HİZMETE ADANMIŞ BİR ÖMÜR
Es-Seyyid Osman Hulûsi Ateş Efendi¸
Garazsız hem ivazsız¸ hizmet et her canlıya
Kimsesizin düşkünün ayağı ol eli ol
demek suretiyle tüm hayatını ilâhî bir aşkla Allah'a¸ O'nun en büyük eseri olan insana ve insanlığa adamış¸ halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak görmüş¸ her yönüyle insanlığa örnek teşkil etmiş¸ ömrü boyunca alışverişini yalnızca Hakk'la yapmış¸ O'ndan bir an bile gafil ve habersiz olmamanın gayreti içinde yaşamış bir gönül sultanıdır.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Ateş Efendi¸
Garazsız hem ivazsız¸ hizmet et her canlıya
Kimsesizin düşkünün ayağı ol eli ol
demek suretiyle tüm hayatını ilâhî bir aşkla Allah'a¸ O'nun en büyük eseri olan insana ve insanlığa adamış¸ halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak görmüş¸ her yönüyle insanlığa örnek teşkil etmiş¸ ömrü boyunca alışverişini yalnızca Hakk'la yapmış¸ O'ndan bir an bile gafil ve habersiz olmamanın gayreti içinde yaşamış bir gönül sultanıdır.
Her türlü dünyevî düşüncelerden sıyrılarak¸ kalemi¸ kelamı¸ dergâhı¸ Divân'ı¸ Mektûbât'ı ve Hutbeleri ile bağlılarının ve sevenlerinin kulağına hakikat sesini fısıldayıp; fikrini¸ zikrini¸ zihnini¸ sohbetini ve inancını¸ yağmalanan bal kovanı gibi toplumun istifadesine sunmuş olan bahtiyarlardan biridir. Asrımızın önemli sûfilerinden olan Osman Hulûsi Efendi¸ büyük bir gönül insanı olarak göze çarpar. Yaptığı hizmetlerle de değerli bir yere sahiptir.
Gençliğinden itibaren başlayan ve ömürlerinin sonuna kadar devam eden insanlığa hizmet anlayışı¸ vefatından sonra da evlatları ve gönül dostları tarafından sürdürülmektedir. Bütün bu âmiller Osman Hulûsi Efendi'nin kemal sıfatının zirvelere çıkmasına sebep olmuş¸ rıza¸ verâ ve takvâ bütün incelikleriyle tâ çocukluk ve gençlik yıllarında şahsında tekemmül etmiştir.
Daha gençlik yıllarında beldesinin her türlü problemi ile ilgilenmiş¸ elektrik¸ su¸ köprü ve yol gibi hizmetlerin yapılmasında öncü olmuş ve gayret göstermiştir.
"Allah indinde amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır. (Peygamber de) bir işi yaparken tam yapardı" hadisindeki manaya uygun olarak¸ Osman Hulûsi Efendi¸ söylediğini güzel söylemiş¸ yaptığını güzel ve tam yapmış¸ baktığına güzel nazar etmiş¸ böylece çevresinde hâli¸ kâlî ve nazarı ile gittikçe genişleyen bir sevgi ve hizmet halkası oluşmuştur.
Dolu ve meşakkatli bir hayat süren Osman Hulûsi Efendi¸ hayatları boyunca İslâm'a kuvvetle yapışmış¸ ondan taviz vermemiştir.
Daha çocuk denilecek yaşta iken¸ Tarikat-ı Nakşibendiyye meşâyihlerinden İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s)'ye intisab etmiş ve daha küçük yaşta bu maneviyat üstadının hizmetinde bulunmuştur. Mürşidi de onu çalışkanlığı¸ ahlâkı¸ fazileti¸ anlayışı ile zaman zaman takdir etmekten geri durmamıştır.
Onun okumaya¸ öğrenmeye ve kitaplara verdiği değeri tarif etmek mümkün değildir. Şahsî gayretleriyle kurmuş olduğu "H. Hulûsi Ateş Şeyhzadeoğlu Özel Kitaplığı" çok yönlü bir kültür hazinesidir. Bu hazineyi koruduğu gibi Şeyh Hamid-i Veli Camii'ndeki kitaplığın korunmasına da ayrı bir önem vermiştir. İşte yukarıda bahsettiğimiz bir hayat tarzını seçen Osman Hulûsi Efendi¸ hakkında şu yorumların yapılmasına vesile olmuştur.
Darende'de gündelik hayat ve tasavvuf her zaman iç içe olmuş ve birbirini etkilemiştir. Tasavvuf hiçbir zaman¸ onu yaşayanları pasif ve tembel bir hayata itmemiş; aksine Somuncu Baba'dan etkilenen bu insanlar¸ O'nun dediği gibi elinin emeği ile geçinen¸ başkalarının ellerindekinden ümidini kesen kişiler olmuşlardır. Kendini Allah'a adamış olmak¸ gündelik hayattan¸ herkes gibi çalışıp kazanmaktan¸ ailelerinin geçimini sağlayan bireyler olmaktan alıkoymaz. Zaten¸ her şeyden elini eteğini çekip¸ yalnız ahiret için çalışmak¸ İslâm'ın özüne ters olan bir hayat tarzıdır. Hem dünya hem de ahiret için çalışmak esastır. Osman Hulûsi Efendi de bu konuda örnek bir şahsiyettir. Üstelik Darende'de tarıma elverişli arazilerin az olduğu¸ yaşayan halkın hayat standartlarının orta ve ortanın altında olduğu göz önünde bulundurulursa¸ Osman Hulûsi Efendi'nin bu ilçeye¸ komşu ilçe ve beldelere yapmış olduğu hizmetler daha iyi anlaşılır sanıyorum. Çünkü bu hizmetler¸ bir can sıkıntısının¸ boş zamanı değerlendirme arzusunun neticesinde değil; bizzat gündelik hayatın ihtiyacından doğmuştur. Bu anlamda Hulûsi Efendi¸ birçok insanın iyi bildiği gibi bu hizmetleri gerçekleştirmeye bir ömür adamıştır.
İşte Osman Hulûsi Efendi arzu ettiği ve planladığı hizmetleri gerçekleştirmek ve ebedîleştirmek için kurduğu vakfın 4 yıl başkanlığını yapmış ve bir çok hizmete imzasını atmıştır. 14 Haziran 1990 tarihinde vefatından sonra Vakfın Mütevelli Heyet Başkanlığını Osman Hulûsi Efendi'nin mahdumu ve manevî vârisi gönlü muhterem babası gibi hizmet aşkıyla yanıp tutuşan genç ve ileri görüşlü H. Hamidettin Ateş Efendi deruhte etmiştir. Bu hizmet kervanını bu güne kadar devam ettirmiş ve bundan sonra da aynı hız ve heyecanla devam ettireceklerdir.
Dergimiz 14. yayın yılına girerken siz değerli okuyucularımıza en derin saygı ve muhabbetlerimizi sunar¸ bizi ilgiyle takip ettiğiniz için teşekkür ederiz
Summary
A Life Dedicated To Serving
Es-Seyyid Osman Hulûsi Ateş Efendi¸ saying;
Serve every creature in the world without having any grudge
Be helpful to the poor and the homeless
dedicated all his life to Allah by the Godly love¸ serving every creature in the world and believed that serving people is serving Allah¸ as well.
He is one of the lucky oneş who told the truth to people loving him¸ via his Divan¸ Khutba and Letters and shared his beliefş chats and opinions with the people around him.
He¸ in such a young age¸ affiliated to Ihramcızade İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s) and served that moral pundit. His sheikh always appreciated his dilligence¸ virtue¸ morality and understanding.
Osman Hulusi Efendi became the leader of the foundation he had founded¸ for 4 years to actualize and immortalize the services he had always planned and wished. Moreover¸ he became the initiator of numerous service for the benefit of people. After his passing away in 1990¸ his son and moral successor¸ Mr. Hamir Hamidettin Ateş has become the leader of the foundation and has been perfectly carrying on the services on the path of his father since then and will always carry with the same excitement and at full speed.
In the 14th year of publication of our journal¸ we would like to thank you for following us with interest.
İsmail PALAKOĞLU
YazarYavuz Sultan Selim’in kısa süren saltanatından sonra Osmanlı Devleti’nin başına geçen oğlu Kanûnî Sultan Süleyman da babası ve dedeleri gibi tasavvufa meyilli bir padişahtı. Hatta o tasavvufa meyli ba...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
Eğitim deyince genel itibarla¸ yetişmekte olan neslin ruhî ve bedenî bütün kabiliyetlerinin geliştirilmesi¸ sahip olduğumuz değerlerin bir plana göre öğretilmesi ve yaşatılmasını anlayabiliriz.Eğitim ...
Yazar: İsmail PALAKOĞLU
Nezâket¸ insanların birbirlerine karşı terbiyeli¸ hoşgörülü¸ yumuşak¸ hâlden anlar davranması¸ onların şahsiyetlerine hürmet etmesi demektir. Nâzik olan insan¸ hemc...
Yazar: İsmail PALAKOĞLU
“La taknetu” ifadesiyle kastedilen¸ Zümer Suresinin 53. ayetinde geçtiği gibi; “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz.” emr-i ilâhîsidir.”“La taknetu” if...
Yazar: İsmail PALAKOĞLU