FATİH’İ KUTLU FETHE HAZIRLAYAN ÂLİME HÜMA HATUN
Âlime Hüma Hatun, Sultan II. Murad’ın eşi, geleceğin Fatih’i Sultan Mehmed’in annesidir. Esas adı Hatice Âlime Hüma Hatun olup, Kastamonu’nun Devrekâni ilçesinde doğmuştur. Hüma Hatun isminin, Acem efsanelerindeki Cennet Kuşu Hüma’dan esinlenilerek konulduğu belirtilmektedir.
Sultan Murad, Türk beyliklerinden Candaroğlu Taceddin İbrahim Bey’in kızı Hüma Hatun’la 1424 yılında evlendi. Evliliklerinin hikâyesiyle ilgili rivayet şöyledir:
- Murad, tahta çıktıktan sonra Anadolu’da birlik ve hâkimiyeti sağlamak için seferlere çıktı. 1424’te Bolu yakınlarında Candaroğullarıyla karşılaştı ve İsfendiyar Bey’i yendi. İsfendiyar Bey, Sultan Murad’dan af diledi. Sulh olması için oğlu Taceddin İbrahim Bey’in, güzelliğiyle meşhur kızı Hatice Âlime Hüma Hatun ile nikâhlanmasını rica etti. II. Murad, evlilik teklifini ve gelen hediyeleri kabul etti. Düğün hazırlıklarının yapılmasını emretti. Sultan Murad, kırgınlıkları unutarak Candaroğullarının topraklarına dokunmadı.
Padişah, Çaşnigir başı Elvan Bey başkanlığındaki bir heyeti birçok hediyeyle birlikte 1423’te Kastamonu’ya gönderdi. Heyet, Devrekâni’ye geçerek Çayırcık Köyü’ne geldi. Düğün bu köyde yapıldı. Düğünden sonra Hüma Hatun pek çok hediyeyle beraber Bursa’ya gönderildi. Günümüzde her yıl mayıs ayının son haftasında, bu olayın anısına Çayırcık Mahallesi’nde fetih şölenleri düzenlenmektedir.
Hüma Hatun, Şehzade Mehmed’i 1432 yılında Edirne’de dünyaya getirdi. Çağ açıp kapatan kutlu fethi gerçekleştirip bin yıllık Bizans İmparatorluğu’na son veren Fatih’i doğurarak, tarihin ender şahsiyetlerinden birine anne olma bahtiyarlığına erişti.
Dimitri Kantemir bundan şöyle söz eder: “II. Murad, İsfendiyar Bey’in kızıyla evlenir. Bu evlilikten Bizans tarihi ve Hıristiyanlığın belası kesilen Büyük Mehmed dünyaya gelir.” Babası Sultan Murad ve saray halkı ile beraber şehzadenin doğumunu büyük bir sevinç ve heyecanla karşıladı.
Çok dindar bir kadındı. Küçük beyzadesinin eğitim ve terbiyesi ile uğraşmaya daha beşikteyken başladı. Üzerine çok düşüyor, her şeyiyle yakından ilgileniyordu. Bakımı ve terbiyesi için sütannesi Hundi Hatun ve hizmetçi kadınları devamlı uyarıyor, emirler yağdırıyordu.
Şehzadesinin yetişip bir an önce Fatih olmasını ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in müjdesini verdiği o güzel şehrin fethini gerçekleştirmesini istiyordu. Oğlunun buna hazırlanması için Padişah II. Murad ile birlikte ne gerekirse yapıyordu. Şehzade Mehmed’i bir süre Edirne’deki Eski Saray’da büyüttü. Daha sonra padişahın izniyle Bursa’ya gittiler, 10 yaşına kadar orada kaldılar. Şehzadesi 11 yaşında Manisa’ya sancak beyi (vali) tayin edilince, Hüma Hatun da onunla birlikte gitti.
Rivayete göre Hüma Hatun’a, “Fatih Sultan Mehmed’i nasıl yetiştirdiniz?” diye sorulduğunda: “Mehmed’i emzirmeye başlarken Yasin Suresi’ni okurdum. O, hep Yasin Suresi’ni okuyarak büyüdü.” cevabını vermişti. Fatih’in İstanbul’un fethine olan inancının oluşması ve sağlamlaşmasında annesi Hüma Hatun’un da hissesi olduğu kabul edilmektedir.
Eşi Sultan Murad’dan iki yıl önce, 1449 yılında hayata gözlerini kapamıştır. Kabri Bursa’da Muradiye Camii’nin doğusunda, Hatuniye Türbesi diye anılan yerdedir. Türbenin bulunduğu mahalleye adı verilmiştir.