MESLEK SEÇİMİ EKSENİNDE YENİ BİR HAYAT
Bütün insanlar için hayatın bazı evrelerinde dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktası dediğimiz kavram hayatının her anını kuşatması açısından önemlidir. Okuduğumuz okul, seçtiğimiz eş, oturduğumuz il veya ülke, seçtiğimiz meslek ileride mutlu ya da mutsuz bir birey olmamız konusunda önemli rol oynamaktadır. Ülkemizde ilk ve ortaöğretimden sonra kimi öğrenciler hayata atılıyor kimileri de üniversite sınavlarına girerek bir üst öğrenime gidiyor. Kimileri üniversiteye gitmeden çeşitli işlerde çalışarak hayatlarını idame ettirme yolunu seçiyorlar, kimileri kendi işini kuruyor ve kimileri de seçtiği bir meslek üzerine tahsilini devam ettiriyor. Hayatın kırılma noktalarından biri olarak addettiğimiz bu döneme dikkat etmek gerekiyor. Üniversiteyi okumayıp bir işte çalışacaksanız veya bir iş kuracaksanız buna da dikkat edip işinizi en iyi şekilde yapmanın yollarını aramak durumundasınız. Mesela; fırın işletmek isteyen biri ortamın hijyenine, çalışanlarının kişisel bakımına ve çalışma şekillerine azami dikkat göstermesi gerekiyor, aynı şekilde eğer kişi fırında çalışıyorsa kişisel temizliğine dikkat etmesi, ekmeği yaparken telefon, sigara ve etraftaki diğer mikroplu nesnelerle uğraşmaması gerekiyor. Bu mesleki bir incelik olduğu gibi işe verilen önemi de göstermektedir. Günlük hayatta gösterdiğimiz bu özen insana verdiğimiz değerin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. İnsana verdiğimiz bu değer de bize aynen dönerek saygıyla karşılanmamıza öncülük edecektir. Seçmiş olduğumuz meslekle ilgili birçok önlem ve kendimizi geliştirme noktasında çeşitli dikkat edeceğimiz hususlar var. Merkezimize insanı koyarsak ve insanın değerli olduğu ilkesini unutmazsak her işimizde başarılı olabiliriz. Hayatımızın şekilleneceği ve gelecekte mutlu, huzurlu bir şekilde hayatımızı idame ettireceğimiz mesleği seçmemizin çok önemli olduğu gerçeğini görmek gerek. Toplumu oluşturan temel taş bildiğiniz gibi ailedir. Ailelerin oluşumu için de evlilikler olmaktadır. Eş seçimi de kuracağımız mutlu ve huzurlu bir aile için elzemdir. Dolayısıyla bir ömür birlikte olacağımız ve hayatta kalabilmemize aracılık eden iş için de bir meslek sahibi olmamız kaçınılmazdır. Yıllarca okuduktan sonra zihnimizi üniversite hayalleri kapladığında sadece üniversite okumuş olmak için değil, ileride o mesleği en iyi şekilde icra etmek ve o mesleğin gereğini yerine getirebilmek için okumak çok önemli. İnsan düşünen ve gelişen bir varlık olduğundan zaman zaman kararlarını değiştirebiliyor. Dün doktor olmak isteyen bir kişi bugün öğretmen olmak isteyebilir. Bunlar düşüncelerin zamanla olgunlaşmasıyla birlikte olması muhtemel durumlardır. Ancak meslek seçimini yapacak olan aday şunu asla aklından çıkarmamalıdır. Seçeceği meslek, ne annesine ne de babasına yarayacaktır. Eğer istediği bölümü seçerse ve başarılı olmak için çalışırsa kendisinin mutlu olmasıyla birlikte anne ve babası da mutlu olacaktır. Fakat günümüzde maalesef ebeveynler, zamanında yapamadıkları bazı şeyleri çocukları vesilesiyle yapma hatasına düşüyorlar. Mesela; bir baba doktor olmak isteyip bazı imkânsızlıklardan dolayı doktor olamayıp memur oluyorsa ve akabinde bu hayalini çocuğunda yaşatmak istiyorsa; bu hatası, hem çocuğunun hayatının mahvolmasına sebep olacak hem de topluma mesleğini sevmeyen ve bunun gereklerini yerine getiremeyen bir birey kazandırmış olacaktır. Meslek seçimi aşamalarında bu konular bazen tekrara düşüyor ancak bu tabloların hâlâ gözümüzün önünde olması konuyu kavrayamadığımız anlamına gelmektedir.
Erol AFŞİN
YazarÜlkemizde insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri adına tarım ve hayvancılık geçmişten bu yana önemli bir iş kolu olarak karşımızda idi. Şehirleşmenin hızlı bir şekilde ilerlemesiyle birlikte köylerde...
Yazar: Erol AFŞİN
Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz Şubat ayında büyük bir deprem yaşamıştık ve içinde olduğumuz Malatya ile beraber Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman çok şiddetli bir şekilde bundan etkilendi. Diğer şehir...
Yazar: Erol AFŞİN
Ey Cemâat-i Müslimîn! Bizim dinimiz ahlâk dini, fazîlet dinidir. Müslümanlıkta ahlâk en mühim bir esâstır. Ahlâkî emirlere riâyet etmeliyiz. Bir Müslüman, ne kadar âbid, ne kadar zahid olursa olsun...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Elektriğin henüz evlerde olmadığı ya da kısıtlı olduğu zamanlarda radyo kullanılırdı, dış dünyayla olan tek bağlantı radyolardı. Radyolardan haberler dinlenir, Türkiye’de ve dünyada neler olup bittiği...
Yazar: Erol AFŞİN