HACCIN FAZİLETİ VE FAYDALARI
Gücü yetenin¸ ömründe bir kere¸ Kâbe'ye gidip¸ oraya mahsus ibadetleri yapması farzdır.
Gücü yetenin¸ ömründe bir kere¸ Kâbe'ye gidip¸ oraya mahsus ibadetleri yapması farzdır. Hac hem beden sağlığının¸ hem de mal varlığının şükür ve edası olduğundan farz kılınmasında birçok hikmet ve fayda vardır.
Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret maksadıyla birçok sıkıntı ve mahrumiyete katlanarak sefere çıkan¸ aile yurdundan uzak olduğu halde kalbini¸ ruhunu¸ bedenini hakka bağlayıp¸ teslim olan bir insanın elde edeceği mükâfat elbette ki diğer ibadetlerden daha fazla olacaktır.
Hac ibadeti insana¸ her şeyden önce kendisine verilen nimetlere şükretme ve O'na karşı kulluğunu ifade etme¸ aczini ortaya koyma imkânı veren bir ibadettir. Hacca giden kişi¸ mal-mülk¸ makam ve mevki gibi dünyevi unsurlardan sıyrılarak Allah'a yönelir. Hacda zenginiyle¸ fakiriyle¸ zayıfıyla¸ güçlüsüyle bütün hacılar aynı kıyafet içerisinde¸ aynı zorluklara katlanırlar¸ aynı mahrumiyetleri yaşarlar¸ aynı şartlarda hareket ederler. Bu da bütün insanların Allah katında eşit olduğunu göstermektedir.
Hacda kazanılan manevî haz sayesinde önceden var olan kötü huy ve alışkanlıklar terk edilir ve Allah'ın emirlerine daha sıkı sarılma¸ yasaklarına daha çok dikkat etme azmi ve şevki gelir. Böylece günahlarının bağışlanmasını ve kalbinin günahlardan arınmasını sağlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde: "Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa¸ annesinden doğduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner." buyurmuştur. Bir başka hadislerinde ise: "Makbul haccın karşılığı cennetten başkası değildir." buyurmuşlardır.
Hac İslâm topluluklarının yıllık kongresi gibidir. Oraya üyelik haccın şartlarını taşıyan herkes için geçerlidir. Her yıl çeşitli ülkelerden mukaddes topraklara gelen¸ dilleri¸ renkleri¸ ülkeleri¸ kültürleri farklı Müslümanların tek gaye için bir araya gelmesi ve hep birlikte Allah'a yönelmeleri İslâm kardeşliğini güçlendirir. Müslümanların birbirleri ile tanışıp kaynaşmalarını ve dertlerini-sıkıntılarını görüşüp ortak çözüm bulmalarını sağlar.
Hac insana zorluklara karşı dayanma gücü kazandırır. Her yolculukta birtakım zorluklar olduğu için ibadetlerde bazı kolaylıklar sağlanmıştır. Hac ise yolculukların en zor olanlarından biridir. Bunun için hacca giden kimsenin her zamankinden daha çok hoşgörülü¸ daha sabırlı¸ başkalarını kırıcı ve incitici söz kıllanmamaları gerekmektedir. Bu yönüyle de insanı mütevazı olmaya¸ sabra ve tahammüle alıştırır.
Hac ve umreye gidenlerin duası kabul edilir. Onlar Allah'ın misafirleridir¸ gerideki Müslümanların temsilcileridir. Kendileri ve mümin kardeşleri için yaptıkları dualar geri çevrilmez. Muhakkak bir türlü karşılığı verilir. Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hacca ve umreye gidenler Müslümanları temsilen Allah'ın huzuruna giden heyetlerdir. Allah'a dua ederlerse kabul eder¸ günahlarının bağışlanmasını isterlerse bağışlar."
Ayaklar yalın¸ başlar açık olarak bütün hacıların beyaz örtüler içinde bulunması adeta mahşer gününü hatırlatır. Bu durum insanların Allah'ın huzurunda bulunacakları hali andırır. O gün için bir ibret vesilesi olur. Kalpler yumuşar¸ duygular heyecana gelir¸ manevî bayram yapılır.
Hac dinî duyguları kuvvetlendirir. Yeryüzünde Allah'a ibadet için inşa edilmiş olan Kâbe'yi ziyaret etmek¸ Peygamber Efendimizin doğup büyüdüğü¸ peygamber olarak görevlendirildiği ve son kitap Kur'an- Kerim'in kendisine indirildiği bu kutsal mekânları görmek insana heyecan verir. Manen Peygamber Efendimizin yaşadığı mutluluk asrına götürür. Bu da manevî duyguların güçlenmesini sağlar¸ dine bağlılığı artırır. Ailesinden¸ eşinden¸ dostundan¸ akrabasından¸ mal ve mülkünden ayrı kalmak¸ istirahat imkânı bulamamak; darda kalanların¸ fakir ve muhtaçların sıkıntılarını hatırlatır. Yardımlaşma ve şefkat duygularının kabarmasına vesile olur.
Giydiği ihram içinde hacı¸ hayatının sonunda işte o hale geleceğini düşünür¸ kendisine çeki düzen verir. Kâbe'nin ve diğer mukaddes yerlerin önemini kavrar. Her bir yerde kılınan namazların¸ yapılan ibadetlerin¸ edilen duaların faziletine kavuşur. Daralan din ve dünya görüşlerinde hac ibadeti sayesinde ufukları açılır. İbadet yapılan¸ ziyaret edilen o mukaddes yerlerde Peygamber Efendimizin ve ashabının neler çektiği¸ önceki peygamberlerin oralarda ne sıkıntılara katlandıkları anılır. Dinî¸ tarihî bilgi ve duygular güçlenir. O konuda görgülü ve bilgili bir kişi haline gelir.
Hacca gidecek olan kişi¸ her zamankinden daha çok salâvat-ı şerife getirir. Bu salâvat-ı şerifeler Peygamber Efendimize ulaşır.
Haccın bir özelliği de¸ diğer ibadetlerden farklı olarak ömürde yalnız bir defa yapılması farz olmasıdır. Birden fazla yapılan hac nafiledir.
Kısaca haccın başka ibadetlerde olmayan¸ kendisine özgü pek çok hikmetleri¸ ahlakî¸ sosyal¸ ekonomik¸ psikolojik ve manevî yönden faydaları vardır.
Kevser BAKİ
YazarYıllar öncesinde çocukların ve gençlerin hayatında gazete¸ dergi ve radyo gibi kitle iletişim araçları önemli bir yer tutarken¸ bugün televizyon¸ bilgisayar¸ internet gibi ileri teknoloji içeren ileti...
Yazar: Kevser BAKİ
Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in bacanağı, Şeyh Edebali’nin hemşehrisidir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Sultan Orhan devrinde vefat etti. Karamanlı olan Durs...
Yazar: Muammer YILMAZ
Her isteği karşılanmayan çocuk ilk etapta sızlansa da bu durumla biz çocuğumuzu her istenilenin her an elde edilemediği gerçek bir dünyaya hazırlamış oluruz. Ve o¸ bunu gerçek hayatla karşılaşt...
Yazar: Kevser BAKİ
Ağzımızdan çıkan sözü kulağımızın duyması lazım. Nefsimizin ve şeytanın isteğine uyarak¸ sinirimiz yatıştıktan sonra telafisi zor söz ve davranışları¸ eşimize sergilemeyelim. Kavga ettiği...
Yazar: Kevser BAKİ