Hak Âşıkları
Yatak yatmaz taş yastığa baş koyar
Seherde çırası yanar âşığın
Yârinden başkası olunca ağyar
Dili maşuğunu anar âşığın
Maşuğundan ayrı kalsa dertlenir
Tenhaları mekân edip yurtlanır
Göz göz olup yaraları kurtlanır
Yarası içerden kanar âşığın
Susuz kalır susuzluğun bilemez
Ondan gayrı başkasını dilemez
Elin atıp gözyaşını silemez
Akar gözlerinden pınar âşığın
İniş bilmez yokuş çıkar yolları
Yalın ayak geçip gider çölleri
Mecnun gibi garip olur halleri
Bilmeyen derdini kınar âşığın
Firkat yükün denk eylemiş sırtına
Dinmez yüreğinde kopar fırtına
Ahı göğü delip çıkar zatına
Mevla’sı aşkını sınar âşığın
Hilkati âşıklık var ise serde
Mihnete katlanıp düşesin derde
Gerçek âşıklara açılır perde
Vuslatı bayrama döner âşığın
Ramazan PAMUK
ŞairNasîhat, Arapça “Nush” kökünden türemiş olup “saf, hâlis olmak” anlamına gelir. Bu kelime, başkasının hata ve kusurunu düzeltmek için çaba göstermek, iyiliği teşvik etmek ve kötülükten kaçınmaya yönel...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Arapça’da hads kelimesi, “öngörü, içsel sezgi, mânevî hissiyat veya ilham” anlamlarına gelir.[1] İslâm düşünce tarihinde tasavvufla bağlantılı olarak kullanılır. Aynı zamanda hads, bir kişinin kalbine...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
Bir garip kuş yuvasını yıkmışlarÇalı arar sığınmaya Allah’ımGözü yaşlı kanadını kırmıslarVakti yokmuş dövünmeye Allah’ımSenden başka kimi var ki dönecekAğaç bulsa dallarina konacakHava soğuk geç kalır...
Şair: Ramazan PAMUK
Tasavvuf göğünün yıldızlarından biri olan İsmail Hakkı Bursevî, Ekim 1653'te (Zilkâde 1063) bugün Bulgaristan sınırları içinde bulunan Aydos’ta doğmuştur. Uzun süre Bursa’da yaşadığı ve burada vefât e...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ