HAYAT EVDE DE GÜZEL, SAĞLIKLI OLDUĞUMUZ HER VAKİTTE!
Sevgili okurlarım, mini mini minnak dinleyicilerim. Şu an elinizde tuttuğunuz dergimizin içindeki bir sayfadan sizleri sevgilerimle selamlıyorum. Umarım keyfiniz, işleriniz, güçleriniz, yemeniz, içmeniz, dersleriniz, oyunlarınız, hele hele Rabb’im bozmasın diye dua ettiğimiz sağlığınız, sıhhatiniz yerindedirler. Biliyoruz ki içinde yaşadığımız hayatta zaman, hiç durmadan akıp gitmekte. Biz farkına varamasak da şöyle bir durup düşündüğümüzde, hayatımız her şeye rağmen devam ediyor. Tabi ki bizler de yaşadığımız dünyada akıp giden zamanın izleyicisi değil, birer oyuncularıyız değil mi? Özellikle kendi hayatlarımızın da birer başrol oyuncularıyız. O hâlde kendi hayatımızı, en güzel ve en hayırlı işler yaparak yaşamamız gerekir. Hayatımızı, yalnızca dört duvar arası diye tanımladığımız evlerimize sığdıralı aylaaar aylaaaaar oldu. Çocuk olarak oyun haklarınızdan, arkadaşlarınızdan ve de ikinci yuvamız olan okulunuzdan uzak yaşıyorsunuz. Biliyorum ki okul demek; sevgi demek, paylaşmak demek, mutluluk demek, beraberlik demek, sizlerle her şeyi yaşayan, sizleri ne olursa olsun kucaklayan bir öğretmenin gözlerindeki ışıltıyı görmek demek ve daha nice niceeee fazlası demek. Fakat bütün bu güzelliklerden uzak kaldığımız şu zamanda ne yaptık evlerimizde, neler yapmaktayız ya da neler yapacağız? Evet, bu güzel muhabbetimizi şöööyyle biraz daha tatlandıralım ne dersiniz? Ne diyorduk, hah hayatımızı eve sığdırdık, sığdırdık ama nasıl sığdırdık? 24 saatlik bir zamanı içine alan bir günümüzü nasıl geçiriyoruz, neler yapmalıyız, şimdi de bunları konuşalım. Öncelikli hedefimiz tabiî ki de uzaktan da olsa okul derslerimizi ihmal etmemek ve önceki zamanlara göre daha düzenli, daha çok çalışmak. Unutmayınız ki “Çalışan her daim kazanır.” üstelik yaşadığımız bu dönemde lütfen daha da gayret, daha da azim veee çok çok sabır istiyoruz sizlerden. Evlerde zamanımızın gereken kısmını derslerimize ayırdıktan sonra, bizlere bol bol aktivite gerek değil mi? Biraz öğrenmek, biraz eğlenmek ve biraz da anlatıcı olup ailemizle paylaşmak için her gün kitap okumalıyız. Unutmayalım ki okumak insanı yüceltir. Evet, sevgili okurlarımız, peki evlerimizde bulunan eşyalarımızla aramız nasıl? Oynadıktan sonra beni topla diyen oyuncaklarınız, dolabınıza güzelce yerleştirmediğiniz kıyafetleriniz, sabah uyandığınızda toplamadığınız bir yatağınız, sizlere lütfeeennnn diye seslenmesinler arkadaşlar. Diyeceğim o ki kendi eşyalarımızı, kendi düzenimizi kendimiz oluşturabiliriz. Bunları yaptıktan sonra gün geçmiyor, bitmiyor mu? Ki eminim öyledir de, bunu bilmez miyim? O hâlde neden mutfak işlerinde annemize yardım etmeyelim ki. Ya da bu yetmiyor ben de ailecek yediğimiz akşam yemeklerindeki menüye katkıda bulunmak istiyorum derseniz; salata yapabiliriz ya da şöyle vücudumuzdaki mikroplar savaş açan boool köpüklü bir ayran. Bu da yetmez fırında bir kek nasıl kabarır, kurabiyeler neden bu kadar tatlı ve lezzetli oluyor diye merak ediyorsanız, eee ne duruyorsunuz sevgili minik şeflerim! Giyinin önlüklerinizi haydi bakalım iş başınaaaaa!!! Sağlığımızı korumak için, bool vitamin deposu olan taze sıkılmış bir meyve suyu hazırlamaya ne dersiniz? Mutfak işlerinden çıktık şimdi de sıra geldi yeni yeni projeler oluşturmaya. Bilinçli birer birey olarak, tüketmeyelim arkadaşlar, üretelim… Geri dönüşüm malzemelerini bir araya getirerek yeni eşyalar, yeni oyuncaklar ya da kardeşimizle eğlenerek oynayacağımız yeni oyun materyalleri oluşturabiliriz. Bizlere ayrılan sayfanın sonuna gelmiş bulunduk, sevgili okurlarım ve dinleyicilerim. Hepiniz sağlıcakla kalın, mikroplardan uzak kalın…
Tuba ATEŞ
YazarVaktin birinde, huzur dolu sesle akan ırmağın yanı başında bir evde, Ali Dede yaşarmış. Ali Dede’nin bu evinin bahçesine karşıda bulunan kayalıklardan kaynak suyu, bol bereketi ve şifası ile akar geli...
Yazar: Tuba ATEŞ
Bütün çocuklar onu Çok yakından tanırmış. Kardan adam kendini Gerçek insan sanırmış. Başında yünlü bere, Elinde bir şemsiye… Atkı sarmış boynuna Belki üşürüm diye. Sonra beyaz ...
Şair: Bestami YAZGAN
NE KAĞITLAR YETER BU HESAPLARA NE DE MÜREKKEPLER, SAYILARI YUTAN BİR SIFIR OLMASA!!! Herkese merhaba arkadaşlar… Bugüne dek birçok bilim kaşifi ile tanıştınız. Fakat bizim bu kaşifler tanış t...
Yazar: Tuba ATEŞ
Dört mevsimden biri de kıştır. Sonbahar ve ilkbahar arasında geçiş mevsimidir. Özellikle çocuklar kartopu oynayıp, kızak kayabilmek için kış mevsiminin gelmesini büyük bir heyecanla beklerler. Sonbah...
Yazar: Naciye BEYZA