HÜSN-İ HAT VE HADİS
Hat sanatı, kalem ve is mürekkebinin yüzyıllar süren serüvenini anlatır. Çizilen her bir çizgi, harfleri zarifleştirirken diğer yandan da gönülde olana işaret eder. Hüsn-i hat, kelimelerdeki zarafet ve inceliğiyle camilerden kütüphanelere, mezar taşlarından duvarları süsleyen levhalara kadar yaşamın her alanını güzelliğiyle bezemiştir. Bu kitap hüsn-i hattın tarihine, hattatların özelliklerine ve hattatlarla ilgili şiirlere yer verilmesi bakımından müstesna bir eserdir. Eserde hat sanatının gelişmesinde motive edici bir etkiye sahip hadis metinlerinin yer alması, eserin değerini arttırmaktadır. “Kur’an Mekke’de indi, Kahire’de okundu, İstanbul’da yazıldı.” sözüne binaen hattatların, kelimelerin ruhuna dokunduğu çalışmaları, sergi havasıyla sizlere sunulmaktadır. Eserin takriz bölümünde Hattat Hasan Çelebi kitap hakkında şu ifadelerde bulunmuş: “Kitabın esas konusu olan hadis-i şerifler, tabiatıyla en muhtevalı kısımdır. Yazarın da belirttiği gibi bu hadis-i şeriflerin bir bölümü zayıftır. Hatta bir kısmı kelam-ı kibar mesabesinde kabul edilebilir. Fakat zayıf da olsa muteber de olsa günümüze kadar gelmesi, öteden beri hattatlar tarafından kabul edildiğini aşikâr etmektedir. Mefhum itibariyle hadis ruhuna uygun olduğu görülmesinden dolayı da hadis olarak kabul edilebilir. Her ne kadar hadis-i şeriflerin tamamı hat sanatıyla birebir alakalı olmasa da bu başlık altında iyi bir çalışma olmuştur.” İslâm medeniyetinin hayata güzellik kalan ve tadar edilemeyecek sayıdaki güzelliklerinden birisinin de hat olduğunu belirten yazar da mukaddime bölümünde şunları belirtmiş: “Hat İslâm medeniyeti denildiğinde akla ilk gelen sanatlardan ve bu dinin hayata kattığı güzelliklerin tezahürlerindendir. Zira o, kitap sayfalarından levhalara, camilerden türbelere, kütüphanelerden mezar taşlarına hatta ev aletlerine kadar yaşamın her alanını letafetiyle bezemiştir. O kadar bezemiştir ki bir yapıdan veya bir eserden söz ediliyorsa hattan bahis açılmadan konu kapatılamaz O, bazen aslî unsur, bazen de mütemmim cüz olarak her halükârda vardır.” Bu eserde, güzel yazıyı teşvik eden ve hattın tekâmülünde motive edici güç olan hadisleri yorumları ve sıhhat durumlarını birlikte inceleyerek hat denilince akla ilk gelen eser olan Mustakimzâde’nin Tuhfesinde zikredilen kırk hadis ile konuya dair bazı rivayetleri bu bağlamda okuyucuya takdim edilmiş. Çalışmaya başlarken, kitap mademki hat sanatını ele alan bir çalışma olacak, o zaman incelenecek hadislerin hattatlarımıza yazdırmak en güzelidir, diye düşünülmüş. Bu hedefi gerçekleştirmek için de başlangıç aşamasında kendilerine ulaşabilen hattat hocalarımızdan projeye yazılarıyla katkı sağlamaları istirham edilmiş. Hattatlarımız da ‘Bu alanda böyle bir çalışma yapıyorsunuz, size destek olmaktan mutluluk duyarız ' diyerek, herhangi bir karşılık beklemeksizin hüsn-i hatlarıyla kitabı katkı sunmuşlar. Kitaptaki bir kısmı sıhhat açısından sorunlu olan rivayetlerin hattatlarımıza yazdırılmış olması yadırganabilir, ancak bunların gerek hat sanatına dair olması gerek manalarının mesaj yüklü olması gerekse tarih boyunca motive edici yönünün bulunmasından dolap bu rivayetlerden hep yararlanılmıştır. Bu nedenle ilgili rivayetler üstatlarımızın elinden çıkmıştır. Yazar Enbiya Yıldırım kitabın amacını, hat sanatına dair tarihsel mirası özetleyerek günümüz insanına sunmak olarak ifade etmiştir. Kitapta iki hususu ele aldığını belirten yazar ilk olarak hattın çeşitli yönleriyle incelendiğini Türkçede bugüne kadar yazılmış olanların dışına çıkılarak okuyucuya yeni bilgiler sunmaya çalıştığını dile getirmiştir. Yazar ikinci olarak da, güze yazıyı teşvik eden ve hattın tekâmülünde motive edici güç olan hadisleri, yorumları ve sıhhat durumlarını birlikte incelediğini belirtmiştir. Otto Yayınları Tel: 0(850) 200 99 70
Yusuf HALICI
YazarDoğal, tarihî ve kültürel değerler bakımından büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Muş ilimiz aynı zamanda ülkemiz en geniş verimli ovalarından birine sahiptir.Muş’un; Bulanık, Hasköy, Korkut, Ma...
Yazar: Yusuf HALICI
Kalem’e yemin eden Yüce Rabbimiz; yazı sanatını bütün sanatlardan üstün kılmış, Kur’an-ı Kerim’in muhafazasını da dünya tarihinde pek mühim bir suretle yazı sanatının baş tacı etmiştir. Fânî ömrün geç...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Hicretin ikinci yılında (624), Müslümanlarla Mekkeliler arasında cereyân eden Bedir Savaşı’nda ağır bir yenilgi alan müşrikler, bunun intikamını almaya yemin etmişlerdi. Aradan bir yıl geçmişti. Mekke...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
Doğu Karadeniz Bölgesinin kapısı konumundaki Ordu ili, doğa güzellikleri, bitki örtüsü, mavi ve yeşilin kucaklaştığı kıyıları, koy ve kumsalları, hemen kıyı şeridinden başlayan dağları, uçsuz bucaksız...
Yazar: Yusuf HALICI