KÜÇÜK KAYILAR

Kitabın adı: Küçük Kayılar Yazan: Enis Temizel Yayınevi: Timaş Çocuk Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2020 Sayfa sayısı: 93 Yaş aralığı: 8 İşlenen konular: Osmanlı Devleti’nin kuruluş yılları, düşmanlara karşı birlikte mücadele… Kayı obasında her şey çok güzel gitmektedir. Kahramanımız Kağan, obasını çok sever. Boz atıyla kırlarda, tepelerde, obasının etrafında dolaşmak çok hoşuna gider. Kağan, arkadaşlarıyla da çok iyi vakit geçirmektedir. Kayı obasına Çağrı Bey’in gelmesi özellikle çocukları çok sevindirir çünkü Çağrı Bey onlara hocalık yapacak ve bilmedikleri pek çok şeyi öğretecektir. Kağan ve arkadaşları hemen Çağrı Bey’in yanına giderler. Çocuklar bilgiye açtırlar. İlk derste Çağrı Bey onlara Göktürk alfabesini tanıtır. Evet, sevgili çocuklar Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır. Kağan ve arkadaşları ilk hocaları Uluğ Bey’i ihmal ettiklerini söylerler ve Uluğ Bey’i ziyaret etme kararı alırlar. Uluğ Dede, hayvanlarıyla baş başa yaşayan ihtiyar bir çınardı. İlerlemiş yaşına rağmen son derece sağlıklıydı. Çocukların Uluğ Dede’yi ziyaretleri onu çok mutlu eder. Çocuklar Kayı obasından Uluğ Dede’ye hem selam götürür hem de yeni gelişmeler özellikle de Çağrı Bey hakkında bilgi verirler. Ziyaretlerini tamamlayan Küçük Kayılar huzur içerisinde obalarının yolunu tutarlar. Bir gün bir haberci bir toz bulutu halinde Moğolların obalarına doğru geldiğini haber verir. Kayılar obalarını korumak için hemen harekete geçerler. Küçük Kayılar da bu mücadelede üzerlerine düşeni elbette yapacaktır. Onlar da hemen hazırlıklara başlarlar. Onların savaş aletleri meyve atan yay, ucunda patlayıcı madde olan mızraklar ve karpuz atan mancınıklardır. Bunları kullanacakları bir de robot yaparlar ve düşmanı beklemeye başlarlar. Orta Doğu ve Anadolu’yu istila eden Moğol askerleri görünür. Sayıca Kayılardan çok fazladırlar. Savaş başlar. Kağan, tatar yayını çalıştırır ve meyve hücumu başlar. Mızrakların ucundaki meyveler patlayınca Moğollar neye uğradıklarını şaşırırlar. Ardından karpuz saldırısı başlar ve Moğollar atlarının üzerinden birer birer yer savrulurlar. Bütün bu mücadeleyi robotu kumanda eden Doğukan başarır. Böylece Moğolların mücadelesi büyük ölçüde kırılır. Kağan ve arkadaşları da ellerindeki tahta kılıçlarıyla iyice sersemleyen Moğol askerleri ile çarpışır. Küçük Kayıların mücadeleleri sürerken hayvan postuna bürünmüş Türk atlıları savaş alanına girer. Savaş meydanına giren yiğit komutan Ertuğrul Gazi’dir. Kayı obasını arkadaşları Kurdoğlu, Deli Demir ve Ural Bey’le birlikte Moğol canilerinden kurtarır. Kayı obası halkı Ertuğrul Gazi’ye teşekkür eder ve onu obalarında misafir etmek istediklerini söylerler. Ertuğrul Gazi onlara ileride obalarını tekrar ziyaret edeceğine söz verir ve Kayı obasından ayrılır.