Sen Tedbirini Al, Ondan Sonrasını Takdire Bırak
Sanat ve edebiyat âşığı bir grubu evinde kabul eden ve çeşitli konular üzerine dikkat çekici açıklamalar yapan Şair-Yazar Yavuz Bülent Bâkiler’in söylediklerinden bir kesiti istifadenize sunuyoruz:
“1999 yılı Marmara Depremi üzerine özel bir televizyonda de bir saatlik program yaptım. Program yapmadaki amacım, bir-iki valiye faydalı olma düşüncesiydi. Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya’dan gelen deprem mühendisleri, Adapazarı’nın alüvyonlu toprak olduğunu, en çürük zemine şehri kurup en sağlam yere ise ölülerimizi gömdüğümüzü söyledi.
Yani ırmakların getirip yığdığı topraklar, muayyen bir zaman sonra sıkışıyor ve çürük bir zemin oluşuyor. Bunun neticesinde, 25-30 yılda bir, Adapazarı maruz kaldığı depremler neticesinde tamamen yıkılıyor ve yeniden inşa ediliyor. Bu tamamen bir gafillik, tedbirsizlik, cahillik ve bu cehaletin neticesinde meydana gelen bir facianın eseridir. Biz her şeyi Allah’a bırakıyoruz. Allah senin sağlık bakanın değil, bayındırlık bakanın değil, maliye bakanın değil. Aptal adam, sen tedbirini al, ondan sonrasını takdire bırak.”
Gelişmiş ülkelerde şehirleşmeye çok önem verildiğini, değil malzemeden çalmak, yapılacak binanın zemininin önceden araştırıldığını, çürükse burada ev kurulamayacağını açıkça söylediklerine dikkatimizi çeken Bâkiler:
“Kullanılan malzemenin kalitesi ve gösterilen özen neticesinde, bu devletlerde meydana gelen bir depremde, bizdeki kadar ağır kayıplar verilmiyor. Mesela Japonya’da 8 şiddetinde bir deprem oluyor. 8 kişi ya yaralanıyor ya da yaralanmıyor, değil ölmek... Türkiye’de 8 şiddetinde bir deprem oluyor ve 20 bin-30 bin insanımız ölüyor.”
Bunu cehalete bağlayan şair, İslâm’la cehaletin bağdaşamayacağını, arada beyazla siyahın zıtlığı kadar fark olduğunu söylüyor. Günümüz gençlerini cehaletten uzak durmaları, güzel ahlakla donanmaları, dürüst olmaları ve erdemlerimize sahip çıkmaları hususunda uyaran Bâkiler: “Kitap okuyun, kitaplığınızı zenginleştirin, kitap olmadan, kitap okumadan bir baltaya sap olamazsınız.
Namık Kemal: “Bir insanın zekâsı, bildiği kelime sayısıyla orantılıdır.” der. Kelime dünyanızı zenginleştirmek için çok okuyun. Çünkü insanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanırlar.” şeklinde konuştu. Edebiyat Gönüllüleri Grubu’nu evinde ağırlayan ve sıcak sohbetleriyle ve ikramlarıyla bizi ağırlayan Şair-Yazar Sn. Y. Bülent Bâkiler Bey’e teşekkürü bir borç biliriz. Hayra karşı efendim...
A. Tuba BÂKİLER SÜTDEDE
YazarBir gün, Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.)’in yanına azılı müşrik Ebu Cehil çıkagelir. Bir nazarıyla kışları bahar eden, varlığıyla el-Emîn olan, sohbetiyle güller derilen, susuşuyla ayrı bir asalet se...
Yazar: A. Tuba BÂKİLER SÜTDEDE
Hayran olunan kişiye bir buket gül sunarmış gibi zarif ve mânâlı bir edâyla, âdeta reverans yapılarak ebeveynin eline tatlı telaşla tutuşturuluverilen can emânetleri, yavrularımız... Canımızdan can, k...
Yazar: A. Tuba BÂKİLER SÜTDEDE
Bir şiirde geçiyordu 'Herkes öldürebilir sevdiğini' mısraı. İlk okuduğumda içim ürpermişti. Sevmek ve buna rağmen sevdiğine zarar vermek nasıl olurdu? Daha sonra aklıma çocuklarını çok seven ve bu sev...
Yazar: Asuman DÜZGÜN
Benim çocukluğumda hanımeli bir başka açar, leylaklar daha asil kokardı. İnce uzun bir sokaktaydı evimiz. Sokağın başköşesinde mahalle camii, en sonunda muhtarın evi, orta yerde bizim ‘köşkümüz’ vardı...
Yazar: A. Tuba BÂKİLER SÜTDEDE