EŞLER ARASI GEÇİM
Ağzımızdan çıkan sözü kulağımızın duyması lazım. Nefsimizin ve şeytanın isteğine uyarak¸ sinirimiz yatıştıktan sonra telafisi zor söz ve davranışları¸ eşimize sergilemeyelim. Kavga ettiğimiz kişinin¸ sevdiğimiz eşimiz¸ çocuklarımızın annesi veya babası olduğunu unutmayalım. Eşler arası ilişkiler¸ geçmişe dönük pişmanlıklar¸ suçlamalar ve kırgınlıklar üzerine değil¸ geleceğe yönelik ortak güzel ve faydalı hedefler¸ ümitler ve beklentiler üzerinde kurulmaya yönelik olmalıdır.
Kadın ve erkek bir araya gelerek aileyi oluştururlar. Bu birliktelik sonucu; evlilik öncesi "ben" ve "sen" yerine¸ "biz" yaşantısı ortaya çıkar.
Sağlıklı aile¸ kişiliği oturmuş iki tam insanın kurduğu sağlıklı ilişki üzerinde yükselir. Kendi kişiliğini bütünüyle gerçekleştirememiş yarım insanlar¸ sağlıklı bir aile oluşturamazlar. Davranışları mükemmel olmayan insanların yetiştirdikleri çocuklar da eksik ve yarım kişilikli olacaktır. Çünkü ana-baba ailenin mimarıdırlar. Onların kişilikleri¸ şahsiyetleri¸ zaafları¸ maharetleri aileyi ve doğrudan çocukları etkiler.
İslâm nazarında; aile saadeti¸ dünyevî mutluluk ve saadetlerin en büyüğüdür. Aile yuvası ise müminin küçük bir cennetidir. Dünya ve ahiret huzuru ailede başlar.
Ehemmiyeti bu derece yüksek olan aile saadetini elde etmenin yolu¸ aile fertlerinin birbirlerine karşı samimi sevgi¸ saygı¸ tam bir bağlılık¸ karşılıklı güven ve emniyet duyguları içinde olmalarına bağlıdır.
Huyları¸ zekâ seviyeleri¸ kişilik özellikleri¸ arasında büyük fark olan eşlerin anlaşmaları çok zordur. Sosyal uyumsuzluk¸ çoğunlukla eşlerin evlenmeden önce yaşadıkları ortamlardaki kültür farklarından kaynaklanır. Kültür farkının fazla olması iletişim için gerekli olan ortak duygu ve düşüncelerin oluşmasını da olumsuz etkiler.
Toplumsal ilişkilerin sağlam olabilmesi için başta¸ toplumun çekirdeğini oluşturan aile içi iletişimin sağlıklı olması gerekir. Sağlıklı iletişim için de ailedeki herkes kendi yerini bilmeli ve sorumluluklarının farkında olmalı. Sorumluluklarının ve aile içindeki yerinin öneminin farkında olan eşler problemler karşısında sen ben davasına düşmezler. Biz bilinci yerleşmiş ailelerde huzur hâkim olur ve topluma faydalı bireyler yetişir. Mevlâna Hazretleri diyor ki; "Sevgi acıları tatlandırır¸ bakırları altın eder. Sevgi sayesinde bulanık ve durgun sular duru hale gelir."
Sosyal hayatta¸ aile hayatında ve eşler arası iletişimlerde insanların birbirini anlamaya¸ dinlemeye¸ hak vermeye¸ değer vermeye¸ kabul etmeye ve birbirine saygı duymaya ihtiyacı var. Mutlu bir hayat sürebilmemiz¸ mutlu ve huzurlu bir toplum olabilmemiz için bunları yapmamız şart.
Her ailede tartışma olur. Eşimizin hataları olabilir