HER ŞEY DOĞUŞLA BAŞLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)'in en son peygamber olmasına rağmen peygamberler silsilesinin önderi¸ peygamberliğin
de tâcı olmasına işaret ediliyor. O¸ bizzat Allah tarafından iki dünyanın sultânı olarak vasıflandırılmış yüce
bir peygamberdir. Bu beyitte "sultan" kelimesine yüklenen anlam maddî mânâda kırallık¸ padişahlık şeklinde yorumlanamaz.
Herkesten¸ her şeyden önce yaratılan O olduğu için zamanların¸ mekânların¸ kısacası her şeyin ilki
de Hz. Muhammed (s.a.v)'dir.
"Gece bir doğuş oldu. Bir Na't-i Şerif yazdım. Rüyamda bir mücevherat yığınının başında duruyordum. Oradan bir parça alıp kime versem onda da inkişaf ediyor¸ bir mücevherat yığını oluşuyordu. Bu arada bu na'tı yazdım."
Es-Seyyid Osman Hulusû Efendi (k.s)'nin "doğuş" şeklinde isimlendirdiği düşünce¸ bir başlangıçtır. Her şey doğuşla başlar. Feyiz¸ bereket¸ sevgi¸ ışık¸ aşk¸ hâsılı Peygamber aşkı
"Dürr-i şehvâr-ı risâletdir Muhammed Mustafâ
Tâc-ı Levlâk-i hilâfetdir Muhammed Mustafâ" beytiyle başlıyor Osman Hulusî Efendi'nin güzel na'tı. Hz. Muhammed(s.a.v)'i peygamberliğin şâh incisi olarak tavsif ediyor. Dürr-i şehvâr tek parça hâlindeki kıymetli inci demektir. İnciler içinde dürr-i şehvâr nasıl kıymetli¸ seçkin ve gözde ise Hz. Muhammed de peygamberler arasında öyledir. Bütün âlem Onun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır.
"Perdedâr-ı harem-i hâsıdurur Cebrâil
Mazhar-ı nûr-ı nübüvvetdir Muhammed Mustafâ" derken Hz. Muhammed (s.a.v)'in miraç hâdisesine telmihte bulunuluyor. Şair¸ Hz. Muhammed'in Cebrail ile birlikte miraca yükselmesini hatırlatarak Cebrail'i Peygamber Efendimizin perdedârı olarak tavsif ediyor. Bilindiği gibi Hz. Muhammed (s.a.v) miraçta hiçbir peygambere nasip olmamış olağanüstülüklere mazhar olmuştur. Bu yönüyle O¸ diğer peygamberler arasında farklı¸ mümtaz¸ müstesna bir mevkie sahiptir.
Zât-ı Hak Sultân-ı Kevneyn söylemişdir zâtına
Enbiyâ ser-hayline tâc-ı risâletdir Muhammed Mustafâ
Hz. Muhammed (s.a.v)'in en son peygamber olmasına rağmen peygamberler silsilesinin önderi¸ peygamberliğin de tâcı olmasına işaret ediliyor. O¸ bizzat Allah tarafından iki dünyanın sultânı olarak vasıflandırılmış yüce bir peygamberdir. Bu beyitte "sultan" kelimesine yüklenen anlam maddî mânâda kırallık¸ padişahlık şeklinde yorumlanamaz.
Herkesten¸ her şeyden önce yaratılan O olduğu için zamanların¸ mekânların¸ kısacası her şeyin ilki de Hz. Muhammed (s.a.v)'dir.
"Mu'cizâtıdır zuhûrunun serâser kâinât
Mebde-i kevn ü mekân-ı tamâmetdir Muhammed Mustafâ" beytiyle Hz. Muhammed (s.a.v)'in "Âdem su ile çamur arasında iken ben peygamberdim." hadis-i şerifine işaret ediliyor.
Osman Hulusû Efendi¸ na'tının diğer beyitlerinde özet olarak şu duygu ve düşüncelerini dile getiriyor: Hz. Muhammed (s.a.v)¸ İslâm'ın dört direği olarak bilinen Hz. Ebubekir (r.a)¸ Hz. Ömer (r.a)¸ Hz. Osman (r.a) ve Hz. Ali (r.a)'nin en üstün ve en önde olan özelliklerini yani sıdk¸ adalet¸ hilm ve ref'eti şahsında toplamıştır. Hz. Ebubekir sıddîk sıfatı ile anılır. Çünkü Peygamber Efendimiz'in en sâdık dostu olmuştur. Hz. Ömer adaletin¸ Hz. Osman
yumuşak huyluluğun¸ Hz. Ali ise merhametin timsalidir. İşte Hz. Muhammed (s.a.v)'de bütün bu üstün vasıfların hepsi birden toplanmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v)¸ bir sultandır; ama öyle bir sultandır ki mürüvvet kaynağıdır; hiç kimseyi de kapısından geri çevirmeyecektir inşallah
Everything starts with an inspiration
Everything starts with an inspiration. The prosperity¸ abundance¸ light¸ love and the love of The Prophet The universe is created for the sake of Him.
Despite being the last messenger¸ Muhammad the Prophet (pbuh) is the leader of all messengers. He is an almighty prophet described¸ by Allah¸ as the sultan of both lives. Muhammad the Prophet (pbuh) is the lover and idol of the hearts. He is the sole reason of the creation of the universe and everything in it. As a result¸ His creation¸
all by itself¸ is a miracle and wisdom. Since He is created before everything and everybody¸ Muhammad the Prophet (pbuh) is the first of all the things¸ the time and the space.
Muhammad the Prophet (pbuh) is a sultan¸ such a sultan that He is the source of the genoristy¸ and he will not reject anybody¸ godwilling.
Sebahaddin ATEŞ
YazarYüce dinimiz İslâm; kardeşlik ve sevgiyi¸ karşılıklı güveni¸ birlik ve beraberliği emreder; tembelliği¸ cehaleti¸ ataleti ve insanı küçük düşürücü davranışları şiddetle yasakla...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
Osmanlı padişahlarının onuncusu, 89. İslâm halifesi olan ve “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanûnî Sultan Süleyman 1494 (bir rivayete göre ise 1495)’te, babası Yavuz Sultan Selim’in sancakbeyi (vali...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
Ramazan ayının kalan yarısını idrak ederken, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’ni ve Ramazan’ın bitimiyle de bayramı yaşayacağız inşaallah. Bu mübarek günler, hayırların tavsiye edildiği ve mü’minle...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Millî şairlerimizden Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimin” adlı şiirinden iki dörtlükle yazımıza başlayalım. Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun ...
Yazar: Sırrı ER