Modern Dünyada Aile Bağlarını Güçlendirmek
Hepimiz modern hayatın hızlı akışına kapılmış durumdayız. Zorunlu olarak teknolojiye maruz kalıyoruz; saatlerce bilgisayar başında işlerimizi planlıyor, telefonumuza sürekli gelen bildirimlerle meşgul oluyoruz. Bir de işe gidip gelirken trafikte geçen uzun saatler var. Tüm bunlar olurken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Günler adeta ışık hızında akıp gidiyor ve biz, çoğu zaman ailemizle geçirdiğimiz zamanı ıskalıyoruz.
Modern dünyada aile bağlarını güçlü tutmak için çaba göstermek artık bir seçenek değil, bir gereklilik. Çünkü sıcak bir aile ortamı, bu yoğun ve kimi zaman yalnızlaştırıcı düzenin içinde huzuru bulduğumuz en kıymetli alandır. Ancak bu bağları güçlendirmek için biraz farkındalık, biraz zaman ve bolca sevgi gerekiyor.
Bunun en basit yolu, birlikte geçirilen zamanın değerini bilmek. Ailece yenen bir akşam yemeği, dışarıdan bakıldığında sıradan görünebilir. Oysa aynı masada oturup günün nasıl geçtiğini paylaşmak, anılarımızı ve duygularımızı ortaya koymak bir evin sıcaklığını artırır. Masada otururken telefonları bir kenara bırakmak ve birbirimizin yüzüne bakarak konuşmak, modern çağın gürültüsünü dışarıda bırakmanın en kolay yollarından biridir.
Sabah kahvaltısında paylaşılan bir gülümseme, çocuklarla yapılan kısa bir yürüyüş, akşamları beraber oynanan bir masa oyunu ya da ailece kılınan bir vakit namazı… Bunlar sıradan görünen ama aile bağlarını güçlendiren, sevgiyi ve huzuru derinleştiren özel anlardır. Çünkü aile, rutinin içindeki sevgiyi ve anlamı bulabilen bir yapıdır.
Elbette teknoloji de bu noktada bir araç olabilir. Farklı şehirlerde yaşayan aile bireyleriyle görüntülü konuşmalar yapmak, anıları paylaşmak için bir aile grubu kurmak güzel bir başlangıçtır. Ancak teknoloji yalnızca bir destekleyicidir. Gerçek bağ, fiziksel bir yakınlıkta ve ruhsal bir paylaşımda gizlidir. Göz göze geldiğimizde, elimizi birbirimize uzattığımızda o bağ canlanır.
Bir diğer önemli konu ise ortak anılar biriktirmektir. Zamanın hızla aktığı bu çağda, ailecek bir tatil planlamak, beraberce bir kutlama yapmak ya da hafta sonu bir etkinliğe katılmak uzun vadede unutulmaz bağlar kurar. Bu anılar, yıllar geçse de bizi bir arada tutar. Çünkü hatırlanan bir kahkaha, hissedilen bir sıcaklık bazen kelimelerden daha güçlüdür.
Modern dünyada aileyi güçlü tutmak, aslında bir denge meselesidir. İş, sosyal çevre ve diğer sorumluluklar arasında aileye öncelik vermek çoğu zaman çaba gerektirir. Ancak bu çaba, hiçbir zaman boşa gitmez. Çünkü hayat, dönüp dolaşıp paylaştığımız sevgiye dayanır. Ve aile, sevginin en saf ve gerçek hâlidir.
Bugün durup düşünün; en son ne zaman ailenize gerçekten “zaman” ayırdınız? Hangi küçük anlar sizin için değerliydi? Belki de şimdi, işte tam şu anda, onları kucaklama ve “Siz benim için çok kıymetlisiniz.” deme zamanıdır. Çünkü hayat ne kadar değişirse değişsin, aile her zaman en değerli sığınağımız olarak kalacaktır.
Gülşen CANPOLAT
YazarAile, huzurun ve sükûnetin derinden hissedildiği güvenli bir liman gibidir. Ancak, zaman zaman aile içerisinde stresli ve zorlayıcı dönemlerle karşılaşmak kaçınılmaz olabilir. Ekonomik sıkıntılar, ile...
Yazar: Gülşen CANPOLAT
Üç aylar, İslâm takvimine göre recep, şaban ve ramazan aylarından oluşan özel bir dönemi ifade eder. Bu dönem, İslâm kültüründe büyük bir manevî öneme sahip olup özellikle bu aylarda yapılan ibadetler...
Yazar: Sema KORKMAZ
Murtazâ: Takdir Edilmiş, Beğenilmiş, Seçilmiş (s.a.v.)Sevgili Peygamberimiz’in bir ism-i şerifi de “Murtaza” idi. Hz. Muhammed (s.a.v.); Allah'ın (c.c.) seçtiği, beğendiği ve yüksek ahlâkıyla ör...
Yazar: Editör
Evlilik, hayatın en özel ve en önemli adımlarından biridir. İki insanın bir araya gelerek birbirlerine olan sevgi, saygı ve bağlılıklarını taçlandırdığı bir yoldur. Ancak, mutlu bir başlangıcın ardınd...
Yazar: Gülşen CANPOLAT