TATİL BOŞA GEÇİRİLECEK ZAMAN DEĞİLDİR
İnsanların mutlu olması, gönül huzuru ile hayatını sürdürmesi ve yaşadığı çevreye iyilikte bulunması, mutluluk sergileyen bir ruh hâlini taşıması demektir. Elbette ki mutlu olmak herkesin hakkıdır. İçinde bulunmuş olduğumuz toplumun ve ferdî sıkıntıların ağır yükü altında ezilmektense, bütün bu problemlere bir çıkış yolu bulunabileceği kanaatiyle mutluluğu yakalamak için gayret göstermeliyiz. Mutlu olan insan etrafına yardım eder, kendiyle barışık olur ve topluma faydalı işler yapar. Mutlu olan insan, çevresine de mutluluk yayar. Mutluluğu yakalama yollarından biri de bilinçli bir tatildir. Tatil; her şeyden önce önemli bir zaman boşluğudur. Fakat boşa geçirilecek zaman değildir. Çalışma gücünü artırmak, yeniden şevk kazanmak ve yorgunlukları atmak için fırsattır. Tatil; yıl boyunca yaşanan stres ve üzüntülerden kurtulmak için huzura kapı aralamaktır. Dinlenirken bile yeni kazanımlar sağlamak, bir şeyler öğrenmek, başka yerleri görmek, başka meşguliyetlerle bedeni ve ruhu sıkıntılardan arıtmaktır. İnsanın çalıştıktan sonra dinlenmeye, gürültüden sonra sükûnete ihtiyacı olduğu kabul edilen bir gerçektir. Bunu ancak, bilgisiz kimseler inkâr ederler. İslâm gerçekte insana; sözlerinin hepsinin zikir, düşüncesinin hepsinin fikir ve vaktinin hepsinin ibadet olmasını farz kılmamıştır. Bilakis; nefis için, dinî kuralla uygun olarak, rahatlama ve dinlenme imkânı da tanımıştır. Hz. Ali (r.a.)’nin şöyle dediği rivayet edilir: “Kalpleri dinlendirin ve onlar için ilgi çekici hikmetler arayın. Çünkü bedenler yorulduğu gibi onlar da yorulur.” İbnu’l Cevzi de şöyle der: “İnsanın zor işlerle sorumlu tutulduğunu gördüm. Ona yüklenen en ağır şeylerden biri de nefsini idare etmesi ve nefsine, sevdiği şeyden uzak durmaya ve sevmediği şeyi yapmaya sabretme sorumluluğu yüklemesidir. Doğru olanın; sabır yolunu, nefsi sakinleştirerek ve rahatlatarak katetmek olduğunu gördüm.” Şehir hayatının sıkıntılı ve yorucu ortamından, trafik ve hava kirliliğinden bunalan insanların deniz kıyılarında yine ayrı bir kirliliğin içine düşmeleri yerine, tercih edebilecekleri en güzel tatil biçimi tabiî güzelliklerle dolu yaylaları, sıla-i rahim yaparak doğduğu büyüdüğü, baba yurdu köyünü, kasabasını ziyaret etmek olmalıdır. Anadolu insanının hem tatili geçirmek hem de bir sevap işlemek için yaptığı ziyaretin bir adı da sıla-i rahimdir. Sıla-i rahim; akraba ve yakınları ziyaret etme, hâllerini ve hatırlarını sorma, gönüllerini alma anlamında bir İslâm ahlâkı terimidir. Bu şekilde yapılan tatil olgusunda; kişinin monoton çalışma hayatını bir miktar dinlenmeyle, farklı bir ortama giderek veya sükûnet ile bozması etrafında genel bir anlayış oluşmuş olur. Tatillerde genelde düğün gibi kutlamalara da sıkça katılmak gerekiyor. Ancak israfın çok yapıldığı, birtakım gönlü meşgul eden gürültülü ortamlardaki düğün ve benzeri kutlamalar dinlenmeden çok insanını ruh ve bedenine sıkıntı vermektedir. Böyle durumlardan tatilde de sakınmak gerekmektedir. Tatil ve dinlenme için tercih edilmesi gereken yerlerden bir de yaylalarımızdır. Yeşilin her tonunun görülebileceği yaylalar, ruha huzur, gönle neşe ve kalbe safa verir. İnsan eliyle bozulmadan, tabiî varlığıyla insanı büyüleyen yaylalarımız, soluklanacağımız duraklar olmalıdır. Yaylalarda bulunan çam, sedir, köknar, çınar, kızılağaç, ardıç ve meyve ağaçlarının yaprağı da meyvesi de şifa kaynağıdır. Yaylalarımızda kaynak sularının ve kar sularının oluşturduğu dereler ve bu derelerin suladığı alanlarda yetişen sebze, meyve, tarla ve süs bitkileri vb. ürünler bol miktarda bulunmaktadır. Doğa yürüyüşü, doğayı tanıma ve inceleme gezileri, piknik, kamp gibi aktiviteleri yapmaya uygun olan tabiat harikaları kucağını açmış, bizleri bekliyor. Tatil demek, geçici olarak meşguliyeti değiştirmek, zihni farklı konu ve ilgi alanlarına teksif etmektir. Tatil demek; sohbet etmek, zihnî iletişimi geliştirecek arkadaş ortamlarına katılmak, kitap okumak, zekâmızı geliştirecek oyunlarla meşgul olmaktır. Bedenimizi dinç tutmak için yürüyüş yapmak, sıhhate kavuşmak için seyahat etmektir. Beden ve ruh sağlığı için en az 15 gün tatil yapmak yorgunluğu atmak için gereklidir. Sonuç olarak diyebiliriz ki, tatil; sâdece eğlence ve boş vakit geçirmek değil, farklı ortamlarda veya farklı meşguliyetlerle bedeni ve ruhu dinlendirmektir. Hayırlı tatiller…
Mukaddes DİVAN
YazarRabb'imizin en güzel isimleri arasında yer alan el-Ğafûr, inananlar için müjdeli anlamlar taşır. İnsana güven ve huzur verir. Kulun O'na olan sevgisi, ümidi, muhabbeti ve ihtirâmı daha çok artar. Çünk...
Yazar: Editör
Kültür ve medeniyet dünyamızın şekillenmesinde özellikle onuncu yüzyıldan sonra etkili olmaya başlayan tasavvuf; özünde ilâhi bilgi ve sırların bulunduğu mistik düşüncedir. Tasavvufun ferdî yönü öneml...
Yazar: Editör
Eğitim ve öğretim, çocuğun yaşına ve zihinsel gelişmişlik düzeyine göre düzenlenir. Bu durum din eğitimi ve Allah anlatılırken çok daha önem kazanmaktadır. Çocuğun yaşına ve zihinsel gelişim düzeyine ...
Yazar: Eşref BOLUKÇU
Kitabın adı: Bostan Yazar: Sadi-i Şirazi Hazırlayan: Sadık Yalsızuçanlar Yayınevi: Antik Yayınları Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2018 Sayfa sayısı: 270 Yaş aralığı: 14 İşlenen kon...
Yazar: Sait ÖZER