Kitap: Türkiye’nin Maarif Davası
Kitabın adı: Türkiye’nin Maarif Davası
Yazar: Nurettin Topçu
Yayınevi: Dergâh Yayınları
Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2017
Sayfa sayısı: 212
Yaş aralığı: 14+
İşlenen konular: gençlik, millet, okul, eğitim-öğretim, ahlâk…
Türkiye’nin Maarif Davası, Nurettin Topçu’nun 1939-1973 yılları arasında farklı, muhtelif dergilerde yayınlanmış toplam 20 (yirmi) yazısından oluşuyor. Yazılar her ne kadar değişik zamanlarda yayınlansa da tamamı özünde eğitim-öğretim, okul, öğretmen, öğrenci, dersler vs. konularına yer veriyor.
Yine bu yazılar bir bütünlük içerisinde üç bölüm halinde bir araya getirilmiş. Birinci bölümde gençlik ve genel olarak maarif, ikinci bölümde mektep ve muallim, üçüncü bölümde ilköğretim, orta öğretim, lise, üniversite ve buralarda verilecek derslere yönelik yazarın tespit, eleştiri ve önerilerine yer verilmiş.
Topçu, kitabın önsözünde, millet olarak yaşadığımız sıkıntıların temelinin maarif yani eğitim-öğretim sahasında aranması gerektiğini vurgular ve yüz yıllar içerisinde eğitim-öğretimize bakış açımızın nasıl değiştiğini belirtir. Özellikle son iki asırda körü körüne yapılan Batı taklitçiliğinin ve bunun neticesinde açılan okulların -her ne kadar yeni ilimlerle donatılsa da- ilim sevgisinden uzak olduğu tespitini yapar.
Böylece ilim,min maddî ya da günlük menfaatlerimize yönelmiş;, teknik ise putlaştırılmıştır. Topçu’nun olmasını istediği mektep, “millî mektep”tir. Bu mektep, “hakikat aşkı”na sahip insanları yetiştirmelidir. Bu mektebin temeli dinî değil, ilâhîdir ve bu mektep hareket gücünü Kur’an’dan alacaktır. Yine bu mektebin temel taşı, felsefî kültür olmalıdır zira “felsefesi olmayan milletin mektebi de olmaz.”
Topçu, gençliği “geleceğin tohumu” olarak görür. Gençlik bize milletin gelecekte nasıl bir halde olacağının göstergesidir. Cemiyete değer katan, onun gençliğidir. Müslüman Türk gençliğinin siması kemâl noktasını Sultan Alparslan’da, adalet ahlâkıyla şehit olan Sultan Murad’da ve nice Müslüman Türk büyüğünde bulmuştur.
Ne var ki Batı taklitçiliği zaman içerisinde gençliğimizi hız ve haz nesli, gençliği haline dönüştürmüştür. Günümüz gençliği maalesef idealsizdir;, hayalleri, inançları, ıstırabı yoktur. Aldığı Batı terbiyesi onu pozitivist yapmıştır ve hayatı sadece gülmek ve eğlenmek için yaşamaktadır. Bunda elbette onları büyütenlerin de vebali vardır zira henüz beşikten başlanarak “spor, siyaset ve kazanç”tan ibaret bir hayata meftun, bağlı yetiştirilmektedirler. Bu bir hastalıktır ve bu hastalığın tedavisi de maarifin yükseltilmesine bağlıdır.
Maarifin yeri mekteptir. Mektep, insana takip edeceği yolu gösterir; sahip olması gereken ruhu aşılar; bu yüzden Topçu, mektebi mâbed olarak adlandırır. Bu mâbedin önemli hem de çok önemli birr unsuru muallimdir. Muallimin, öğretmenin görevi nakilcilik yani öğrencilerin bilmediklerini öğretmeken değildir; zira bu, kitabın işidir ve kitap da kütüphanelerde zaten vardır.
Günümüzde kütüphanelerle birlikte bu görevi bilgisayar ve internet almıştır. Bu noktada muallimi Topçu bir “ruh sanatkârı” olarak görür. Medeniyetler kuran, insanı beşikten alıp mezara teslim eden bu büyük mesul zümrenin mesuliyetinin farkında olması gerekir. Muallimliğin bir sevgi ve ruh işi olduğunu dolayısıyla onda tahammülsüzlük ve şikâyetin olmaması gerektiğini söyler.
Biz bu tanıtımımızda, Türkiye’nin Maarif Dâvası’nda yer alan bazı yazılardaki tespitlere, değerlendirmelere değinmeye çalıştık. Son yazının yayınlandığı tarihten bu güne 50 (elli) yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hâlen güncelliğini koruyan eserin, yazarın maarif, eğitim konusundaki yaklaşımı önemsenerek tekrar tekrar okunması elzemdir.
Sait ÖZER
YazarKitabın adı: Düşler AtlasıYazar: Özgür BalpınarYayınevi: Genç TimaşYayın yeri ve yılı: İstanbul/2022Sayfa sayısı: 160Yaş aralığı: 10+İşlenen konular: dostluk, sevgi, yardımlaşma, iyilik…Dost, dostluk ...
Yazar: Sait ÖZER
Kur’an-ı Kerim ve hadislerde melek inancı, İslam’ın temel inanç esaslarından biri olarak çok açık bir şekilde belirtilmiştir ve iman şartları arasında ikinci sırada yer alır. Tarih boyunca hemen her t...
Yazar: Editör
Hz. Dıhye, Medineliydi. Asıl ismi “Dıhye bin Halife” idi. Fakat o, “Dıhyetü’l-Kelbî” ismiyle meşhur olmuştu. Sima olarak ashâbın en güzel olanıydı. Cebrail birkaç defa Peygamberimiz’e onun suretinde g...
Yazar: N.Nida DURAN
Kitabın adı: Büyük DostumYazar: Anıl BasılıYayınevi: Timaş YayınlarıYayın yeri ve yılı: İstanbul/2022Sayfa sayısı: 111Yaş aralığı: 8+İşlenen konular: ön yargı, dostluk, vefa, yardımlaşma…Ön yargılı ol...
Yazar: Sait ÖZER