular burası. Birkaç gün bura...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Nisan’la birlikte “bahar” gelir. Bahar canlılık mevsimidir. Tabiatın kış uykusundan uyanmasıdır. Bahar denilince uçuşan kuşlar, çiçekler, kırmızı, pembe uğur böcekleri ve renklerin kırmızı,...
Yazar: Naciye BEYZA
Bakınca görülür, gelişin başkaÇiçeğe bürünen dallar sendedirRengârenk duruşun, gülüşün başkaYeşiller, beyazlar, allar sendedirTaşıdığın umut herkese yeterAşk bacayı sarar, gönüller tüterKendinden geçe...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim. Saygıyı sevgiyi rehber edinip ak satırlara kelimeler beledim. Meledi tavuklar, miyavladı filler. Havladı serçeler. İnanın, inanmayın, sözlerime kanmayın...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ