EL-ADL: ALLAH'IN HER ŞEYİ YERLİ YERİNCE KOYMASI VE YARATMASI
Yüce Allah'ın en güzel isimlerinden birisi olan el-Adl; maddî ve manevî olarak her şeyi yerli yerince koyması ve yaratması anlamına gelir. İşte bu anlamda adalet, mutlak eşitlik değildir; verilen ile hak edilen arasındaki dengeyi ifade eder. Her ne kadar bu denge bazı durumlarda eşitlikle gerçekleşirse de mutlak anlamda adalet, eşitlik değildir. Adalet, doğal bir ahlâk kanunudur. Allah, insanın ontolojik anlamda yapısına adalet duygusunu ahlâkî bir ilke olarak yerleştirmiştir. İslâm, bireysel ve toplumsal hayatın tüm katmanlarında adaletli davranmayı emreder. Bir Müslüman, ne pahasına olursa olsun, konuşmasında bile adaletten ayrılmamalı, hakkı ve doğruyu söylemelidir. Adaleti gözetmek, toplumun çekirdeği olan aile içi ilişkilerden tutun da devlet yönetimine varıncaya kadar merkezî bir konum, değer ve öneme sahiptir. "Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şâhitlik eden kimseler olun. (Haklarında şâhitlik ettikleriniz), zengin olsunlar fakir olsunlar, Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şâhitliği) eğer büker (doğru şâhitlik etmez), yahut şâhitlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır." Onun için, toplumsal hayatta herkese insanca yaşama imkânı sağlayan sosyal adalet hizmetleri, eşitlik üzerine değil, denge üzerine kurulmalıdır. Eğer aksi bir tutum olursa, bundan toplumsal düzen ve barış zarar görür. O hâlde, hakkaniyet ölçüsü olan adaletin -ister lokal isterse küresel düzeyde olsun- gerçekleştirilmesi için mücadele vermek, insan onurunu korumanın doğal bir yoludur.
Editör
YazarEz-Zâhir: Varlığını ve Birliğini BelgeleyenEz-Zâhir, Allah’ın en güzel isimlerinden biri olarak, “varlığını ve birliğini gösteren birçok delil açısından âşikar” demektir. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de, “O...
Yazar: Editör
Bir ulu çınarın iki dalıyız, Kardeşim, yoldaşım can Azerbaycan, Hilalin, yıldızın aldan alıyız, Bayraktan bayrağa kan Azerbaycan… Ceddimizin destanını dizesin, Kafkasların kıy...
Şair: Halil GÖKKAYA
El-Bâtın: Zâtı Ve Mâhiyeti İtibariyle Akıl ve Duyulardan Gizli OlanBâtın, batn kökünden gelir. Sırtın tersine ve her şeyin iç kısmına denir. Duyu organlarıyla kavranan şeylere zâhir, duyu organlarının...
Yazar: Editör
Ahmet Hoca umre arkadaşlarını Uhud Dağı’nın eteklerine getirmişti. Onlara Uhud Savaşı’nı, Okçular Tepesi’ni anlatacaktı. Ama öncesinde Ahmet Hoca Uhud Dağı’na uzun uzun baktıktan sonra şöyle bir soru...
Yazar: Sema KORKMAZ