ŞU İMAM HATİPLER KİTABINDA “DARENDE İMAM-HATİP LİSESİ”
İmam Hatip Okullarının ilk örnekleri Osmanlı Devleti’nin son dönemine dayanmaktadır. 1912 yılında genel eğitim yapan medreselerden farklı olarak Tevcihi Cihat Nizamnameleriyle vaizler yetiştirmek amacıyla Medresetü’l-Vâizîn adı altında öğretim kurumları açılmıştır. 1913 yılında ise imam ve hatip yetiştirmek amacıyla Medresetü’l-Eimme ve’l-Hutebâ kurumları öğretime başlamıştır. Osmanlı Devletinin son dönemi ile Cumhuriyetin ilk yılında öğretime açık olan medreseler iki isim altında toplanmıştır. Biri Medâris-i İlmiye diğeri İstanbul merkezli Dârü’l-Hilâfe Medreseleridir. Dârü’l-Hilâfe Medreseleri ise 1924 yılında İmam ve Hatip Mekteplerine dönüştürülmüştür. Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu kabulüyle İmam Hatip Mektepleri fiilen öğretime başlasa da çeşitli gerekçeler gösterilerek Eylül 1930 yılında İmam Hatip Mektepleri de kapatılmıştır. 1950’deki siyasî gelişmeler neticesinde İmam Hatip Okulu açma kararı yürürlüğe girmiştir. O günden bugüne özellikle 28 Şubat döneminde yeniden kapatılmalara kadar varan çok sıkıntılı dönemler geçiren İmam Hatip Okulları, 30 Mart 2012 tarihli 6287 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la birlikte önündeki engeller kaldırılmıştır. Eğitimci-Yazar Yusuf Güney, hem dinî öğretimimiz, dinî hayatımız için hem de Milli Eğitim sistemimiz için büyük bir öneme haiz olan İmam Hatip Okullarının bütün serüvenlerinin yanında ülkemizin çeşitli yerlerinde inşa edilen İmam Hatiplerin hikâyesini anlatan bir eser kaleme almış. “İmam Hatiplerin İbret Dolu Hikâyesi, Şu İmam Hatipler” adlı eser on bölümden oluşuyor. İlk bölümde, yukarıda kısaca değinilen kuruluşundan günümüze imam hatiplerin tarihçesi anlatılmış. Bizim de dikkatimizi çeken “İmam Hatiplerin Açılış çalışmaları ve Açılışına Öncülük Eden Hocaefendiler” adlı ikinci bölümde ise ülkemizin çeşitli yörelerinde inşa edilen imam hatiplerin açılışına kadar olan ibret dolu serüvenleri ile bunlara öncülük eden o büyük insanların katlanmak zorunda oldukları zahmetler dile getirilmiş. Bu bölümde “Darendeli Hulûsi Efendi ve Darende İmam-Hatip Lisesi” başlığı altında, öncelikle Hulûsi Efendi Hazretleri’nin kısaca hayatının anlatılmasının ardından Darende’nin ileri gelenlerinin anlatımlarıyla Hulûsi Efendi Hazretleri’nin okulun yapımı aşamasındaki yaşadıklarıyla Hazret’in ilme, eğitime verdiği önem yer almış. Hayli dikkat çeken bir bölüm olması nedeniyle bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum: “El kadar bir taş geçse elime onu memleketimin istifadesine kullanırım.’ diyen Hulûsi Efendi her fırsatta aziz vatanımıza, kendi memleketimize hizmet etmiştir. İmar ve ihya faaliyetlerinin en önemlilerinden biri de İmam-Hatip Lisesi için olmuştur. İmam-Hatip Lisesi ile ilgili zamanın Malatya Müftüsü M. Nuri Öner ile bir telefon görüşmesi esnasında Müftü Efendi’nin; ‘Bir yanda okullar kapatılırken sen okul açmak için uğraşıyorsun.’ diye ümitsizlik ifadesinde bulunmaları üzerine Osman Hulûsi Efendi şöyle buyurur: ‘Ehlullahtan Kasapoğlu adında bir zat vardır. Yetim bir çocuk devesi ile pazara giderken devenin ayağı kayar, yere düşer ve deve ölür. Çocuğun feryadı figanı, ağlaması arşı alaya çıkmaktadır. Halk başına toplanır. Bu arada kalabalığı merak eden Kasapoğlu da çocuğun figanını görür, çocuğun elinden tutar. Yüreği parçalanır, içerisi sızlar. Ellerini kaldırır Cenab-ı Hakk’a ‘Ya Rabbi, bu yetimin feryadı ile ya Kasapoğlu’nun yüreğini yak-mayacaktın, ya da bu deveyi dirilt.’ diye yalvarır. Akabinde devenin yularını tutar ayağa kaldırır.’ der ve Osman Hulûsi Efendi ekler; ‘Cenab-ı Hak ya bizi kapı kapı dolandırmayaydı, ya da bu okulu açmayı nasip edecektir.’ der. Müftü Efendi de ‘Haklısın hocam.’ der. Allahu Teâlâ bu samimi gayretleri boşa çıkarmaz ve 1974 yılında Darende İmam Hatip Lisesi eğitim öğretime açılır. Bu okuldan memleketimize hizmet eden çok sayıda vatan evladı yetişmiştir. Gerek devlet kademesinde, gerekse dinî eğitimini aldıktan sonra ticaretle ilgilenen kişiler bu eğitim kurumunun kendi insanımıza olan hizmet fonksiyonunu daha iyi bir şekilde ortaya koymaktadır.” 1974 yılında Es-seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretlerinin gayretleriyle açılan okul, bugün modern binalarıyla “Darende Osman Hulusi Ateş İmam-Hatip Lisesi” olarak faaliyetine devam etmektedir. Akçağ Yayınları Tel: 0312 4321798
Yusuf HALICI
YazarDünyanın en ilginç yeryüzü oluşumu ve peribacalarıyla ünlü olan Nevşehir, UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne girmeyi başaran Göreme Açık Hava Müzesi, Üç Güzeller, Ihlara Vadisi ile Derinkuyu, Örentepe,...
Yazar: Yusuf HALICI
Allah’ın yarattığı her şey mübârektir. Ancak tüm yaratılmış şeyler içinde bazı vakitler ve mekânlar tüm yaratılanlara nazaran daha fazîletli ve üstündür. Bunlar içinde bizlerin doğrudan temasta bulund...
Yazar: Yusuf HALICI
Ege ve Akdeniz’in birleştiği yerde büyüleyici bir tatil cenneti olan Muğla; toplam 1100 kilometreyi bulan sahil şeridi, mavi bayraklı plajları, gizli koyları ve tabiat cennetleriyle her yıl milyonlarc...
Yazar: Yusuf HALICI
Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî Osmanlı Türkçesiyle basıldıÂlim, mutasavvıf ve dîvân şairi Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin Dîvân-ı Hulûsî-î Dârendevî adlı eseri, 40 yıl sonra yeniden orijinal diliyle yay...
Yazar: Yusuf HALICI