EN GÜZEL BAYRAMLARDA BULUŞMAK
Ramazan ayının kalan yarısını idrak ederken, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’ni ve Ramazan’ın bitimiyle de bayramı yaşayacağız inşaallah. Bu mübarek günler, hayırların tavsiye edildiği ve mü’minler tarafından da daha çok hayır yapmak için gayret edilen günlerdir. Peygamber Efendimiz; “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” hadis-i şerifiyle nerede yaşarsak yaşayalım, komşularımızla ilgili olmamız gerektiğini anlatır. Çocukluğumdan hatırlarım; yan sokağımızda yaşayan bir Emine Teyzemiz vardı. Eşini ve askerden dönen oğlunu kaybetmiş, hali vakti yerinde olmayan bir kadıncağızdı. Çok görgülüydü rahmetli. Aç kalırdı ama kimseye halini arzetmezdi. Komşusu olan ablam tesadüfen görmüştü, kurumuş ekmekleri ıslatarak yediğini. O günden sonra, -elhamdülillah- bizimkiler ellerini hiç çekmediler üzerinden. Bir Ramazan boyunca, her akşam iftardan önce annemin pişirdiği yemeklerden bir tepsiyle götürdüğümü, daha doğrusu onları götürürken hissettiğim sevinci hiç unutmam. İyilik yapılırken çocukları da dâhil etmek, onlarda sevgi ve merhamet duygularının gelişmesine yardımcı oluyor. Bu sebepten diyelim birine yardım ediyorsak, Peygamber Efendimiz’in ve büyüklerimizin hayatlarından örnekler vererek, çocuklarımızı da mutlaka buna dâhil etmeliyiz. Bunun için Ramazan ayları, bayramlar birer fırsat elbette. Günümüz dünyasında, insanlar giderek daha çok sevgisizleşiyor. Mazlumlara olan zulümlerden bihaber, televizyonda görseler bile kayıtsız, bu konuda bir fikri olmayan bireyler yetişiyor. Batı toplumlarında ben merkezli ve birey odaklı yetiştirilme tarzı olduğundan, onlarda bu durum çok da sırıtmıyor ama biz şefkat ve merhamet timsali bir Peygamberin ümmetiyiz. Peygamberimiz; “Birbirine karşı şefkat ve merhamette, mü’minler bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olduğunda, bütün vücut rahatsız ve uykusuz kalıp onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, mü’minler de birbirinin yardımına koşmalıdır.” buyurarak dünyanın neresinde olursa olsun bir zulüm karşısında, duyarlı olmaya davet ediyor. Başta Osmanlı olmak üzere tarih boyunca kurduğumuz bütün devletlerde, bu hadis-i şerifin uygulanmasına azamî gayret gösterildi ama toplumun fertleri olarak da bu duyarlılığa daha çok sahip olmalıyız. Çocukların aç kalmadığı, insan onuruyla oynanmayan bir dünyada, en güzel bayramlarda buluşmak dileğiyle.
Raziye SAĞLAM
YazarEy öğrencim! Dünya sevgisinden sakın. Zira sirke saf balı bozduğu gibi dünya sevgisi de sâlih ve iyi amellerini bozar. Yetimlere, şefkat, çıplaklara elbise giydirmekle merhamet, açları doyur...
Yazar: somuncueditor
“Hazret-i Peygamber (s.a.v) Efendimiz, muhtaç, zayıf ve fakirlere yardımı sever, nerede yardıma muhtaç kimse olursa onun yardımına koşar, ashabına bu hususta emirler verirdi. İyiliksever ve cömertti. ...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi
Sultan I. Ahmed, 18 Nisan 1590 günü Manisa’da doğdu. Babası Sultan III. Mehmed, annesi Handan Sultan’dır. Çok mükemmel bir tahsil gördü. Arapça ve Farsçayı mükemmel derecede konuşurdu. Ok atmak, kılıç...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” mefhumu, insanlara genel manada güzellikleri telkin eder. Yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette ki, “ahsen-i takvim” olduğu için fıtrî olarak da, cismî o...
Yazar: Musa TEKTAŞ