GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE BATTALGAZİ HİKÂYELERİ
Asıl adı Cafer olan “Seyyid Battal Gazi” kaynaklara göre VIII. yüzyılda Emevîler devrinde Malatya’da doğmuş, vefatına kadar Malatya’da yaşamış, son gazasında Eskişehir yakınlarındaki bugün kendi adını taşıyan Seyitgazi ilçesi civarında 730 veya 740’lı yıllarda şehit olmuş ve oraya defnedilmiştir. Battal Gazi, Emir Ömer yönetimindeki Malatya site devletlerinin seraskeridir. Emir Ömer Cami, annesi Saide Hatun ile eşi Zeynep Hanım’ın ve iki oğlunun mezarları, ayrıca kendisinin doğduğu söylenilen ev itibariyle Malatya’da hatıraları olan bir isimdir. Bu açıdan Malatya demek Battal Gazi Demek, Battal Gazi demek Malatya demektir. Eski Malatya olarak bilinen ilk yerleşim yerinin bugün Battal Gazi olarak adlandırılması da bu ifade en güzel örnektir. “Gazilerin piri” olarak mücadelesi ve hatırasıyla hep akıllarda ve gönüllerde yer eden Battal Gazi’nin büyüklüğü sadece savaşçı kimliğinden değil bilgili ve erdemli kişiliğinden de gelmektedir. Dolayısıyla o, hepimiz için bir model şahsiyettir. Hayatı sürekli mücadele içinde geçen Battal Gazi’nin bu mücadeleleri önce sözlü gelenekte oluşan “Battalname” adlı eserlerle ebedileştirilmiştir. Sonra da bu metinler yazıya geçirilmiştir. Dil, tarih ve edebiyat bakımından da önem taşıyan bu eserler, asırlar boyunca geniş halk kitlelerinin zevkle okuduğu/dinlediği eserler olmuştur. Yazar Mustafa Özçelik’in yeni bir çalışmayla, “Menâkıb-ı Gazavat-ı Sultan Seyyid Battal Gazi” adlı Osmanlıca eserden yararlanarak günümüz Türkçesiyle kültür dünyasına kazandırdığı “Günümüz Türkçesiyle Battal Gazi Hikâyeleri” adlı eser Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin gayretleriyle okuyucusuyla buluştu. Toplamda 194 sayfa olan eser Büyükşehir Belediyesi’nin bir kültür hizmeti olarak sunulmuştur. Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Çakar eserin sunuş bölümünde şu ifadelerde bulunmuştur: “Kimine göre ‘Yiğitler yiğidi Battal Gazi’nin diyarı’, kimine göre evliyalar memleketi, kimine göreyse Mekke ve Medine’den sonra dünyadaki iki mübarek şehirden birisi olan Malatya, bu anlamda Anadolu coğrafyasında çok özel bir yerde durur. Çünkü Malatya’nın tarihine yön vermiş çok önemli isimler mevcuttur. Malatya’nın bir başka önemli zenginliği ise Seyyid Battal Gazi’dir. Bu büyük gazi, Malatya tarihinde çok özel bir yer tutmaktadır. Battal Gazi, “gazilerin piri” olarak mücadelesi ve hatırasıyla hep akıllarda ve gönüllerde yer etmiş bir isimdir. Üstelik büyüklüğü sadece savaşçı kimliğinden değil bilgili ve erdemli kişiliğinden de gelmektedir. Dolayısıyla o, hepimiz için bir model şahsiyettir.” “Battal Gazi Hikâyeleri” denen bu metinler, aslında bir destanın parçalarıdır. Bu metinlerde, Battal Gazi’nin Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşması sürecine yaptığı gazaları, verdiği mücadeleleri ifade etmektedir. Metinler yaşanan olayların yanı sıra Battal Gazi’nin şahsiyeti, inançları ve mücadelesinin amacı konusunda da bilgiler sunmaktadır. Olayların kahramanın rol-model olan şahsiyet özelliklerine yer verilmesi sebebiyle bu metinler aynı zamanda öğretici birer unsur olarak da karşımıza çıkmaktadır. Metinlerde her ne kadar Battal Gazi’nin gerçek veya gerçeğe yakın yaşamış olduğu olaylar ve göstermiş olduğu kahramanlıklar anlatılsa da destanların özelliklerine binaen, kahramanın dev ve cadılarla savaşması, bütün insan ve insan olmayan varlıkların dillerini bilmesi, tek başına binlerce düşman askerini yenmesi, göz açıp kapayıncaya kadar çok uzun mesafeleri kat etmesi gibi fantastik özellikleriyle de karşımıza çıkmaktadır. Güzel yurdumuz Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşması yönüne de ışık tutması sebebiyle bu metinler halk tarafından söylenmiş/anlatılmış bir tür sivil tarih metni gibidirler. Zira destanlar tümüyle gerçek olmasalar da içlerinde tarihsel bir olgunun gerçeğini taşırlar. Şu da bir gerçektir ki; halkımız tarihindeki pek çok olayı ilmi tarih kitaplarından daha çok bu tür eserlerden öğrenmiş, tarih şuurunu bu tür eserlerden kazanmıştır. Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür Hizmetleri Yayınları Tel: 444 51 44
Yusuf HALICI
YazarRize, dik yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, şelaleleri, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesi...
Yazar: Yusuf HALICI
Gerek İslâm hukuku (fıkıh) gerekse tasavvuf, Müslümanların dünya ve âhirette mutlu olmaları için bazı kurallar koymuştur. Fıkıh, daha çok bedenin dış organlarına ait hükümlerle, tasavvuf da kalbe ait ...
Yazar: Yusuf HALICI
‘Selçukluların Haçlılarla İmtihanı’ kitabı, 1096 yılında başlayan Haçlı Seferleri’nin günümüzde de farklı şekillerde düzenlendiğini ve bugün yaşananları tam olarak anlayabilmek için hikâyenin başını i...
Yazar: Yusuf HALICI
İmam Hatip Okullarının ilk örnekleri Osmanlı Devleti’nin son dönemine dayanmaktadır. 1912 yılında genel eğitim yapan medreselerden farklı olarak Tevcihi Cihat Nizamnameleriyle vaizler yetiştirmek amac...
Yazar: Yusuf HALICI