Hz. Süleyman Aleyhisselam
Davut (a.s.)’ın oğludur. Kenan diyarındaki başarılarından dolayı hakkında sayısız efsaneler çıkartılan ulu bir peygamberdir. Küçük yaşından beri yöneticiliğe kabiliyeti belli olmuş, verdiği hükümlerle insanların arasında ilahi adaletin tecellisinde rol oynamıştır. Örneğin şu dava, onun adaletine ne güzel bir misaldir: Bir gece davarlarını otlatan çobanın uyumasını fırsat bilen sürü, komşunun ekinlerine zarar vermiş, bağını harap etmişti. Bağ bahçe sahibi de bu durumdan şikayetçi olmuştu. Olay Hz. Davut’a aktarılınca o da davarların bağ sahibine verilip zararın telafisine karar vermişti. Karardan hoşnut olmayan hasımlar durumu Hz. Süleyman’a anlatınca o da davarların yün ve sütünden yararlanması için bağ sahibine geçici olarak verilmesine, sürü çobanının da bağ bahçeyi ıslah edinceye kadar bakmasına karar vermiş bu hüküm iki tarafça da hoş karşılanmıştı. Süleyman (a.s.) Davut (a.s.)’dan sonra hükümdar oldu, düzenli ordularıyla civar bölgeleri fethetti, oralarda yaşayanlara da Allah’ın adaletiyle tanışma fırsatı sağladı. Öfke ve sükûnet halinde akıldan şaşmayan, yokluk ve bollukta tutumluluktan vazgeçmeyen, her vakit takva üzere yaşayan Süleyman (a.s.) bu gün bile dillerden düşmeyen Mescid-i Aksa’yı yaptırdı. Mescidin haşmeti görenleri şaşırttı. Saba Melikesi Belkıs’ı büyüleyen mescitle ilgili anlatımlar hiçbir zaman unutulmadı. Hayvanların dilinden de anlayan Süleyman (a.s.)’ın karıncayla konuşması Kur’an-ı Kerim’de şöyle geçer; “Derken karınca vadisine geldiklerinde onları gören karınca; ‘Ey karıncalar, haydi, yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları sizi fark etmeyerek çiğnemesinler.’ diye seslendi. Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek; ‘Ya Rabbi!’ dedi ‘Beni nefsime öyle hakim kıl ki gerek bana gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim. Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapayım, bir de lütfedip beni salih kulların arasına dâhil eyle.” (16/Neml, 18-19) Ciğerparelerim! Peygamber duasındaki nezaketi görüyor musunuz? İşte biz de böyle olmalı, tevazudan ayrılmamalıyız. Cinlere de sözü geçen Süleyman (a.s.), saltanatında adaletli ve disiplinli yönetimiyle büyük inşa faaliyetleri gerçekleştirdiği Kenan diyarında medeniyetin ilerleyişine katkı sağlamıştır. Süleyman ismi bu gün bile hükümdarlık sözlerinde örnek olmaya devam etmektedir.
Ali BÜYÜKÇAPAR
YazarEnes ile ben grip olduk. İki gündür okula gidemiyoruz. Doktor dinlenmemizi ve ilaçlarımızı düzenli kullanmamızı tavsiye etti. Annem, dedem ve babaannem de gribe yakalanınca telaşlandım. Bu salgın hast...
Yazar: Nurçiçek YILMAZ
Ailemin tek çocuğuyum; işten dolayı annemden babamdan ayrıyım ve onlara yakın bir kentte yaşıyorum. Çalışıyorum ve evliyim. Hassas, çiçek gibi bakım ister yaşlı kimseler. Yaşları 60'ın epey üstünde. ...
Yazar: Erdal KARASU
Merhaba ben Aliçe. Evet evet yanlış duymadınız adım Aliçe. Bazı arkadaşlar adımı birazcık farklı bulmuş olabilirsiniz ama olsun, yeni tanışıyoruz sonuçta… Bu zamana kadar kendimi size tanıtma gereği d...
Yazar: Aziz ÖNCEL
Soyu Hz. İbrahim (a.s.)’a dayanır, babasının adı İmran’dır. İsrailoğullarının Mısır’da bulunduğu yıllardı. Firavunların yönetiminde yaşayan Mısır halkı İsrailoğullarını köle olarak çalıştırıyor, her ...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR