TARİHİ ANLAMAK
Sevgili Anne ve Babalar¸
Tarih¸ tarihçilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu söz tarihçilerimizi kırmak için söylenmemiştir. Aynı sözü başka alanlar için de söyleyebiliriz.
Sevgili Anne ve Babalar¸
Tarih¸ tarihçilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu söz tarihçilerimizi kırmak için söylenmemiştir. Aynı sözü başka alanlar için de söyleyebiliriz. Mesela; Sağlık¸ doktorlara bırakılmayacak kadar önemlidir. Eğitim¸ eğitimcilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Siyaset¸ siyasetçilere bırakılmayacak kadar önemli v.s…Bunun anlamı şudur: Bu saydıklarımız çok önemlidir¸ topyekûn herkes görev ve sorumluluklarını yerine getirecek¸ elinden gelenin en iyisini yapacak demektir.
Bilhassa¸ anneler ilk öğretmenler olduklarından bu mesuliyet onlarla başlıyor. Her işin¸ her şeyin başı anne.. Hayatın¸ eğitimin¸ kişiliğin¸ sağlığın¸ bilginin¸ iletişimin başı hep annelerdir.
Yarın diye bir şey olmayabilir¸ olmayacakmış gibi davranmalı¸ hayatımızın birinci derecedeki önceliklerini asla ertelememeliyiz. Dün vardı¸ bugün var¸ yarın belli değil…
Bu sebeple geçmişe bakarak bu günü düzenlemeliyiz. Ülkemizin¸ dünyanın insanlığın geldiği noktayı görüyoruz. Bunalıyoruz¸ tükeniyoruz¸ çirkinlik ve çirkefliklerle giderek biraz daha kuşatılıyoruz¸ tıkandığımızı hissediyoruz. Bir çıkış¸ bir yol¸ bir ışık arıyoruz. Bunun için umutsuz olmaya¸ uzaklara gitmeye gerek yok. Herkes evine dönecek ve en yakından¸ kendinden başlayacak. Anneler ilk öğretmenlerdir. Bunu unutmayacağız ve hareketi biz başlatacağız. Biz tarihte neydik¸ ne olduk? Niçin böyle olduk? Bizi büyük yapan neydi tarihte? Bizi şanlı ve temiz yapan güzelliklerimiz ve değerlerimiz neydi? Şimdi düne göre neler yok hayatımızda¸ neleri unuttuk¸ neleri bıraktık?
Peygamber anaları¸ âlimlerin¸ evliyaların anaları¸ itibar ettiğimiz¸ büyük devletler kuran büyük hükümdarlarımızın anaları¸ eserleri nasıllardı¸ nasıl yaşarlardı? Bunları bilmek ve okumakla işe başlayacağız.
Hem kendimiz hem çocuklarımız için hayat düsturlarımızdan biri şu olmalı; “Ne iş yaptığımız değil¸ onu nasıl yaptığımız önemlidir” Üst düzey yönetici olmak veya bir okulda hizmetli olarak çalışmak önemli değildir. O işin hakkını verebiliyor muyuz? O işin en iyi şekilde yürümesi için elimizden gelenin en iyisini en doğrusunu yapabiliyor muyuz? Önemli olan budur.
Çocuklarımız okusunlar¸ sınavları kazansınlar¸ iyi okullara¸ iyi bir üniversiteye girsinler¸ geçerli bir meslek sahibi olsunlar¸ hayat standartları yükselsin istiyoruz. Peki niçin? Bunca çaba¸ uğraş¸ telaş¸ masraf niye? Çocuklarımız daha ilkokuldayken; “Yeniden büyük millet olmak için okumalıyız¸ çalışmalıyız¸ sınavları başarmalıyız” diyeceğiz. Tarihimizin o inanılması güç¸ efsaneleşmiş¸ şanına yakışır bir nesil olmak için kötü¸ yanlış¸ çirkin olan ne varsa onlarla mücadele etmek zorundayız¸ diyeceğiz. Çocuklarımıza büyüdükçe sorumluluklarının arttığını hatırlatacağız. Üniversiteye başlayan veya bitiren çocuklarımıza “bu ülkenin uzman¸ kaliteli bir elemanı olarak bayrağı devralıyorsun¸ devlet-millet malını çok iyi koruyacaksın¸ haram helale dikkat edeceksin¸ bulunduğun makam ve mevkiinin hakkını vereceksin¸ dürüst ve ilkeli olacaksın¸ ülkeni ve insanını seveceksin¸ yoksa sana hakkımı helal etmem” diyeceğiz.
Büyük insan¸ büyük devlet; ekonomi¸ silah¸ teknoloji ve maddi varlıklarla büyük olmaz. Büyüklük bir medeniyettir¸ insanlıktır. Bugün batı dünyasının büyüklüğü böyledir. Her teknik başarıyı insanlığın sonunu hazırlayacak şekilde kullandıktan sonra¸ her buluşu ölüme¸ işkenceye¸ sömürüye¸ soykırıma dönüştürerek dünyayı cehenneme çevirdikten sonra bu büyüklüğün¸ gelişmişliğin anlamı var mıdır?
Batı hep böyleydi¸ onların tarafında değişen bir şey yok. Bize verebilecekleri bir şey de yok. Onun için sevgili anneler lütfen okuyun! Çocuğunuz sizin elinizde bir kitap¸ bir dergi¸ bir gazete mutlaka görsün. Yeniden büyük millet olmak için tarihi okuyacağız¸ yaşayacağız¸ yeni¸ güzel¸ güçlü tarihi biz yazdıracağız.
- Çocuklarımızla tarihî roman ve hikayeler seçerek işe başlayabilirsiniz.
- Günlük gazete ve dergilerin tarih köşelerini okuyup çocuklarımızla değerlendirelim.
- Aile hayatımıza¸ kişiliğimize¸ ahlakımıza ailemize¸ kültürümüze¸ savaş açmış televizyon kanallarından uzak duralım.
- Allah (c.c)’ın vermiş olduğu konuşma kabiliyetimizi doğru kullanalım. Bu bir lutüftur¸ dedi- kodu yapalım¸ dırdır edelim¸ boş konuşalım¸ magazin programlarını dert edinelim diye verilmemiştir.
- Gazete ve dergilere abone olalım. Düğün ve bebek görme hediyesi olarak dostlarımıza aile-çocuk dergilerinin aboneliğini hediye olarak seçelim.
- Çevremizde açılan kitap fuarlarını çocuklarımızla birlikte gezelim. Pazar¸ market¸ kılık kıyafet¸ mutfak eşyası¸ süs eşyası v.s almanın yanında kitapçıları dolaşmanın ve kitap almanın vazgeçilmezliğine inanalım.
- Okuduğumuz Kur’an-ı Kerim¸ namaz surelerinin ve duaların manalarını da okuyalım.
- Kitap okumanın¸ zevkini¸ keyfini¸ nasıl özgüven kazandığımızı¸ eşimiz ve çocuğumuzun gözündeki saygınlığımızı yaşayarak görelim.
Hayırlı okumalar…
Hilal Sebahat ÖZCAN
Yazar“Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz, muhtaç, zayıf ve fakirlere yardımı sever, nerede yardıma muhtaç kimse olursa onun yardımına koşar, ashabına bu hususta emirler verirdi. İyiliksever ve cömertti. ...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Aile kurumunun adeta bir yıkım bombardımanına maruz bırakıldığını yüreğimiz yarılırcasına görüyoruz.Sevgili Gönül Dostları İnşallah sizlerle bu köşede aile ve çocuk eğitimi ile ilgili konularda berab...
Yazar: Hilal Sebahat ÖZCAN
Sevgili çocuklar; “Bizim en vefalı dostlarımız kitaplardır.” desem abartmış olur muyum acaba? Beni bu yargıya götüren etkenlere bir göz atalım isterseniz. Hiç unutmam; orta ikinci sınıfa gidiyordum....
Yazar: Sırrı ER
Esas konumuza geçmeden O.K.S ve Ö.S.S sınavına giren tüm çocuklarımıza aileleriyle birlikte geçmiş olsun diyor¸ başarılar diliyoruz.Esas konumuza geçmeden O.K.S ve Ö.S.S sınavına giren tüm çocuk...
Yazar: Hilal Sebahat ÖZCAN