HZ. YAKUP ALEYHİSSELAM
İshak Peygamber’in oğlu olan Yakup (a.s.)’ın annesi Refaka Hatun’dur. İkiz kardeşi Ays’dan sonra doğduğundan kendisine Yakup denilmiştir. İsrail Milleti'nin atası olarak kabul edilen üç peygamberden biridir. Kendisine İsrail denmesinin sebebi de Feddan diyarına yaptığı gece yolculuğundandır. Çocukluk çağını ailesiyle geçiren Yakup (a.s.) evlenme zamanı gelince dayısı Leban’ın memleketine gitti, orada dayısının büyük kızı Leyya ile sonra da küçük kızı Rahil ile evlendi. Leyya’dan, Rubil, Yehuza, Şemun, Lavi adlarındaki oğlu oldu. Rahil’den de Yusuf, Bünyamin dünyaya geldi. On'dan fazla evladı olan Yakup (a.s.) uzun, mutlu bir hayat yaşadı ömrünün sonralarında çeşitli sıkıntılarla karşılaştı. Yakup (a.s.) kişilik sahibi, uzak görüşlü, iman ehli bir insandı. Yaratılış hikmeti üzerinde durur ahiret hayatının varlığına da kesin olarak inanırdı. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle geçer: “Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak, Yakup’u da an. Biz onları ahiret yurdunu düşünen ihlaslı kişiler yaptık.” (38/Sad, 45-46) Varlığı sadece bu dünyadan ibaret gören anlayış ne kadar sığ, insan gibi mükemmel varlığın hayatının sonunda toza toprağa karışması nasıl da acıdır. İşte ahirete iman insanda bulunan hiçlik duygusunu örter ve samimi olarak kişiyi Allah’a ulaştırır. Yollar Allah’a Varırsa Anlamını Bulur! İyilik-kötülük, fayda-zarar, güzel-çirkin gibi ikili anlayışlar önümüzde dururken tesadüflerle hayatın devam ettiği düşünülmesin. Tercihlerin olumlu olması kişinin seçmesiyle yakından ilgilidir. İyinin kendi başına güzel olması Allah’ın yarattığı sırlarındandır. Faydalı olanın insanlığın selameti için yaratılması esmanın tecellisindendir. Peygamberlik Yüce Mevlâ’nın biz kullarına bir lütfudur, doğru bilgi, istikamet insanlığın yararına olan hikmetlerin Allah’tan bize gelmesidir. Rasûl, nebi adlarıyla da tanıdığımız bu seçkin kulları Cenab-ı Allah kulları arasından kendi isteğiyle seçer ve onları üstün vasıflarla donatır. İsmet, fetanet, tebliğ gibi özelliklerle insanlara umut olan peygamberlerden biri de Yakup (a.s.)’dır. Rüya tabir eden, evlatlarının kıskançlıklarından zarar gören Yakup (a.s.) ömrünün sonralarında gözlerini kaybetmiş, ihtiyarlıktan beli bükülmüş, saçları bembeyaz olmuş fakat o Allah’a kulluğundan vazgeçmemiş, imtihan dünyasında olduğunu bir an bile unutmamıştır. Uzun bir ömür süren Yakup (a.s.) daha sonra Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
Ali BÜYÜKÇAPAR
YazarUçmaktan yorulmuştu. Bir evin çatısına kondu. Biraz dinlenip yoluna devam edecekti. Tüylerini temizlerken karşı evin terasına takıldı gözü. Bir ak güvercin havalanıyor, havada üç beş takla atıp terasa...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Şam’ın Besaniye Bölgesi’nde yaşayan Eyüb (a.s.)’ın dillere destan serveti ve hayli kalabalık bir de ailesi vardı. Halim selim, sabırlı, öfkesini kontrol edebilen Eyüb (a.s.) yetimlere, dullara baka...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Hayatımızı kuşatan ve herkesin ağzından sıkça işittiğimiz bazı kelimeler ve kavramlar vardır. Nasıl düşünürüz? Nasıl konuşuruz? Davranışları yönetirken tek karar verici biz miyiz?Sorular cevaplar ve a...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR
Zamanı dün, bu gün, yarın şeklinde yaşarken yediden yetmişe insanlarla karşılaşır, hayatımıza devam ederiz. Aslında bir ömür gözümüzün önünde geçip gidiyor.Üç yıl önce nasıldım ya da on sene sonra nas...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR