EVLERİ KUR’AN KURSUNA ÇEVİRME ZAMANI
Kur’an-ı Kerim, Yüce Rabb’imizin bütün insanlara doğru yolu göstermek için gönderdiği bir rehberdir. Kur’an’da, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, iyiyi kötüden ayırmamızı sağlayan temel prensipler vardır. Kur’an, insanı karanlıktan aydınlığa, sapıklıktan hidayete çıkarır. Kur’an, insanları dünya ve ahiret mutluluğuna sevk eder. Bir Müslüman’ın hem dünyası hem de ahireti için bu kadar önemi haiz olan kitabı okuyamaması büyük bir eksikliktir. Her Müslüman’ın Kur’an-ı Kerim’i yüzünden tecvit kurallarına riayet ederek okuması, ibadetini yerine getirecek kadar Kur’an’dan bazı sure ve ayetleri ezberlemesi ve yedi yaşından itibaren de çocuklarına öğretmesi Kur’an’a saygısının bir gereğidir. Dünya çapında 2020 yılının başından beri etkili olan Covid 19 virüsü salgını sebebiyle insanoğlu zor günler geçirdi ve hâlâ da bu zorluğu yaşamaktadır. Salgını önlemek için yetkililer belli zamanlarda sokağa çıkma kısıtlaması getirmekte ve bu süreçte eğitimde de aksamalar yaşanmaktadır. Eğitim ve öğretimde birkaç aylık aksama telafi edilebilir fakat birkaç yıllık aksama telafisi çok zor sonuçlara yol açacaktır. Bu sebeple Kur’an öğrenimine evlerde, uzaktan da olsa devam etmek gerekir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Yedi yaşından itibaren çocuklarınızı namaza alıştırın.” buyurmaktadır. Namaz kılabilmek için de öncelikle namazda okunan dua ve sureleri ezbere bilmek gerekir. Bu süreçte çocuklara Kur’an öğretimini evde eğer biliyorsa anne ve baba yapmalıdır. Okul derslerinin uzaktan verilmesi gibi, Kur’an ve temel dinî bilgiler dersleri için de uzaktan eğitim programları yapılmaktadır. Kur’an’ın “fem-i muhsin” denilen bir üstattan yüz yüze bizzat öğrenilmesi elbette tercihe şayandır fakat bu salgın sürecinde uzaktan eğitim de hiç yoktan iyidir, diyebileceğimiz bir fırsattır. Günlük en az yarım saat, bir hoca efendi ile internetten kurulacak iletişimle Kur’an dersi almak mümkündür. Hoca efendi, ders verdikten sonra Kur’an öğretimine yardımcı olan çeşitli uygulama, program ve materyal desteği ile de öğrencimizin daha kolay ve hızlı öğrenmesine yardımcı olacaktır. Hiçbir hoca efendi, Kur’an öğrenmek isteyen birine, benim işim var, sana Kur’an öğretmek benim işim değil, demez. Evlerde zaman israfına yol açan televizyon, telefon ve internet gibi birçok çeldirici mevcuttur. Çocuklarımız zamanının çoğunu sanal âlemde çoğu faydasız program, sosyal medya ve oyunlarla geçirmektedir. Aileleri tarafından bu konuda iyi yönlendirilmeyen çocuklar, internet bağımlısı hâline gelmiştir. Madem artık, telefon ve internet hayatın ve zamanın önemli bir parçasıdır, o hâlde bu iletişim araçlarını doğru yerde ve zamanlarda verimli bir şekilde kullanmak gerekmektedir. Ülkemizin değerli hafızları tarafından okunan, çeşitli usullerde çok güzel tilavetlere internette ulaşılmaktadır. Bu hafızları zaman zaman dinleyerek de Kur’an’a daha yakından aşinalık kazanmak mümkündür. Böylece kulaklarımız, kalbimiz, zihnimiz hanemiz, yurdumuz Kur’an’ın nuru ile dolacak, evimiz ve hayatımız bereketlenecek, Kur’an tilavetinin olduğu yerlerden şeytan uzaklaşacaktır. Kur’an’da İnşirah Suresi’nde, “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” buyurulmaktadır. Pandemi sürecinin zorluğunu Kur’an öğrenme fırsatına çevirebiliriz. Kur’an öğrenmek, bilmeyenlerin sandığı gibi zor değildir, onu sevmek ve öğrenmeye odaklanmak yeterlidir. Öncelikle Kur’an-ı Kerim’i yüzünden yanlışsız okuma becerisi kazanmak, ardından bazı sure ve ayetleri ezberlemek, sonra da mümkünse Arapça öğrenerek, bu mümkün değilse mealinden Allah’ın muradını ve bizden neler istediğini anlamaya çalışmak, hayatımıza anlam kazandıracak, okuduğumuz Kur’an bize ömür boyu yoldaş olacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.), “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenenler ve öğretenlerinizdir.” buyurmuştur. Kur’an’ı önce kendisi öğrenen, belli bir düzeye geldikten sonra da başkalarına Allah’ın kelamını öğreten, Peygamberimiz’in bu müjdesine erişecektir. Ayrıca cennette, Kur’an okuyanlara, oku ve yüksel denilecektir. Buna göre, Kur’an’dan en çok ezberi olanlar en üst seviyeye ulaşacak, Kur’an hafızları ise cennette seçkin bir konumda olacaklardır. Peygamberimiz, hafızasında Kur’an’dan hiç ayet ve sure bulunmayanları ise harabe bir eve benzetmiştir. Kur’an okumayı belli günlere, cuma gecelerine, mübarek gün ve gecelere mahsus bir ibadet gibi görmek doğru değildir. Kur’an ile yakınlığımız en yakın arkadaşımızla olan yakınlığımız gibi olmalıdır. Haftanın belli günlerinde evlerde, en az yarım saat, Kur’an okuma ve anlama saatleri düzenleyebilirsek Kur’an’ın nuru evimizi bereketlendirecek, boş sözlerin, gereksiz tartışmaların ve zaman israfının yerini Allah’ın hikmetli ve ibretli mesajları dolduracaktır. Ne mutlu, evini Kur’an’ın nuru ile aydınlatan ailelere…
Emine Büşra YÜKSEL
YazarHz. Ümmü Cündüb El-Ezdiyye (r.anhâ), Rasûlullah'ın (s.a.v.) Efendimiz’in mucizesine şahit olmuş bir sahabedir. Nesebi hakkında bir bilgiye ulaşılamamıştır. Künye Ümmü Cündüb'dür. Ümmü Cündüb (r....
Yazar: N.Nida DURAN
Teknolojinin etkisiyle gündelik hayatımızda önemli değişimler yaşıyoruz. Sanal sınıflardan sanal alışverişlere kadar; hele ki salgın hastalığın olduğu şu dönemde bu duruma iyice alıştık gibi görünüyor...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ
Her gün tanıdıklarımızdan, komşu ve akrabalarımızdan bazen de ailemizden birileri hayata veda etmektedir. Camilerden sabahları yükselen salâ sesleri, yine birilerinin vefatını haber vermektedir. “Nasi...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Sağlık, Allah’ın nimetlerindendir. Sağlık, ibadeti tam olarak yapabilmenin de temel şartıdır. Sağlığı bozulmuş bir mü’min, hastalık durumuna göre, İslâm’ın beş temel şartından üçünü (namaz-oruç-hac) t...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL