ENGEL SİZSİNİZ!
“Allah kimimizi sağlıkla imtihan ediyor kimimizi de çeşitli engellerle imtihan ediyor belki. Sağlıklı bireylerin de engellerle mücadele eden insanlara vefa borcu var. Çünkü insan birbirine muhtaç.” Her yıl 3 Aralık’ta Dünya Engelliler Günü olarak çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Engelli bireyler için bazı yerlerde organizasyonlar tertip edilmekte ve onların hatırlandığı vurgusu yapılmaktadır. Bunların hepsinin iyi niyetli çalışmalar olduğunu düşünerek hareket ediyorum. Aksi zaten vicdanımızı yaralar. Engellilik konusunda bazı kavram kargaşası yaşadığımız ise ayrı bir gerçek, bugüne özel yine iyi niyetlerle yayınlanan mesajlara bir vurgu yapmak isterim. Engelli günü olması münasebetiyle engelli gününü kutlama hatasına düşülüyor. Engelli gününün kutlanacak bir şeyi yok. Dünyaya gelirken çeşitli engellere takılan ya da daha sonraki dönemlerde çeşitli hastalık ve kaza sonucu engelli kalan bireylerin bu manada kutlayacak bir şeyi yok. Ancak insanların hak ettiği değeri görme hakları var. Bütün insanlar her şeyin en güzeline layık, insan olması nedeniyle bunu hak ediyor. Dolayısıyla engelli bireyler bizden soyut değil, başka bir dünyada yaşamıyorlar. Onların da düşünceleri, hayalleri ve gerçekleştirmek istedikleri var herkes gibi. Sadece bir farkla, engelli bireyler yaşamlarını sürdürürken biraz daha zorlanıyorlar. Engelliler günü ve engelliler haftasında elbette etkinlikler yapılsın, engelli bireyler sevindirilsin. Ama sadece bir gün ya da haftaya sığdırılmasın bu. Hayatı kolaylaştırmak elimizde, hangi meslek dalında olursa olsun herkes elinden geleni yapabilmeli ve hayatı kolaylaştırmalı. Nitekim dinimiz de zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız diye emrediyor. Engelliler günü münasebetiyle bazı konulara değinmek istiyorum. Toplumsal bilince katkı sunabilirsem ne mutlu... Malumunuz insanların cehaleti neticesinde eskiden engelli çocukları olan aileler bu durumdan utanıyor ve çocuklarını sokağa çıkarmaya cesaret edemiyorlardı. Eksikliklere rağmen bugün çok şükür bu tabu biraz yıkıldı ve engelli bireyler özel eğitim okullarında okuyor, kaynaştırma sınıfları vesilesiyle akranlarıyla eğitim görebiliyorlar. Zaman zaman bazı bilinçsiz velilerin nahoş ifadelerine şahit oluyoruz ama dediğim gibi bunu da cahilliklerine veriyorum. Bu dünyada herkes nasıl nefes alıyorsa, bunda ayrım yapılmaksızın herkesin hakkı vardır. Eğitim hakkı da herkes için eşittir. Bir birey engelli diye eğitim hakkından yoksun bırakılamaz, dışlanamaz, soyutlanamaz. Kimsenin buna hakkı yok. Evet, bazı zorluklar olabiliyor önemli olan el birliği ile bu zorlukları aşmamız. Eskiden engelli bireylere sakat deniliyordu ve bu insanların kalbini sızlatabiliyordu. Bu yanlıştan dönülerek biraz daha yumuşatılmış haliyle özürlü denilmeye başlandı. Ama bu da meramı tam olarak ifade etmeye kâfi gelmedi. Engelli kardeşlerimizin içinde bir burukluk bıraktı. Son olarak engelli ifadesi ile bu durum biraz daha açıklık kazandı ve insanlarımız tarafından bu tabir kabul gördü. Bunu bir ayrımın ifadesi olarak değil durumun açıklaması olarak görmek lazım. Son yapılan değişikliklerle birlikte 18 yaşından küçük engelli bireylere de “özel gereksinimli çocuk/birey” denilmeye başlandı ve minik kalplere daha özenle yaklaşılmasına olanak sağlandı. Bütün bu gelişmeler yaşanırken bazı insanlarımızın cehaleti ve öfkelerini kontrol edememesi sonucunda basında bazı engelli bireylerin dövüldüğü, hakarete maruz kaldığını maalesef esefle izliyoruz. Engelli bireyleri savunmasız görüp onlara vahşice saldırmanın mantıklı bir izahı olamaz. Güç kuvvet olarak onlardan üstünsünüz diye böyle bir hakkınız yok. Toplumu derinden yaralayan bu hadiselere Aile Bakanlığı’nın kayıtsız kalmayarak ilgili kişilerin en uygun cezaları almaları için uğraştığına inanıyorum. Engelli bireylere daha ihtimam gösterilmesi gerekirken bu nahoş hadiselerle karşılaşmak vicdanları sızlatıyor. İnşallah insanların bilinçlenmesi ile bu hadiseler daha da azalıp bitecek diye umut ediyorum. Ülkemizde bütün engelli bireylerin okuyabileceği okullar mevcut, özel eğitim okulları ile de engelli bireylere uygun müfredatlar ile öğrenimlerini devam ettirmeleri sağlanıyor. İnşallah bu imkânların da daha güzel bir şekilde devam etmesini diliyoruz. Asıl önemli olan bir konu da engelli bireylerin kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar oluşturarak, mesleğini eline almaları ve kendilerini ifade etmeleri sağlanmalıdır. Engelli bireyler toplumda hak ettiği yeri bularak faydalı olmak ister, onlara sadece maddi yardım etmekle kalmamalı, mesleğini eline alması ve sosyalleşmesine de olanak verilmelidir. Bu bağlamda devletimiz bazı uygulamaları hayata geçirmiş ve kamuda engelli personel istihdamı gerçekleştirilmektedir. İnşallah bunlar daha iyileştirilmiş biçimde devam edecek diye umuyorum. Hiçbir şey yapmamak acizliktir ama bir adım atılıyorsa bu takdir edilmelidir, meydana gelen eksiklikler de görülecek ve bunlar iyileştirilecektir neticede… Ortopedik engelli bireyin koltuk değneği ile engelli aracı ile gitmesi kolay bir şey değil, rahat ulaşma konusunda onlara yardımcı olmamız gerekiyor. İnsanın girdiği her yere onların da rahatlıkla ulaşım sağlaması için yapılacak basit değişikliklerle onlar için hayatı bir nebze kolaylaştırabiliriz. Görme ve işitme engelliler de hayatlarını devam ettirebilmek için uğraşmaktadır. İşitme engelli duyabilmek için çaba sarf etmektedir. Zihin engelli bireyler de toplumda çok fazla anlaşılamayıp yukarıda bahsettiğim gibi kaba kuvvete daha çok maruz kalabilmektedir. Halk arasında “deli” olarak hiç tasvip edilmeyen bir şekilde hitap edilip istismar edilebiliyorlar. İnşallah bu tür sıkıntılar da bir an önce son bulur. Engelli bireylerin tam olarak nasıl sıkıntılar yaşadığını bizzat bilemeyiz ama empati kurarak onları anlamaya çalışabiliriz. Tabii ne kadar empati yapsak da sıkıntının manevi ve ruhi kısmını anlamamız çok zor. Engelli bireyler için çok önemli olan sağlıklarını daha fazla tehlikeye koymadan hayatını iademe ettirebilmeleri için kullandıkları cihaz, protez gibi medikal ihtiyaçların da devlet tarafından bedelsiz verilmesi önem arz ediyor. Çünkü birçok engelle mücadele ederken bir de bu tür cihazların maddi külfeti altında ezilme durumuyla karşı karşıya kalınıyor. İnşallah bu tür konularda da devletimiz gerekli düzenlemeleri yaparak, kolaylıkları sağlar. Allah, kimimizi sağlıkla imtihan ediyor kimimizi de çeşitli engellerle imtihan ediyor belki. Sağlıklı bireylerin de engellerle mücadele eden insanlara vefa borcu var. Çünkü insan birbirine muhtaç... İnsanlar birbirlerine yardım ederek hayatı kolaylaştırmak için var. Tek başına yaşaması zor… Engelli bireylerin önündeki sun’i engellerin tek tek kaldırılmasına vesile olmaktan daha güzel bir mutluluk olmasa gerek!
Erol AFŞİN
YazarYazmayı hiç düşünmediğim, yazı türlerinden biri de biyografik eserledir. Nasıl yazılır, nerden başlanır, bir sayfada, bir ciltlik hayat serüveni nasıl derdest edilir, hep tereddüt içinde boğulup kalır...
Yazar: Ramazan YILDIZ
Duygularımızı doğru ve yerinde kullanmamız ihtiyacı tamamen insanîdir. Yaşadığımız dünya üzerinde milyarlarca insan bulunmakta ve bu da milyarlarca farklı düşünce anlamına geliyor. Dünya nüfusu arttık...
Yazar: Erol AFŞİN
Hayatlarının merkezine Kur’ân-ı Kerim’i yerleştiren sûfîler, “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülüğü nehyeden bir grup olsun.”[1] emrine uymaya çalışmışlardır. Zira bu vazifeyi ifa etmek a...
Yazar: Hamit DEMİR
Edirne'den İstanbul'a, Kafesten Taht'a Bir Ömrün Serencamı Osmanlı Devleti'nin 24. padişahı, 103. İslâm halifesi olan Sultan I. Mahmud, 02 Ağustos 1696'da (03 Muharrem 1108) Edirne Sarayı'nda dünya...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ