HÂLİMİZ NİCEDİR?
"Nefsini/kendini bilen Rabbini bilir." gerçeğinden yola çıkan es-Seyyid Osman Hulûsî Efendi¸ "nedir" redifli aşağıdaki manzumesiyle¸ insanın anlam arayışına dikkat çekmekte¸ her insanın¸ içinde bulunduğu durumu yeniden sorgulamasını istemektedir.
Bu dünyada insan gurbette yaşamaktadır. Şöyle ya da böyle herkes bir yola girmiş¸ yaşamını devam ettirmektedir. Herkesin gönlünde bir sevgili¸ dünyada edindiği bir adı-sanı¸ uğraştığı bir işi¸ anası-atası¸ yediği-içtiği¸ emrinde çalıştığı biri vardır.
"Nefsini/kendini bilen Rabbini bilir." gerçeğinden yola çıkan es-Seyyid Osman Hulûsî Efendi¸ "nedir" redifli aşağıdaki manzumesiyle¸ insanın anlam arayışına dikkat çekmekte¸ her insanın¸ içinde bulunduğu durumu yeniden sorgulamasını istemektedir.
Bu dünyada insan gurbette yaşamaktadır. Şöyle ya da böyle herkes bir yola girmiş¸ yaşamını devam ettirmektedir. Herkesin gönlünde bir sevgili¸ dünyada edindiği bir adı-sanı¸ uğraştığı bir işi¸ anası-atası¸ yediği-içtiği¸ emrinde çalıştığı biri vardır.
Sonsuzluk özlemi içerisinde yanıp tutuşan Hak âşığı¸ işte tam bu noktada sorgulamalıdır kendisini. Neden ağlamakta¸ neden gülmektedir? Gerçekten kimler ihvânıdır/kardeşleridir? Kavuşmak istediği sevgili kimdir? Gönlünde kimi misafir etmektedir? Ne işle uğraşmakta¸ nereden gelmekte¸ nereye gitmektedir? Aslı nedir¸ dönüşü kimedir? Kimin emri altındadır? Sultanı kimdir?...
1. Ey garîb bülbül gülistân içre efgânın nedir
Hem-demin güldür senin yine bu nâlânın nedir
Ey garip bülbül¸ gül bahçesinde ıztırap içerisinde neden haykırıp duruyorsun? Gül ile arkadaşlık yapmaktasın¸ bu inleyiş neden?
2. Şâd olanlar ağlamaz gamlı olan gülmez denir
Gamdan âzâd olmadın bu şâd u handânın nedir
Sevinçli olanlar ağlamaz¸ kederliler gülmez denir. Gamdan kurtulamadın ki sen
Üzüntüler içerisindeyken bu mutluluğun¸ gülmen neden?
3. Bu ile geldin kimesne sana hîç yâr olmadı
Yâr-ı gârın kim senin aceb ki ihvânın nedir
Geldiğin bu memlekette kimse sana yâr olmadı. Vefalı arkadaşın kim senin¸ kimdir kardeşlerin?
4. Her biri yârın yolunda varını eyler fedâ
Ey gönül senin dahi yârına kurbânın nedir
Herkes sevgilisi uğruna varını yoğunu feda etmekte. Ey gönül¸ senin sevgiline sunduğun kurbanın nedir?
5. Bu hayâl-i vasl ile efgân u âhın ne aceb
Kıldığın vaslın temennâ yâr-ı zîşânın nedir
Sevgiliye kavuşma hayâli ile feryâd u figân etmektesin. Kendisine kavuşmak istediğin şeref sahibi yârin kim?
6. Her birinin gönlü içre bir misâfir eğleşir
Ey gönül senin derûnundaki mihmânın nedir
Herkes¸ gönlünde bir misafir konuk etmekte. Ey gönül¸ senin kalbinin derinliklerindeki misafirin kim?
7. Bu fenâda her birinin nice nice şânı var
Lâ-mekân ilindeki senin dahi şânın nedir
Bu fânî dünyada her insanın övünecek bir şeyi var. Sonsuzluk ülkesinde/âhirette sen neyle övüneceksin?
8. Kimseler bilmez mukadder kıymetini ey gönül
Yâ bilen bunda seni kimdir nişânın ki nedir
Ey gönül¸ kimse kaderi hakkıyla anlayamıyor/kıymetli şeylerin değerini tam olarak bilemiyor. Peki¸ bu dünyada seni bilen kim¸ seni farklı kılan ne?
9. Herkesin bir kârı var senden fakîr hîç kimse yok
Hangi pâzâr içresin yâhûd ki dükkânın nedir
Herkesin bir işi var¸ senden fakir kimse yok. Hangi pazardasın¸ dükkânın hangisi senin?
10. Geldin ammâ bu ile yokdur evin gurbetdesin
Hangi ildensin senin yurdun ad u sanın nedir
Bu memlekete geldin; ama evin yok¸ burada elinde olanların hepsi geçicidir; sanki gurbettesin. Nerelisin¸ adın sanın ne?
11. Her biri bir yol tutup gider iyi vü ger fenâ
Hangi râhasın revân yoldâş kervânın nedir
İyi kötü herkes¸ bir yola girmiş¸ yürüyor. Sen hangi yolda yürüyorsun¸ yoldaşlarıın kim¸ kervanın hangisi?
12. Her biri bir sulbden gelmiş ve hem bir aslı var
Sen kimin bâğı nihâlisin gülistânın nedir
Herkesin bir soyu¸ aslı var. Sen hangi bağın fidanısın¸ gül bahçen hangisi?
13. Herkesin bir azığı vardır tedârik eylemiş
Sen de yolcusun bu ilden azık u nânın nedir
Herkesin hazırladığı bir azığı var. Sen de bu ilden gidecek bir yolcusun; ekmeğin var mı¸ azığın ne?
14. Her biri bir emre mahkûm hükm eden bir şâhı var
Sen kimin emrine bağlısın bu sultânın nedir
Herkes bir emre göre hareket etmekte¸ herkesin bir şâhı var. Sen kimin emri altındasın¸ sultanın kim?
15. Devr eder pervâneler etrâf-ı şem'i dem-be-dem
Dost cemâli şem'ine senin bu devrânın nedir
Pervaneler/gece kelebekleri¸ mumun etrafında durmadan döner. Senin dostun cemâl mumu etrafında bu dönüp dolaşman nedendir?
16. Ey Hulûsî herkesin ta'yîbine oldun hedef
Bu nasıl cürmün büyük bilmem ki isyânın nedir
Ey Hulûsî¸ herkesin ayıplamasına hedef oldun. Büyük bir suç mu işledin¸ yoksa baş mı kaldırdın?
Geçmişten günümüze¸ hakkı/haklıyı tutan¸ etrafındakileri uyaran ve onlara nefislerinin çok da hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyen Müslümanlar¸ zaman zaman kınanmışlar¸ ayıplanmışlardır. Ancak onlar¸ Kur'ân-ı Kerîm'in ifadesiyle[1] hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamışlar¸ hak bildikleri yolda yürümeye devam etmişlerdir. İşte Hulûsî Efendi¸ yukarıdaki manzumenin son beytinde bu duruma maruz kaldığını ifade etmiştir. Gerçi o¸ bu yola çıkarken işin zorluğunun farkındadır ve bu zor göreve tâliptir:
Dünyâ yükün çekmek kolay
Rızâ yükün çekmek güç[2]
Hulûsî Efendi¸ Cenâb-ı Hakk'ın rızâsına kavuşmak uğruna bu güçlükler¸ ayıplamalar karşısında elbette korkmayacak¸ sevenlerine daima ümit tavsiye edecek¸ onları müjdeleyecektir:
Korkman azîz dostlarım bir gün olur ki Mevlâ
Düşmüşü kaldırarak eder lutf ile ihyâ[3]
[1] 5/Mâide¸ 54.
[2] Es-Seyyid Osman Hulûsî-i Dârendevî¸ Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî (Yayına Hazırlayanlar: Prof. Dr. Mehmet Akkuş¸ Prof. Dr. Ali Yılmaz)¸ İstanbul¸ 2006¸ Müfredler¸ s. 378.
[3] Es-Seyyid Osman Hulûsî-i Dârendevî¸ a.g.e.¸ Müfredler¸ s. 374.
Abdülmecit İSLAMOĞLU
YazarYazar/ Çizer: Emily Gravett Çevirmen: Sima Özkan Yıldırım Sayfa Sayısı: 36 Yaş Aralığı: 4-6 Yayınevi/Yılı: Beta Kids Yayınları/2016 İşlenen Konular: Çevre bilinci, doğal hayat, temizlik ve düzeni...
Yazar: Tuğba Karataş AYDAN
"Mecnûn'a Leylâ'nın yüzünde/şahsında ilâhî güzelliği göstererek onu dağlara taşlara düşüren aşkın gücüdür. Kays'ı Mecnûn yapan aşktır. Mecnûn'a¸ Leylâ'nın gerçekte güz...
Yazar: Abdülmecit İSLAMOĞLU
Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in bacanağı, Şeyh Edebali’nin hemşehrisidir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Sultan Orhan devrinde vefat etti. Karamanlı olan Durs...
Yazar: Muammer YILMAZ
Dîvân-ı Hulûsî-i Darendevî'de yer alan ilk manzûme¸ yedi beyitten oluşan "peydâ" redifli bir gazeldir. Bu şiirde¸ "Ey gönlüm" diyerek kendi şahsında tüm Müslümanlar...
Yazar: Abdülmecit İSLAMOĞLU